Adaletsiz koşullarda gerçekleşen cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerini resmi olmayan sonuçlara göre, az farkla Erdoğan kazandı. Seçime montajlı videolar, iftiralar, sahte bildiriler ve muhalefetin engellenmesi damga vurdu.

Ülke tarihinin en adaletsiz seçimi
Bursa’da CHP’nin LED ekran kurması yasaklanmıştı. (Fotoğraf: Fotoğraflar: BirGün/Evrensel/Sözcü)

Haber Merkezi

Ülkenin geleceğinin belirlendiği seçimlere giderken son 1 buçuk ayda AKP’nin yürüttüğü kirli, iftira dolu siyaset de bu döneme damgasını vurdu. Devletin tüm gücünü kullanmaktan çekinmeyen AKP iktidarı, usulsüzlüklerde sınır tanımadı. Kampanya süreci boyunca karalama kampanyaları, montaj kasetler ve afişler yapıldı. İlk turda iktidar karşıtı söylemlerde bulunan ATA İttifakı Adayı Sinan Oğan ve Fatih Erbakan’ın daha sonra iktidarı destekleyen söylemleri ve Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin tarafsız kalacağını belirtmesi seçim sürecine damga vuran gelişmeler arasında yer aldı.

14 Mayıs öncesi son 1 buçuk ayda başlayan muhalefete yönelik sansürler ve seçim güvenliğine ilişkin baskılar son hızla sürdü. Seçim meydanlarında atılan iftiralardan, hazırlanan montaj video ve afişlere varana dek yapılan hür türlü seçim siyaseti kirlilik üzerine kuruldu. 28 Mayıs öncesi muhalefete yönelik sansürler ve seçim güvenliğine ilişkin baskılar da devam etti. Bu süreçte yaşanan ve hafızalara kazınan olaylardan bazıları şöyle;

Ama montaj, ama şu, ama bu… AKP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan geçen günlerde katıldığı televizyon programında seçim dönemi boyunca kirli siyaset yürüttüklerini itiraf etti. Erdoğan daha önce seçim mitinglerinde gösterdiği ve Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası klibine montajlanan PKK üyelerine ilişkin "Kılıçdaroğlu’nun, Kandil’dekilerle video çekimleri var. Bunları yayımladılar. Ama montaj, ama şu, ama bu… Video çekimlerini yaptılar. PKK’lılar videolarla bunlara destek verdiler" ifadelerini kullanması da dikkat çekti. Erdoğan, bu konuşmasından bir gün sonra ise topu gençlere atarak “Şimdi çıkmışlar bu gerçekleri 5 saniyeye sığdıran gençlerimizin kıvrak zekasının ürünü bir video üzerinde arsızca tepiniyorlar” ifadelerini kullandı.

Sahte bildiri ve broşür: AKP’liler seçim sürecinde başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde sahte bildiriler dağıttı. CHP Esenler İlçe Başkanı Bülent Ütebay, Kılıçdaroğlu’nun söylemediği sözlerin yer aldığı sahte broşürleri dağıtan kişileri suçüstü yakaladı. Söz konusu sahte broşürlerde, Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafı ve "Başörtüsü 1 metrekarelik bez parçası" ve "LGBT aile düzenini niçin bozsun ki?" ifadeleri yer alıyordu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise Sultanbeyli’de CHP logosuyla sahte broşür dağıtıldığını açıkladı. Kaftancıoğlu, seçim sürecinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yer Sultanbeyli’nde bir matbaa… CHP logosuyla ‘İktidar olduğumuzda Apo’yu çıkartacağız’ diyerek sözde parti broşürü, Sticker bastırmışlar. Komik kısmı şimdi geliyor: Matbaa ne hikmetse siparişi ve parayı verenin kim olduğunu bilmiyor. Kim bilir belki de uzaylılar:) Güldük eğlendik şimdi asıl söyleyeceğimize gelelim. CHP logosunu yalanlarına, algılarına kim alet ediyor ve aracı oluyorsa nefesimiz enselerinde olacak. Sahte broşürü basanlar ve bastıranlarla ilgili yargı sürecini başlatıyorum 14 Mayıs itibariyle bu kişiler ve benzeri işlere kalkanların alabilecekleri en yüksek cezaları almalarının bizzat takipçisi olacağım…’ demişti.

Bilboard ve afişlerle yalanlar: Nevşehir’de AKP’li belediye tarafından kentteki reklam panolarına yalan içerikli afişler asıldı. Afişlerde “YPG terör örgütü değildir” yazısı ve hemen yanında bir karekod ile seçimin gerçekleştirileceği 28 Mayıs 2023 tarihi yer aldı. “Nevşehir Belediyesi Turizm A.Ş.” yazan ceket giyen kişilerin astığı afişlerde ayrıca “İyi düşün, doğru karar ver” ifadeleri kullanıldı. Seçime günler kala sahte HDP, CHP ve İYİ Parti bildirileri meydana çıktı. Ankara’da metro çıkışları gibi uğrak yerlerde sahte HDP bildirilerinde “Neden güneyimizde Kürt Devleti olmasın”, gibi provokatif yazılar yer aldı. Sahte CHP bildirisinde “Biz gelİNCE türbana son”, sahte İYİ Parti bildirisinde ise “3. Hava Limanını İYİ Yıkacağız” gibi yazılar yer alıyor.

