Türkiye yakın gelecekte su kıtlığı yaşayabilir

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun, Türkiye'nin yakın gelecekte su kıtlığı yaşayabileceği uyarısında bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun; "Verilere göre ülkemiz günümüz itibarıyla su fakiri olmamasına rağmen, su zengini bir ülke de değildir. Su stresi altında bir ülkedir. Hatta yapılan birçok çalışmaya göre, yakın bir gelecekte ülkemizin su kıtlığı yaşayan bir ülke durumuna gelmesi bile muhtemeldir" ifadelerini kullandı.

'SU KITLIĞI YAŞAYAN BİR ÜLKE DURUMUNA GELMESİ MUHTEMEL'

Uzun, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının bin 365 metreküp olduğunu aktardı. Nüfus artışı ve sanayileşme hızı göz önüne alındığında 2030'da bu miktarın yıllık bin 120 metreküpe kadar düşeceğinin öngörüldüğünü ifade ederek, "Bu verilere göre, ülkemiz günümüz itibarıyla su fakiri olmamasına rağmen, su zengini bir ülke de değildir. Su stresi altında bir ülkedir. Hatta yapılan birçok çalışmaya göre, yakın bir gelecekte ülkemizin su kıtlığı yaşayan bir ülke durumuna gelmesi bile muhtemeldir" diye konuştu.

'SICAK HAVA DALGASI SAYILARINDA CİDDİ ARTIŞ'

Küresel iklim değişikliğinden su kaynaklarının da kalite ve miktar yönünden olumsuz etkilendiğini belirten Uzun, "Kuraklık şartları ve aşırı yağışların sonucunda meydana gelen taşkınlar halkımıza önemli ölçüde zarar vermektedir. İklim değişikliği kapsamında bakanlığımızca yapılan çalışma çıktılarına baktığımızda sıcak gün, sıcak gece, ardışık kurak gün sayıları ve sıcak hava dalgası sayılarında ciddi artışlar beklenmektedir'' dedi.

SU KITLIĞININ 3 NEDENİ

Bilinçsiz tarımsal sulama, kirlilik ve nüfus artışı su kıtlığının başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.

Dünyanın erişilebilir tatlı sularının yüzde 70'i tarımda kullanılırken, verimsizlik ve yanlış tarım yöntemleri nedeniyle kullanılan suyun yüzde 60'ı israf ediliyor.

Hindistan, Çin, Avustralya, İspanya ve ABD gibi gıda üretiminde başta gelen birçok ülke su kaynaklarının sınırlarını zorluyor.

Su kıtlığının bir diğer nedeni olan kirlilik ise çiftlikler, arıtılmamış atık su, endüstriyel atıklar ve tarımda kullanılan gübre ve pestisitler gibi birçok nedenden kaynaklanıyor. Oluşan kirlilikten yer altı suları da etkileniyor.

Son 50 yılda insan nüfusunun iki katından fazla artması ve beraberindeki gelişmeler, tatlı suyun bilinçli kullanımı konusundaki endişeleri de artırıyor. Gıda, barınak, giysi, emtia ve enerji üretiminin yükselmesi su kaynakları üzerinde ek bir baskıya neden oluyor.

TÜRKİYE YÜKSEK RİSK GRUBUNDA

Türkiye, kişi başına düşen yıllık yaklaşık bin 519 metreküp su miktarıyla "su azlığı çeken ülkeler" kategorisinde yer alıyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun 2030 yılı için 100 milyonluk nüfus tahmini göz önünde bulundurulduğunda, mevcut su miktarı ve tüketimi sabit kaldığında kişi başı kullanımın yıllık bin 120 metreküp civarında olacağı öngörülürken, ülke "su fakiri" olma riski taşıyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün gelecekte tarımda su alanında risk yaşayacağını öngördüğü ülkeler raporunda Türkiye orta-yüksek risk grubunda yer alıyor. Tarımda yaşanacak su tehlikesi endeksine göre Türkiye, 2024-2050 döneminde en çok risk taşıyan ilk 15 ülke arasında gösteriliyor.

AA