Google Play Store
App Store

UAD’de İsrail’e açılan soykırım davasında ABD, İsrail’in Gazze işgalini “güvenlik endişeleri” ile aklamaya çalıştı. Küba, Washington’ı “işgalin suç ortağı olmakla” suçlarken BAE “Uluslararası hukuk alakart menü değil.” dedi.

Uluslararası hukuk alakart menü değil
Refah kentindeki Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi’nde yaşanan açlığı protesto etti. (Fotoğraf: AA)

Dış Haberler

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları sürerken Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar devam ediyor.

Duruşmaların 3’üncü gününde söz alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Lana Nusseibeh, “Uluslararası hukukun bir ‘alakart menü’ olmadığını” söyledi. Uluslararası hukukun herkese eşit biçimde uygulanması gerektiğini belirten Nusseibeh, “Bu özellikle 70 yıldır süren Filistin sorunundaki adaletsizliklerde daha büyük öneme sahip.” dedi.

AKLAMAYA ÇALIŞTI

ABD adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Vekili Richard Visek, BM Güvenlik Kurulu’nun Divan'dan istediği danışma görüşünün, İsrail’in güvenlik endişelerini hesaba katmadığını savundu. Divan'a yöneltilen sorunun, uyuşmazlığın taraflarından sadece İsrail'in eylemlerine odaklandığını ifade eden Visek, bunun “İsrail'in meşru güvenlik ihtiyaçlarını göz ardı etmek anlamına geldiğini” söyledi.

Uluslararası hukukta işgalin belirli bir süre ile sınırlandırılmadığını belirten Visek, işgalin “geçici bir tedbir olduğunu” ileri sürdü. Visek, ABD'nin "Filistin devletine giden yolu" da içeren "bölgede kalıcı barışa yol açacak siyasi çözüm" istediğini savundu.

ABD SUÇ ORTAĞI

Küba Dışişleri Bakan Yardımcısı Anayansi Rodriguez Camejo ise, ABD’yi İsrail’in suç ortağı olmakla itham etti. Camejo, “Bu katliam, uluslararası hukuka göre soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olan ABD gibi ülkelerin suç ortaklığıyla gerçekleşmektedir” dedi. Camejo “İsrail'in ihlali, ABD’nin gerçek eylemsizliğinin bir sonucu olup, BMGK’deki veto ayrıcalığının kötüye ve sorumsuzca kullanılmasının doğrudan bir sonucudur.” dedi.

İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin uluslararası hukuka göre gayrimeşru olduğunu vurgulayan Camejo, “İsrail’in sivil ve savaşan ayrım yapmayan politikaları, Filistinlilere yönelik yıllardır süren işgal, işkence, zorla yerinden etme, hapsetme ve vatandaşlık haklarını reddetme politikalarının devamıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kolombiya adına söz alan Dışişleri Bakan Danışmanı Andrea Jimenez Herrera da İsrail'in işgalinin uluslararası hukuka ve BM Şartı'na aykırı olduğunu belirterek UAD’den bu yönde bir karar almasını istedi.

∗∗∗

AŞIRI SAĞCI BAKAN: FİLİSTİN TOPRAĞI BİZE AİT 

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Misyonlar Bakanı Orit Strook, işgal altındaki Filistin topraklarının tamamen İsrail’e ait olduğunu ve Filistin halkı diye bir halk olmadığını iddia ederek, Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkacaklarını söyledi. Filistin devletinin tanınmasına karşı olduklarını söyleyen İsrailli Bakan, “İsraillilerin birçoğu Filistin devletinin kurulması fikrini yalnızca tarihsel temelden yoksun olduğu için değil aynı zamanda İsrail devletine varoluşsal tehdit oluşturduğu için reddediyor” dedi.

∗∗∗

ATEŞKESİN VAKTİ DEĞİLMİŞ!

ABD, bir kez daha Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze’de acil insani ateşkes talep edilen karar tasarısını bir kez daha veto etti. 15 üyeli BMGK’de Cezayir’in sunduğu tasarı için veto ettiği karar tasarısı için İngiltere "çekimser" oy kullanırken, 13 ülke "evet" oyu verdi. Washington’un BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, Hamas ile İsrail arasındaki müzakereler devam ederken derhal ateşkes çağrısı yapmanın doğru zaman olmadığını savundu. ABD, Refah kentini işgal etmemesi konusunda İsrail’i uyaran kendi geçici ateşkes karar tasarısını önerdi. ABD’nin vetosuna müttefikleri dahil birçok ülkeden kınama gelirken Çin, bu hareketin "yanlış mesaj" verdiğini ve "katliamın devamına yeşil ışık yaktığını" söyledi.