Umut yüklü kış sergileri

İbrahim Karaoğlu

Pandeminin, sanatsal ilişki biçimleri üzerindeki en önemli etkilerinden biri de “çevrimiçi” erişim süreçlerinin etkin ve kalıcı hale gelmesidir. Buna karşın, sanat yapıtlarını yakından görmenin benzersiz albenisi; yapıtlarla doğrudan ilişki kurma alanı olan sanat galerilerinin yeniden açılmasını sağladı. Sanatçıyla ve yapıtlarıyla sanatseverleri yüz yüze buluşturan sergiler her geçen gün daha da çoğalıyor. Pandemi koşullarına uygun, onun etkisini yöneten sergileme biçimleri yaygınlık kazanıyor. Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın en önemli metropollerindeki seçkin galerilerde de durum böyle. Çok önemli, heyecan verici güz sergileri açan Ankara galerileri, kış sergilerini de olanca hızıyla sürdürüyor. Geçen hafta pek çok sergi gezdim. Gezdiğim sergilerde umutla doldu içim.

İMGELERİN SIĞINAĞI ATÖLYE

Ömrünü, yapıtlarına ve üniversitelerde verdiği güzel sanatlar eğitimine adamış yetkin bir ressam Hayati Misman. Önce, atölyesindeki son yapıtlarını izledim, sonra da Emin Antik Sanat Galerisi’ndeki sergisini gezdim Misman’ın. İzleği kadın olan resimleri, gravürleri ve dekupaj tekniğiyle oluşturduğu ve kolaj yöntemiyle yaptığı kaplama metal yapıtlarını yeni imgelerle donatmış yine. Kadınların gizemli dünyalarını sorgulayan, yansıtan resimlerin yapıtlarının çoğu.
Yaklaşık 40 yıldır sanatsal uğraşını yakından izlediğim, kadın izleğini sanatının odağında tutan ve yeni biçem arayışlarıyla kendini sürekli çoğaltan özgün bir sanatçı Hayati Misman. Her bir yapıtı farklı duyguları yaşatıyor izleyicisine. Düş evrenini olabildiğince özgürleştirerek, imgelerini varsıllaştırarak sürdürdüğü kadın izlekli her bir resmi şaşırtıcı bir aura oluşturuyor. Değişik görme biçimleri sunuyor izleyicisine. Yıllarca, “figüratif ve soyut motiflerle" özgün baskılar yaparak, kendi alanında yetkin bir sanatçı duruşu oluşturdu. Yaratıcı duyarlılığını yalnızca bu alanda etkinleştirmedi, yağlıboya resimler ve heykeller de yaptı. Özgün yapıtlar üretti hep. Son sergisinde, değişik zamanlarda ürettiği yapıtlardan oluşan özel bir seçkisini buluşturuyor sanatseverlerle.

umut-yuklu-kis-sergileri-967754-1.
Hayati Misman’ın Dekupaj yapıtı.



DAĞLARIN BÜYÜLÜ DİLİ

Emin Antik Sanat Galeri’sinin ikinci salonunda da ressam Hasan Mutlu’nun, dağların büyüsünü yansıtan resimlerden oluşan çok özel bir sergisi var. Dağ izleği üzerinden, yüzlerce yapıtını çeşitlendirerek sundu. Hiç tekdüzeliğin tuzaklarına düşmeden, her resmini bir diğerinin içinden geçirerek, birbirine benzetmeden yaptı. 40 yılı aşkın bir zamandır sanatını kendi biçemiyle sürdürüyor. Dağların ıssızlığını boyuyor durmadan.

Kimi dağlar münzevidir; süreğen bir yalnızlıkta uzanır bulutların dokunduğu yerden ufka doğru. Kiminin erişilmezdir zirvesi. Kiminden ne yol geçer ne yolcu. Kimilerinin birbirine dönüktür yüzleri; susuk, bakışsız... Ve bu dağların sıradan gerçekliği, bazen bir ressamın düşlerinde büyülü bir gerçekliğe dönüşür. Hasan Mutlu böyle bir ressam; dağların suretini, binbir renkle resimlere dönüştürüyor. Onun resimleri, alışılmamış düşsel bir dille büyülü gerçekliğin ikliminde biçimleniyor tuvallerinde. Doğa fantastik bir gerçekliğe bürünüyor; düş gücünün imgelerine, alegoriye dönüşüyor. Ve dağların görsel dili masalların dili oluyor. Her dağ kendi rengiyle, diliyle, aurasıyla kendi coğrafyasının ikliminde yer ve zaman algısı yaratıyor.

“Sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev” der ya Turgut Uyar “umuttur” şiirinde; Hasan Mutlu’nun dağlarının gölgesi de bir başka dağın sevgisinde büyüyor, sevgiyi büyütüyor biteviye. Gidin son sergisine, içinizdeki dağ sevgisini ve yaşama sevincini çoğaltın. Sergiler hafta sonuna kadar izlenebilir.