Seçim sonrası dört koldan gericilik faaliyetlerine başlandı. Konserler iptal edilirken sanatçılar hedef alındı. Ülke, 6284 sayılı kanunun iptal edilmesinden okullara imam atanmasına kadar gericilik sarmalına hapsediliyor.

Ülke gericilik sarmalında
Fotoğraf: Eğitim Sen

Politika Servisi

Seçim öncesi gerici çevrelere sözler veren iktidar kolları sıvadı. Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi’nin de parlamentoya girmesiyle birlikte Cumhuriyet tarihinin en gerici Meclis’i oluşurken tarikat ve cemaatler eliyle toplum dört koldan kuşatıldı. Sanatçıların konserleri sudan bahanelerle iptal edildi, LGBTİ+’lara yönelik baskılar arttı, İstanbul Sözleşmesi’nin ardından 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin önlenmesini içeren kanun hedef tahtasına konuldu. Okullara imam atanırken gerici çevrelerin talepleri birer birer yerine getirildi. Son dönem ülkede yaşanan gerici kuşatmayı hatırlatalım:

•BAŞKAN GÖREVDEN ALINDI: Geçtiğimiz yaz ülkede pek çok konser ve festival yasaklanırken bu yaz da gerici çevrelerin hedef göstermesiyle konserler yasaklanmaya başladı. Şarkıcı Melek Mosso hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek linç kampanyası gerçekleşti. Mosso’nun hedef alınması sonrası, AKP’li Süleymanpaşa Belediyesi’nin düzenlediği Tekirdağ Kiraz Festivali’nde vereceği konserin iptal edildiği öne sürülmüştü. Ancak konser gerçekleşti ve Mosso şarkılarını kalabalık bir topluluk karşısında seslendirerek sahneden özür diledi. Mosso ile birlikte sahnede şarkı söyleyen Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, gelen tepkiler üzerine geçen salı günü AKP Genel Merkez’ine çağrıldı. Yüksel istifasını vererek, belediye başkanlığı görevinden ayrıldı.

SANATÇILAR HEDEFTE: Elle Style Awards Ödül Töreni’nde konuşan Mabel Matiz ile Melike Şahin ödülünü ‘Türkiyeli LGBTİ+lar’a armağan etti. Matiz’in Denizli’de vereceği konserin iptal edilmesi çağrısı yapıldı. Şahin’in ise Bursa’da düzenleyeceği konser AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından iptal edildi.

YASAKLAR ÇIĞ GİBİ: LGBTİ+’ları hedef alan İstanbul’un yeni valisi Davut Gül, bunlara yönelik etkinlik veya gösterilere izin vermeyeceğini açıkladı. Kadıköy kaymakamlığı, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin çay etkinliğini yasaklamıştı. Geçen hafta Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Sinema Kolektifi çağrısıyla Kadıköy’deki vakıf binasında toplanan ve Onur Ayı etkinlikleri kapsamında ‘Pride’ filmini izlemek isteyen yurttaşlar gözaltına alınmıştı.

GÖZLERİ 6284’TE: Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, isim vermeden Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’u (6284) hedef aldı, yasanın kaldırılması için çalışacaklarını söyledi. Erbakan şöyle konuştu: “Gayriahlaki yayınları yapan, toplumun, yeni nesillerin, gençlerimizin ahlakını ifsat eden medyanın bu durumunun düzeltilmesi, aile yapımıza, tarihimize, güzel kültürümüze uygun yayınlar yapar hale gelmesi için mücadele edeceğiz.”

•OKULLARDA İMAM: Okullarda ‘manevi danışman’ adı altında imam ve vaiz görevlendirilmesini öngören ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES) Projesi uygulamaya konuldu. Proje ülkenin dört bir yanında protesto edildi. Dün de Denizli ve Tokat’ta veliler ile sendikalar eylem düzenledi. Eylemlerde, “Eğitim sistemimizin üzerine çöken gerici ve piyasacı karanlığa dikkat çekmek için, çocuklarımızın eşit ve nitelikli eğitim hakkının gasp edilmesine karşı durmak için, eğitim dışı kurumların, dernek maskesi takmış tarikatların sistematik olarak eğitime dahil edilme girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için tüm Türkiye’de alanlardayız” vurgusu yapıldı.

SOL Feminist Hareket de ÇEDES’e dair bir açıklama yaptı. Bu protokolün, kız çocuklarının, kadınların yaşam haklarını hedef aldığını belirten açıklama, tarikatların, cemaatlerin okulları ele geçirdiğini ve doğrudan İslami rejim deklarasyonu olduğuna işaret etti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: ‘‘Protokolün içeriği kamusal, laik, bilimsel eğitim hakkını, karma eğitim hakkını, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok saymaktadır ve açıkça siyasal İslam rejimi deklarasyonudur. Başta ÇEDES olmak üzere tüm protokoller sonlandırılana kadar mücadelemizi sokak sokak büyütmeye devam edeceğiz.’’