Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz’ı terörist oldukları gerekçesi ile öldüren 4 polisin yargılandığı davayı, izleyenlere adliye önünde ülkücü grup saldırdı. Biri polis 6 kişinin yaralandı...

İNAN GEDİK ESKİŞEHİR

Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz'ın öldürülmesinden sorumlu tutulan 4 polisin yargılanmasına Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşma öncesi, adliye önüne gelen ülkücü grup olay çıkardı. Davayı izlemeye gelenlere taşlı, sopalı saldıran ülkücü grup, biri polis altı kişiyi yaraladı. Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde 21 Kasım 2004 tarihinde Uğur Kaymaz ile Babası Ahmet Kaymaz’ı terörist oldukları gerekçesi ile öldürdükleri iddia edilen 4 polis memurunun yargılandığı davanın ilk duruşması dün Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Davayı takip etmek için Eskişehir Adliyesi önünde toplanan sivil toplum örgütü temsilcileri ve bazı siyasi parti yöneticilerine, 50-60 kişilik ülkücü grup saldırıda bulundu. Çok sayıda kişi çeşitli yerlerinden yaralanarak hastanede tedavi altına alındı.

KESK BAŞKANI DEVREYE GİRDİ

Olayların daha da büyümesini önlemek için KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul Devreye girdi. Tombul İçişleri Bakanlığı ve Valilik nezdinde girişimlerde bulunarak, davayı izlemeye gelenlere yönelik saldırıların önlenmesini istedi. Bu girişimin ardından güvenlik güçleri adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Polisin ülkücü grubu olay yerinden uzaklaştırması ile adliye önündeki olaylar sona erdi. Ülkücü grup daha sonra kent içinde de küçük çaplı taşkınlıklarını sürdürdü.Grubun önüne gelene saldırdığı ve esnafa zorla bayrak astırdıkları bildirildi.

DAVAYI İZLEME PLATFORMU

12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz’ı öldürmekten yargılanan 4 polisin davasına Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu olaylardan sonra devam edildi. Duruşma için Mardin, Diyarbakı r, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan avukatlar, insan hakları savunucuları, sendika ve siyasi parti üyeleri Eskişehir’e geldiler. Eskişehir’de oluşturulan Uğur Kaymaz Davasını İzleme Platformu üyeleri ile bir araya gelen grup Eskişehir Adliyesi’ne kadar yürüdü. DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, SDP Genel Başkanı Filiz Koçali, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, ÖDP MYK Üyesi Yılmaz Eren ve PM Üyesi Nilgün Aktar’ın da aralarında bulundu ğu çok sayıda parti ve sivil toplum örgütü temsilcisinin izlediği duruşmada Kaymaz ailesini 29 avukat temsil etti. Sanık polisler Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıksöz, Seyit Ahmet Öngel ve Salih Ayaz’ı ise 2 avukat savundu.

Duruşmanın başında söz alan Avukat Tahir Elçi, duruşmaların Cumhuriyet’in ilk yıllarında kan davalarını önlemek için başka kentlere alındığını, Mardin’de bir güvenlik sorunu olmamasına karşın bu davanın Eskişehir’e alınmasını "adil yargılanma hakkına müdahale olarak" değerlendirdi.

Daha sonra 1 Haziran’da yürürlüğe giren CMK’ya göre sanıkların ‘çapraz sorgulamasına’ geçildi. Sanıklardan Mehmet Karaca avukatların sorularını cevaplarken sık sık elindeki notlara bakarak yanıt vermek zorunda kaldı. Karaca, operasyon sırasında kendilerinin görevlerinin gözetleme olduğunu söyledi ancak olayın olduğu yer ile Kaymazların evinin arasının ne kadar olduğu sorusuna "karanlık olduğu için göremedim" yanıtını verdi. Karaca, Kaymazları öldürdükten sonra Ahmet Kaymaz’ın üzerinden el bombalarının olduğu kütük çıktığını ileri sürerek, bu kütüğü kendisinin çıkardığını ileri sürdü.

Karaca, çatışmaya giren Ahmet Kaymaz’ın neden bombaları patlatmadığı ve bombalara neden bir mermi isabet etmediği sorularına ise yanıt veremedi. Sanıklardan Seyit Ahmet Öngel, operasyon sırasında üzerlerinde plastik mermi bulunmadığını dile getirerek, "Gönül isterdi ki sağ yakalayalım" dedi. Yaşafettin Açıksöz de Karaca ile benzer ifadeler verdi. Açıksöz, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın vücuduna saplanan 13 kurşundan 12’sinini kendi silahından çıktığının anımsatılması üzerine "Ölüp ölmediğini bilemem. Onlar sıktıkça ben de sıkmaya devam ettim" dedi. Avukat Veysel Güler de Uğur’un boyunun babasınını boyuna yakın olduğunu ve müvekkillerinin bunu ayırt etmesinin zor olduğunu söyledi. Diğer sanıklardan Salih Ayaz ise Ahmet Kaymaz’ın üzerinden çıkan kurşanlardan birinin kendi silahından çıktığını yalanladı. Bu durumu tespit eden Adli Tıp raporunun doğru olmadığını ifade etti. Duruşmada Uğur Kaymaz’ın amcaları Reşat Kaymaz ve Murat Kaymaz’ın müdahil olmasına karar verildi. Mahkeme sanıkların duruşmalara katılmaktan muaf tutulması ile müdahil avukatlarının sanıklar için tutuklama taleplerini reddederek duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi.

KESK: Saldırılar endişe verici

KESK Yönetim Kurulu üyeleri de yaptığı yazılı açıklama da, demokratik kitle örgütü temsilcilerine yapılan saldırıların endişe verici olduğunu belirterek, Eskişehir Valiliği’nin ve Emniyetin acil olarak önlem alıp olaylara müdahale etmesi ve can güvenliğini sağlaması konusunda sorumluluk almaya davet etti.

Halkevleri: Vali istifa!

ESKİŞEHİR’de çıkan kavganın ardından yazılı bir basın açıklaması yapan Halkevleri Genel Merkezi Genel Sekreteri Ender Büyükçulha, güvenlik nedeni ile Eskişehir’de görülmeye başlanan davada, sivil toplum örgütü temsilcileri ve davayı izlemeye gelen vatandaşlara ülkücü gruplar tarafından yapılan saldırıyı kınadı. Büyükçulha, yapılan saldırıya emniyet güçlerinin göz yumduğunu iddia ederek, valilik ve kolluk yetkililerini istifaya çağırdıklarını bildirdi.

DAVADAN NOTLAR

» Mahkemeye çağrılan tanıklar için Kürtçe tercüman hazır bulunduruldu ancak çağrılan hiçbir tanık gelmedi.

» Duruşma yaklaşık beş saat sürdü. Duruşma salonunun çok küçük olması katılanlara zor anlar yaşattı.

» Mahkeme için salon içinde ve dışında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme salonunda robokoplar hazır bulunduruldu.

» Sivil polislerin sanıkların avukatlarına su ve ayran ikram etmesi dikkat çekti.

» Duruşmanın bitiminde dışarıda açıklama yapan DEHAP Genel Başkanı Bakırhan "Gazi ve Metin Göktepe davlarında hukukun tecelli etmediğini gördük. Umarız bu dava böyle olmaz" dedi.

» Duruşmanın ardından şehir dışından gelenler güvenlik koridorunda otobüslere bindirildi.

» Duruşma izlemeye gelenler otobüslere bindirilirken ülkücü grup ellerindeki demir sopaları göstererek küfür etmeye devam ettiler.

» Polisin saldırgan grubu uzaklaştırmaması tepkiyle karşılandı.