Uluslararası Af Örgütü: Ezhel serbest bırakılsın

Uluslararası Af Örgütü, tutuklu rapçi Ezhel için “acil eylem” kampanyası başlattı.

Af Örgütü kampanyasında, Ezhel’in tutuklanmasına neden olacak somut bir kanıt olmadığını, ifade özgürlüğünün barışçıl bir biçimde kullanıldığı dile getirildi.

Suçlu bulunması halinde 10 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilebileceği hatırlatılarak derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması talep edildi.

Ezhel, 23 Mayıs’ta Emniyet’e ifade vermeye gitmiş, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece "Uyuşturucu kullanımını özendirmek ve kolaylaştırmak" gerekçesiyle tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne gönderilmişti.

Af Örgütü’nün acil eylem kampanyasında ifade edilenler şöyle:

"Rapçi Ezhel, şarkı sözlerinde, kliplerinde ve sosyal medya paylaşımlarında ‘uyuşturucu kullanımını özendirmek’ suçlamasıyla 23 Mayıs’ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suçlu bulunduğu takdirde 10 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilebilir.

Sercan İpekcioğlu veya bilinen sahne ismiyle Ezhel, uyuşturucuya özendirme iddialarıyla 23 Mayıs’ta ikinci kez polis tarafından soruşturuldu ve ardından gözaltına alındı. Aynı gün tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderilen rapçi, şu an İstanbul’daki Maltepe cezaevinde tutuluyor. Ezhel, ilk olarak Aralık 2017’de de benzer bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve sorgulama sonrasında serbest bırakılmıştı. Ancak kimliği gizli bir vatandaşın Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) ayrıca bir şikayette bulunması üzerine Mayıs ayında tekrar polis tarafından ifade vermeye çağrıldı. Ezhel, yargılandığı ve suçlu bulunduğu takdirde 10 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilebilir.

Türkçe rap sahnesinin önde gelen bir figürü olan Ezhel, Türkiye’nin şehirli sokak hayatına ilişkin karanlık betimlemeleriyle biliniyor. Ezhel, marihuana kullanımına atıfta bulunan iki şarkısı ve kendisini marihuana yaprağı tutarken gösteren, ancak şu an silinmiş olan bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle sorgulandı.

Mahkemenin Ezhel’i tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderme kararı, uyuşturucu kullanımını aktif bir biçimde özendirdiğine dair hiçbir somut kanıt içermiyor.

Ezhel’in tutuklanması, Türkiye’nin de imzaladığı Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 19. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince koruma altında olan ifade özgürlüğü hakkının ihlalidir.

Hemen şimdi çağrıda bulunun:

Yalnızca ifade özgürlüğü hakkını barışçıl biçimde kullandığı için tutuklanan Sercan İpekcioğlu’nun (Ezhel) derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması ve meşru sanatsal ifadeleri ve sosyal medya paylaşımlarıyla bağlantılı olarak yürütülen tüm soruşturmaların kapatılması sağlanmalıdır;

Türkiye’de ifade özgürlüğü hakkının barışçıl kullanımına eksiksiz olarak saygı gösterilmeli ve bu hak korunmalıdır.

EK BİLGİ

Uluslararası insan hakları hukuku ifade özgürlüğüne yönelik belirli sınırlandırmalara izin verse de, bu sınırlandırmalar üç bölümden oluşan sıkı bir testten geçmelidir: Sınırlamalar yasalarda yer almalı; ulusal güvenlik, kamu düzeni, kamu sağlığı veya değerleri ya da başkalarının haklarına veya itibarına saygı gösterilmesi gibi meşru amaçları korumak için çok açık bir şekilde gerekli ve orantılı olmalıdır.

Ezhel’in tutuklanması, Türkiye’de ifade özgürlüğü hakkı üzerinde baskı uygulandığı ve alternatif görüş ve ifade biçimlerinin giderek daha fazla sınırlandırıldığı bir bağlamda meydana geldi.

Temmuz 2016’daki darbe girişiminden beri yüzlerce gazeteci yargılandı, 140’tan fazla gazeteci ile diğer medya çalışanı ise hala cezaevinde. İnsan hakları savunucuları, diğer sivil toplum aktörleri ve sıradan vatandaşlar meşru muhalif görüşlerini ifade ettikleri için soruşturmaya uğradı, tutuklandı ve mahkum edildi.

Yakın bir tarihte devlete bağlı televizyonlar, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu görüşmeleri sırasında muhalefet üyesi bir milletvekilinin sunduğu soru önergesine cevap olarak 200’den fazla şarkının kara listeye alındığını duyurdu. Şarkılar, içerikleriyle ilgili olarak ‘ülkenin ulusal ve ahlaki değerlerini ihlal etmek’ de dahil olmak üzere son derece muğlak gerekçelerle kara listeye alındı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Mart ayında şarkıların kara listeye alınması kararını, ‘[Bu] hukuki görevi sansürmüş gibi takdim etmek ahlaksızlıktır’ sözleriyle savunmuştu."