Ülke ekonomisi karanlıkta
Krizin artmasıyla yurttaş yağmur çamur demeden ucuz ekmek kuyruğuna girmişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Haber Merkezi

Seçimin ardından ülkenin en büyük gündemi ekonomi. Yüksek enflasyon, alım gücünün düşmesi, Merkez Bankası’ndaki rezervin giderek tükenmesi, işsizlik bu sorunların başında geliyor.

Türkiye’de pandemi sonrasında yatırım ortamındaki durgunluk, son 1,5 yıldır yaşanan yüksek enflasyon ve 6 Şubat depremleri, ekonomide ağır bir tahribat yarattı. DW’nin haberine göre; AKP iktidarının enflasyon ile mücadele yerine büyümeyi tercih eden Yeni Ekonomi Modeli ile birlikte artan iç tüketim, Türkiye’ye 2021’de yüzde 10’un üzerinde, 2022 yılında ise yüzde 5,6’lık büyüme olarak geri döndü. Ancak veriler, AB ve OECD ortalamalarının çok üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisinde ücretli çalışanların büyümeden aldığı payın her yıl daha da azaldığına işaret ediyor. TÜİK verilerine göre 2016 yılında iş gücünün büyümeden aldığı pay yüzde 36,3 düzeyindeyken, bu oran 2022 sonunda yüzde 26,5’e kadar geriledi. Aynı dönemde sermayenin payı ise yüzde 47,5’ten yüzde 54,5’e çıktı.

Merkez Bankası’nın, Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda faiz indirimine başladığı Eylül 2021’den bu yana Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerinden biri haline oldu. Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 19’dan yüzde 8,5’e düşürülürken resmi verilere göre tüketici enflasyonu yüzde 85’e, üretici enflasyonu ise yüzde 157’ye kadar çıktı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından hesaplanan yıllık enflasyon ise hâlâ yüzde 100’ün üzerinde seyrediyor.

HALK YOKSUL

TÜİK’in 2022 yılına ilişkin Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2022’de bir önceki yıla kıyasla 1,3 puan artarak yüzde 48 oldu. Aynı dönemde en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya geriledi. Türk-İş’in Nisan 2023 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin TL’yi aşarken; kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin TL’ye yükseldi. Resmi verilere göre, Türkiye’deki çalışanların yüzde 37’si asgari ücret kazanıyor. Asgari ücret ise son 1 yılda yapılan yüzde 75 zamma rağmen sadece 8 bin 506 TL ile açlık sınırının altında.

Güncel verilere göre, Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 10 seviyesinde. Geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 21,8 iken işgücüne katılım oranı ise tüm nüfusun yüzde 53,6’sı. Türkiye Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içerisinde son sırada yer alıyor. Türkiye, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranında ise yüzde 20,1 ile AB ülkeleri içerisinde lider.

Merkez Bankası’nın verilerine göre 2023’ün ilk çeyreğinde cari işlemler hesabı, ocak-mart arasını kapsayan yılın ilk çeyreğinde 23, 6 milyar dolar açık vererek rekora imza attı. 12 aylık cari açık ise 54,2 milyar dolar oldu. Sadece nisanda ihracat yüzde 17 düştü. İhracat ve ithalat arasındaki farktan oluşan dış ticaret açığı da son 1 yılda yüzde 44 arttı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son açıkladığı Nisan 2023 merkezi yönetim bütçe verilerine göre, 2022 yılı nisan ayında 50 milyar 167 milyon TL açık veren merkezi yönetim bütçesi, Nisan 2023 döneminde ise 132 milyar 471 milyon TL’ye çıktı.