TRT muhalefete yer vermedi: TRT, iktidarın kanalı gibi yayın gerçekleştirip muhalefete hiç yer vermedi. Halkın vergileriyle yapılan üretimler AKP’nin seçim malzemesi haline getirildi 14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimin ardından birçok şaibe ortaya atıldı. Seçim döneminde Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’a 48 saat,  Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ise yalnızca 32 dakika yer veren TRT, 14 Mayıs’ta ise AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” logosu ile hazırlanan reklam filmini yayımladı. 21 Mayıs’ta ise TRT adeta kendini aştı. İktidar için hazırlanmış belgeseller günde 16 kez TRT Haber ekranlarına taşındı. TRT Haber, hava durumu ve haber saatleri dışında kalan zamanın tamamını canlı yayınlar ve belgesel görünümlü propaganda videoları ile doldurmaya başladı. Görüntüler, “Kalkınma Yolunda 100 Yıl, Milli Güç Güçlü Türkiye, Demokrasi Yolunda 100 Yıl, Şehirlerimizle Türkiye” başlıkları altında hazırlandı.

Halkın vergileri seçim malzemesi: Halkın vergileriyle yapılan üretimler iktidarın seçim malzemesi haline getirildi. Üretilen İHA-SİHA gibi savunma sanayi hamleleri, TOGG, TCG Anadolu Gemisi iktidarın seçim propagandasının bir unsuru yapıldı. Seçim yasakları kapsamında olmasına rağmen milletvekili adayı olan bakanlar gezilerini TOGG’la gerçekleştirdi. Hatta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank oy kullanmaya dahi TOGG’la gitti.

Yalan siyaseti: Erdoğan’ın bu dönemde en çok başvurduğu yöntemlerin başında ise yalan geldi. Erdoğan 2 Mayıs’taki Antalya mitinginde Kılıçdaroğlu’nun TOKİ’yi kaldırmak istediğini iddia etti. “Bay bay Kemal, TOKİ’yi kapatacakmış. Neyi kapatıyorsun? Bay bay Kemal, TOKİ’yi sana bu millet yedirtmez!” diye konuştu.  1 Mayıs’ta ise Memur-Sen Genel Kurulu’nda 99’da gerçekleşen Marmara depreminde CHP’nin iktidarda olduğunu iddia etti ve şunları söyledi: “Marmara depremi sonrasında yaşadıklarımızı hatırlayın. Kimdi onlar, şu anki CHP. Ne yaptı onlar? Ortada yönetim diye bir şey yoktu.” Oysaki o dönem iktidarda ittifak ortakları bulunuyordu. Şeker Bayramı’nın ilk günü olan 21 Nisan’da da Sultanahmet Camisi’ni miting alanına çeviren Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağını öne sürdü. Fakat Kılıçdaroğlu’nun böyle bir vaadi bulunmuyordu. AKP iktidarı döneminde yapılmayan Harran Üniversitesi, Esenboğa Havalimanı’nı, Adnan Menderes Havalimanı’nı kendisi yapmış gibi anlattı.

Oy ve Ötesi Derneği hedef alındı: Gazeteci Barış Pehlivan, bir süredir İçişleri Bakanı Soylu’nun hedef gösterdiği Oy ve Ötesi Derneği’nin sandıklara yaklaştırılmaması için emniyet müdürlerine talimat verildiğini yazdı. Özellikle müşahitler ile Oy ve Ötesi Derneği’ne yönelik baskılar sıklıkla gündeme geldi.

Kışla’da Erdoğan posteri: Muhalefetin kampanyasını yasaklayan iktidar, seçim kampanyalarını okul, cami ve kamu kurumlarında seçim süreci boyunca rahat bir şekilde sürdürdü. Ankara’da Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu’nun tel örgülerinin Erdoğan’ın posterleri ile donatılması tepkilere yol açtı. Bir bölümü taşınan, halen eğitim verilen ve askeri sınavlar da yapılan birliğin tel örgülerine asılan posterlerde “Doğru adamla yola devam” ifadesi yer aldı.

Led ekran yasağı: Bursa Osmangazi İlçe Seçim Kurulu, AKP’nin hukuksuz talebini kabul etti ve CHP’nin Kent Meydanı’nda LED ekran kurmasını yasakladı. CHP İl Başkanlığı, Kent Meydanı’na kurduğu LED ekrandan Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup toplantılarındaki konuşmalarından kesitlerin yanı sıra sosyal medyada Babala TV’de yaptığı konuşmaları yayımlamıştı.

Kılıçdaroğlu’nun mesajları yasaklandı: Cumhur İttifakı’nın ortakları ile milletvekili adaylarının halka gönderdiği kısa mesajlara sessiz kalan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yurttaşlara “Kredi kartı borçlarınızı, devletimizin hazinesi, bankalardan devralacak” şeklinde mesaj göndermesinin ardından yasak kararı aldı.