Tutum almak tarihsel bir zorunluluğumuz

Haber Merkezi

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş aracılığıyla gönderdiği mektupta 'Aydınlar Heyeti' çağrısında bulundu. Demirtaş, "Halk bu kadar nefessiz kalmış ve adeta kan ağlıyorken aktif bir tutum almak sizler gibi aydınların tarihsel sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.

Edirne Cezaevi'nde 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş bir grup aydın, sanatçı, akademisyen ve gazeteciye bir çağrı mektubu yazdı. Mektubu gazetemize de yollayan Demirtaş, önümüzdeki seçimlerin önemine işaret ederek aktif tutum alınması çağrısında bulundu.

Bu çerçevede, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi parti genel başkanlarının imzasına açılacak bir “Demokrasi Sözleşmesi” yazılabileceğini belirten Demirtaş, “Aydınlar Heyeti” kurulabileceğini, “Bir Hayalimiz Var” adıyla bir konferans düzenlenebileceğini de önerdi.

DEMOKRASİ TALEBİNİ GÖRÜNÜR KILALIM

Demirtaş'ın çağrıda bulunduğu mektupta şu ifadeler yer aldı: “Değerli arkadaşım, Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda sizin gibi değerli aydınların, yazarların ve sanatçıların çok önemli bir rol oynayabileceği düşüncesindeyim. Olası bir yanlış anlaşılmayı önlemek için belirtmem gerekir ki kast ettiğim şey, muhalefetin tek bir ittifakta buluşması değildir. Toplumsal ve siyasal muhalefetin demokrasi paydasında gönül birliği, söz birliği etmesidir. Bu doğrultuda, bulunduğunuz yerden sesinizi yükseltmeniz, hiç kimsenin ve hiçbir kesimin dışlanmadan Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında yeniden inşa sürecine dahil edilmesini talep etmeniz çok önemli olacaktır.

Ayrıca yaşanan yıkımın yol açtığı tahribatların daha da artmaması için kesintisiz şekilde sürece dahil olmanız, tam demokrasi talebinizi sürekli şekilde görünür kılmanız da çok acil bir toplumsal ihtiyaçtır. Halk bu kadar nefessiz kalmış ve adeta kan ağlıyorken aktif bir tutum almak sizler gibi aydınların tarihsel sorumluluğudur. Elbette neler yapacağınızı, neler yapabileceğinizi en iyi siz bilirsiniz. Sizin de paylaştığınıza inandığım ortak hayalimiz olan gelecek Türkiye’sinde teklik değil, çok kültürlülük, çok dillilik var. Tek adam yerine çoğulculuk var. Emeğin acımasızca sömürüsüne karşı hakça paylaşım var.

Kıymetli dostum, Nasıl bir seçim süreci yaşayacağımızın, hatta seçimi yaşayıp yaşayamayacağımızın bile belli olmadığı bu olağanüstü dönemde hepimizin tutumu da olağanın üstünde, alışılmışın dışında olmalıdır. Seçim ve sandık güvenliği dahil tüm konularda sizlerin çağrıları, yönlendirmeleri, yaratacağı motivasyon hayati derecece önemli olacaktır. Bu konularda en aktif tavrı alacağınızdan şüphe duymuyorum. Bu mektubu size, sevgili hayat arkadaşım Başak aracılığıyla ulaştırıyorum. Kendisine ileteceğiniz görüş, öneri ve eleştirilerinizi almaktan büyük mutluluk duyacağımı bilmenizi isterim. Hücre arkadaşım ve Diyarbakır halkının yüzde 63 oyuyla belediye başkanı seçilmesine rağmen dört ay içinde görevden alınarak yerine kayyum atanan, yetmezmiş gibi, bir kumpasla hapsedilen Dr. Adnan Selçuk Mızraklı’nın da içten selamlarını iletiyorum. Dostlukla…"