Tutuklanan Boğaziçili öğrencilerin aileleri: Çocuklarımızın yeri cezaevi değil, Boğaziçi kampüsüdür

ZEYNEP KURAY zeynokuray@gmail.com @zeynokuray

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından gözaltına alınan ve tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin aileleri bir araya geldi. İstanbul Tabip Odası’nda basın açıklaması yapan ailelere çok sayıda siyasetçi, kitle örgütü temsilcisi ve diğer öğrencilerin aileleri destek verdi. Toplantıya TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, ANAP eski Genel Başkanı Nesrin Nas ve KHK ile ihraç edilen akademisyenler katıldı.

Elleri kelepçe ile tanıştı
Boğaziçili öğrencilerin aileleri adına ilk sözü tutuklu öğrenci Yaren Tuncer’in annesi Özgür Tuncer aldı. Tuncer, "Yavrumu her şeye duyarlı bir çocuk olarak büyüttüm. Ağaçlar için de şehitler için de gözyaşı dökebilen bir çocuk o. Bizim evin karşısında bir ağaç kesildi diye günlerce ağlamıştı. Bizim çocuklarımız barış istedi” diye konuştu.

Tutuklu öğrencilerden Esen Deniz Üstündağ'ın ablası Özlem Kösem ise, “Atatürk sevgisiyle vatan sevdalısı bireyler olarak yetiştirildi. 23 Mart’tan bu yana kalem tutması gereken elleri kelepçeyle tanıştı” şeklinde konuştu.

‘Boğaziçi acı çekiyor’
Ailelerin ardından eski Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Birtek söz aldı. Boğaziçi Üniversitesi için, "Büyük acı çekiyor" diyen Birtek şunları ifade etti: “Dünyanın dört üniversitesinde hocalık yaptım bunlar eşsiz çocuklar. İsmi geçen çocukların pırıl olduklarına eminim, onlardan terörist olamaz. Bütün çocukların suçsuz olduğu ortaya çıkacak. Dershanede berabersek hapishanede de onlarla olmak istiyorum, ben dayanamıyorum. Öğrencilerimin yanında olmak istiyorum.”

Boğaziçi öğrencileri adına konuşan ve kendisi de 22 Mart’ta gözaltına alınıp serbest bırakılan Tilbe Akan, şunları kaydetti: “İnsani hislerle söylenen duygular terörize edildi. Bunun sebebi okulumuzun iktidarın batırdığı fikirlere her zaman yer vermiş olması. Onların sesini kampüslerde sokaklarda her yerde yükselteceğiz.”

Sonrasında tutuklu bulunan öğrencilerden Deniz Yılmaz'ın babası Bülent Yılmaz basın açıklamasını okudu. Yılmaz, şöyle konuştu: “Kimsenin çocuklarımızın okuma özgürlüklerini ellerinden almaya hakkı yoktur. Çünkü bu başarılar kimsenin lütfuyla gerçekleşmemiştir. Kimdir bu gençler? Bilim insanı olmayı, yazar olmayı, sanatçı olmayı, iyi bir eğitimci olmayı hedeflemişler ve bu yolda da önemli mesafeler kat etmişlerdir. Bu yolculukta sorgulayıcı olmayı, insanlıktan, iyilikten, güzelliklerden, barıştan yana tavır almayı öğrenmişlerdir. O nedenle kimse çocuklarımızın bir yerlerden emirler alarak kendilerini ifade ettiklerini iddia edemez. Çocuklarımızın arkasında yanında örgüt arayanlar edebiyat, çevre, çeviri, folklor, bilim kulüplerine, matematik topluluğuna bakabilirler. Çocuklarımızın yeri Bakırköy, Silivri cezaevi değil Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsüdür. Aileler olarak çocuklarımıza uygulan bu hukuksuzluğa acilen son verilmesini ve çocuklarımızın serbest bırakılmasını, haklarında yürütülen soruşturmaların durdurulmasını talep ediyoruz."

Bir gözaltı daha
Öte yandan dün bir Boğaziçi Üniversitesi’nde bir öğrenci daha gözaltına alındı.