Saldırılar sadece Zaporijya’da değil Ukrayna genelinde yoğunlaşıyor. Anlaşılan o ki önümüzdeki günlerde de ölüm haberleri gelmeye devam edecek. İki taraf da kış gelmeden önce avantaj yakalamaya çalışıyor.

Ukrayna’dan izlenim: Rus saldırıları şiddetleniyor

İsmail DAYE / Zaporijya

Savaş, yaşadığım Zaporojiya şehrinde, bütün gerçekliği, şiddeti, acımasızlığı ile kendini açık bir şekilde hissettirmeye başladı. 9 Ağustos günü öğle saatlerinde kent merkezindeki belediye binasının önü buradaki iş insanlarının kullandıkları işyerlerinin, depolarının ısınma giderleri ile ilgili protesto gösterisine sahne oldu. İşyeri sahipleri depolarında olmayan ısınma peteklerinin paralarının kendilerinden alındığını belirttiler. 

Akşama doğru ise kent, Şevçenko bölgesindeki roket saldırısı ile sarsıldı. Saldırıda birisi 19 diğeri 21 yaşlarında hayatlarının baharında iki genç kız öldü. Kızların sokak sanatçılığı yaptığı ve ordunun giderleri için şarkılar söyledikleri haber olarak geçti. Bir kız da şimdilik ölümden döndü gözüküyor. Çok sayıda işyerinin ve evin hasar gördüğü, aynı zamanda çok sayıda yaralının olduğu da bildirildi.

HER GÜN PATLAMA 

Ertesi gün Baburga bölgesindeki insanların savaşın başından beri ilk kez bu kadar şiddetli bir patlama sesi ile sarsıldıklarını söyledikleri yeni bir patlama gerçekleşti. Patlama nehir kenarındaki bir otelde de oldu. Ölü ve yaralıların olduğu bildirildi. Bu saldırıda belki tek sevinilecek yanın otelde kamp yapan çok sayıdaki çocuğun patlamadan bir saat önce ayrılmış olmaları. Yani bir saat öncesinde bu korkunç patlama gerçekleşse çok daha büyük bir trajedi yaşanacaktı. 

Artık şehirde ölümlü patlama olmayan gün olmaz oldu. Her gün büyük bir saldırı oluyor ve insanlar canlarını kaybediyor. Bu yazıyı yazmaya oturmadan önce siren çalmaya başladı, arkasından da yeni bir ölümlü haber okudum. 

GERÇEĞİ KABULLENİŞ 

Önceki gün evin içindeyken, hani derler ya kulağımın dibinden füze gibi bir şey geçti. Dün o füzenin düştüğü köydeki nehrin ada olan bölgesini gördüm. Bomba ve füze seslerini daha bir yakından hisseder oldum. İnsan dışarı çıkmaya korkuyor ama çıkmadan da yaşanmıyor. Ayrıca evin içi de ne kadar güvenli o da ayrı bir konu. Buradaki insanlar sanıyorum hepsi benim gibi bu savaş gerçeğini görerek ve kabul ederek yaşıyorlar. Başka ne yapabilirler ki? 

Ukrayna güçleri de olanca güçleriyle saldırmaya devam ediyorlar. Bunu patlamalar sonrası çalmayan sirenlerden anlamak mümkün. Ayrıca köydeki evlere askerler gelerek, askerliğe uygun erkekler için çağırı kâğıtları bırakıyorlar. 

Bu saldırıların sadece bizim bölgemizde değil Ukrayna genelinde yoğunlaştığını da görülmekte. Öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki günlerde de ölüm haberleri gelmeye devam edecek, ölüm ve yıkımlar daha bir artacak. 

Benim anladığım her iki taraf da kış gelmeden kendileri lehine bir avantaj yakalamaya ya da sonuç almaya çalışıyor.