Bir kişinin öldüğü Umut Kitabevi'ne bombalı saldırıda suçüstü yakalanan ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın 'İyi çocuklar' dediği iki asker ve bir itirafçı beraat etti.

Umut Kitabevi davasında karar: ‘İyi çocuklar’ beraat etti

HABER MERKEZİ

Yargı bir günde iki önemli davada sanıkları aklayan iki önemli karara imza attı. İlki Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi’ne yönelik saldırının davasında oldu. 9 Kasım 2005’te yapılan bombalı saldırı sonrası suçüstü yakalanan sanık Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş, yeniden yargılandıkları davadan beraat etti. Diğeri ise Cizre JİTEM davasında oldu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 kişinin kaçırılarak infaz edilmesine ilişkin açılan JİTEM davasında dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı, emekli Albay Cemal Temizöz’ün arasında bulunduğu sekiz sanığa verilen beraat kararını onadı.


Sanıkların katılmadığı Umut Kitabevi duruşması Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ardından savunma yapan Umut Kitapevi Sahibi Seferi Yılmaz, iddia makamının beraat mütalaasının taraflı olduğunu belirterek, “Bu olay suçüstü yapılmıştır ve bu suçlular devlete teslim edilmişlerdir. Her şey somut olmasına rağmen sanıklar için beraat istenmesi, iddia makamının da taraf olduğunun kanıtıdır” dedi. Mahkeme, avukatların ek süre talebini reddederek sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in beraatına karar verdi. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, bombayı atan Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz için “Tanıyorum, iyi çocuklar” demişti.

Cizre JİTEM davasında ise temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 25 Kasım 2021 tarihinde itirazları reddederek, ikiye karşı üç oyla beraat kararlarını onadı. Karara, Yargıtay üyeleri İbrahim İlhan ve Turgay Ateş muhalefet etti. Muhalif üye İbrahim İlhan karşı oy yazısında sanık Cemal Temizöz’ün olay tarihlerinde Cizre Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı, PKK terör örgütü ile ilgili terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı bölgede sanığın terörle mücadele adına hukuk dışına çıkarak bir örgüt kurduğunu vurguladı. Turgay Ateş, 14 Mart 1994 tarihinde İbrahim Adak ve Mehmet Gürri Özer’in öldürülmesi olayında sanık Cemal Temizöz ve dört sanığın cezalandırılması gerektiğini kaydetti. Davanın aynı zamanda sanığı olan gizli tanıklar Sokak Lambası ve Tükenmez Kalem’in anlatımlarına yer verilen karşı oy yazısında, maktullerin Temizöz’ün talimatıyla dört sanık tarafından alındığı, Silopi kırsalında kuru bir dere yatağında uzun menzilli silahla vurularak öldürüldükleri anlatıldı.