İnsan Hakları İzleme Örgütü hazırladığı son raporda, 1990'lı yıllarda göçe zorlanan Kürtlerin durumuna ilişkin Türkiye'ye sert eleştiriler yöneltildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü hazırladığı son raporda, 1990'lı yıllarda göçe zorlanan Kürtlerin durumuna ilişkin Türkiye'ye sert eleştiriler yöneltildi.
Türkiye'de iç göçe maruz kalan Kürtlerin 2005 yılındaki durumuna bakış' başlığını taşıyan raporda, hükümetin taahhütlerinin büyük bir bölümünü yerine getirmediği, performansının zayıf kaldığı belirtildi.
Avrupa Birliği üyelik sürecindeki Türkiye'ye, 'yerlerinden edilen binlerce Kürdün geri dönüşünü sağlamakta yetersiz kaldığı' suçlaması yapılan raporda, Hükümetin taahhütlerinin büyük bir bölümünü yerine getirmediği, performansının zayıf kaldığı dile getirildi.
Türkiye'deki reform sürecine de atıfta bulunulan 37 sayfalık raporda, ancak, "Refomlar, 1990'lı yıllarda Türkiye'de iç göçe maruz kalmış olan 378 bin insana yardımcı olamadı" denildi.
TÜRKİYE YANLIŞ BİLGİ VERDİ
Türk hükümetinin Avrupa Birliği'ne sunduğu 'köye dönüş' projesiyle ilgili istatistiklerin de gerçekleri yansıtmadığı, istatistiklerin aksine Kürtlerin üçte birinin değil, çok azının terk ettiği bölgelere döndüğü vurgulandı.
Raporda, geri dönüşü engelleyen etkenleri de şöyle sıralandı: "Köylüler dönmekte isteksiz, zira evleri tahrip edilmiş durumda ve güvenlik durumu yetersiz. Dönenlerin çoğu ilkel barınaklarda, elektrik, telefon, eğitim ya da sağlık hizmetleri olmaksızın yaşıyor. Onarım ya da tarımsal faaliyetlerin yeniden başlatılması için yardım olanakları ya çok az ya da hiç yok."
KORUCULAR ENGEL
Hala silahsızlandırılmayan korucuların köylerine geri dönenlere yönelik saldırılardan sorumlu olduğu belirtilen raporda, düzenli kolluk kuvvetlerinin de saldırılara karıştığına dikkat çekildi. Raporda, 58 bin köy korucunun hala devletten maaş aldığı da vurgulanarak, bu kişilerin silahsızlandırılması istendi.

AB VE BM İZLESİN
2004 kasım ve aralık aylarında Diyarbakır ve Bingöl yöresinde yüz yüze görüşme yöntemiyle hazırlanan raporda, Türkiye'nin son dönemde yerlerinden edilen Kürtlerin geri dönüşü için daha yapıcı bir tutum içine girdiği de belirtildi. Ancak raporda, son 10 yılda birçok projenin parasızlık ve siyasi destek eksikliği yüzünden terkedildiğine dikkat çekilerek, uygulamanın önemine işaret edildi. Raporda, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler kurumlarına da Türkiye'yi yakından izlemeleri çağrısı yapıldı.