İktidar temsilcileri ve patronlar, sığınmacıların ucuz iş gücü olduğu yönündeki itiraflarını sürdürüyor. Sosyolog Çatak’ın çalışmalarına göre sığınmacıların ucuz işgücü olması bile bir ayrıcalık gibi gösteriliyor.

Ucuz işçilik bile ‘ayrıcalık’ olmuş

Abidin YAĞMUR

Mersin Üniversitesi’nden Deniz Bilge Çatak’ın doktora tezine de temel olan araştırması, yerleşik halkın, hayatın her alanında Suriyeli sığınmacılara ayrıcalık tanındığı yanılgısı içinde olduğunu açığa çıkardı. Araştırma katılan Türkiye vatandaşlarından kimileri, Suriyelilerin ucuz işçi olmasını bile bir ayrıcalık, hatta iş bulmada bir avantaj olarak görüyor. Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Deniz Bilge Çatak, Suriyelilerin geri gönderilmesi tartışmaları henüz bu kadar sıcak değilken Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir araştırma yaptı. Çatak, araştırmasını, “Yanı Başındaki Yabancı-Suriyeliler ile Yerli Halkın Karşılaşmaları” adlı kitapta da topladı.

Çatak, 2017’nin Nisan ayı ile Ekim ayı arasında 20 mahallede 20’si Suriyeli, 20’si yerli halktan toplam 40 kişiyle mülakatlar yaptı. Araştırma, Suriyeli sığınmacı sorununun, göçün ilk başladığı yıllardan beri yerleşik halkın gündeminde olduğunu, yerleşik halkın en başından beri Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesini istediğini, savaştan kaçanlara ev sahipliği yapmak konusunda halkın kafasının karışık olduğunu, halkın söylenti ve iddialarla yargı oluşturduğunu ortaya koyuyor. Çatak, bu durumu şu cümlelerle anlatıyor: “Suriyelilerin bugüne kıyasla daha az oldukları 2014’te bile Mersin’de yaşayan yerli halkın birçoğunun zihninde Suriyeli tipi oluşmuş durumdaydı ve bu durum küçük yaştaki çocuklara kadar etkisini göstermekteydi.”

Çatak kitapta, derinlemesine mülakat yaptığı 20 yerleşik halk ve 20 Suriyelinin aynı konulara nasıl yaklaştıklarını ortaya koyuyor. Örneğin “Suriyeliler hastanede sıra beklemiyor”, “Suriyeliler sadece kendi dükkânlarından alışveriş yapıyor”, “Suriyeliler yerleşik halka saygısız davranıyor” gibi genele yayılmış iddialara Suriyelilerin verdikleri yanıtlar da kitapta yer alıyor.

Dr. Deniz Bilge Çatak’ın “Yanı Başındaki Yabancı-Suriyeliler ile Yerli Halkın Karşılaşmaları” adlı kitabından satırbaşları şöyle:

İŞLERİNİ ALMIŞLAR: Çay Mahallesi’nde bir kişi ‘işimizi elimizden aldılar, tarlaya gidemiyoruz’ cümleleriyle Suriyelilerle ilgili şikâyetlerini dile getirmiştir. Farklı sosyo-ekonomik özellikler rahatsızlıkların farklı noktalardan dile getirilmesine neden olmaktadır.

AVANTAJ OLARAK GÖRÜYORLAR: Mersin’de yerli halk ile Suriyelileri karşı karşıya getiren alanlardan biri de çalışma yaşamıdır. Yerli halktan katılımcılara Suriyelilerin iş ararken ya da işyerinde maruz kalabilecekleri sorunlar sorulduğunda katılımcılar Suriyelilerin maruz kalabileceği ayrımcı tutumlardan ziyade, Suriyelilerin iş yaşamında sahip olduklarını düşündükleri ayrıcalıklardan söz etmişlerdir. Örneğin daha ucuza çalıştıkları için Suriyeliler daha çabuk iş bulmaktadır ve yerli halk bunu avantaj olarak görmektedir.

HOŞLANMASA DA ÇALIŞTIRIYOR: Çoğunlukla Suriyelilere yönelik iş yaptığını belirten emlakçı bir katılımcıya göre, bazı işverenler Suriyelilerden hoşlanmasa da Suriyelilerin daha ucuza çalışmayı kabul etmeleri gibi sebeplerle Suriyelileri işe almaktadır.

BİZ DE HASTANEDE SIRA BEKLİYORUZ: Yerli halkı rahatsız eden bir diğer konu ise Suriyelilerin hastanede sıra beklemeden muayene oldukları iddiasıdır. Suriyeli katılımcılar bu iddiaları reddetmekte ve “Biz de sıra bekliyoruz” demektedir.

NERESİ UCUZSA ORADAN: Suriyeli katılımcılar Türkiyeli esnafların çoğu tarafından para kaynağı olarak görüldüklerini dile getirmiştir. Suriyeli katılımcılara nereden alışveriş yaptıkları sorulduğunda neresi ucuzsa orada alıyoruz cevabına paralel olarak pazarları ve uygun fiyata alışveriş yapabilecekleri marketleri tercih ettiklerini dile getirmişlerdir.

ÇOCUKLARIMI UYARIYORUM: Yerli halkın beklentilerine karşılık Suriyeli katılımcılardan bir kısmının ise ‘ben kimseye karışmıyorum’, ‘bir şey dediklerinde susuyorum’, ‘Çocuklarımı sessiz olmaları için uyarıyorum’, ‘misafir olduğumuz için bizim dikkat etmemiz lazım’ şeklinde ifadeler kullanmıştır.

MÜSİAD BAŞKANI DA İTİRAF ETTİ

Mülteci krizi, ‘ucuz iş gücü’ gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mültecilerin ucuz iş gücü olarak görüldüğü itiraflarının ardından Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı’dan da benzer bir çıkış geldi. Asmalı, milyonlarca kişinin işsiz kaldığı ve yetersiz maaşı kabul etmek zorunda bırakıldığı Türkiye’de iş beğenmeme durumunun olduğunu iddia etti. Asmalı, "Maalesef Türkiye’de iş beğenmeme gibi bir durum var. Emek yoğun işlerde çalışmak istenmiyor. Yabancı uyruklu işçiler bu işlerde daha fazla çalışıyor" dedi. Öte yandan vatandaşlık verilen sığınmacı sayısını açıklayan İçişleri Bakanı Soylu, "Bugüne kadar kriterlerini sağlamak suretiyle vatandaşlık hakkı kazanan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Suriyeli sayısı 200 bin 950’dir" ifadelerini kullandı. Afganistan uyruklu olup da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçenlerin sayısının da 37 bin 69 olduğunu söyleyen Soylu bunlardan 17 bininin Türkmen olduğunu söyledi.