Üniversite değil toplama kampı

Haber Merkezi

Vakıf üniversitelerinde uzun süredir yaşanan problemler bu yıl da devam ediyor. Üniversitelerin açılmasıyla birlikte akademisyenlerin problemleri daha da arttı. Özellikle kamu üniversitelerindeki akademisyenlerin eşit maaş talebi yönetimler tarafından görmezden geliniyor. Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) yaptığı paylaşımlarla yönetimlerin ücretsiz izne zorlama, mesai zorunluluğu gibi uygulamalar dayattığını belirtiyor.

YEMEKTEN KESİYORLAR

İsmini vermek istemeyen bir VÜDAM üyesi akademisyen şunları söyledi: “Eşit maaş 2,5 senedir uygulanmıyor, hatta geçen seneye göre daha kötü bir hal almış durumda. Genelde okulların sözleşme dönemleri eylül-ekim gibi oluyor ve vakıf üniversitelerindeki akademisyenler senelik sözleşme ile çalıştırılıyor. Sözleşme yenileme dönemlerinde zamlarını yapmayı tercih ediyorlar kanuna aykırı bir şekilde. Kanunun söylediği, devletle eşit olması gerektiği maddesi aslında ocak ve temmuzda devlete yapılan zamla birlikte vakıf üniversitelerinde aynı iyileştirmelerin yapılmasıyla anlam kazanacak bir şey. Vakıf üniversitelerinin 2 senedir taktiği şuydu, örneğin ‘Sözleşme eylülde başlıyorsa biz temmuzda yapılan zammı eylülde akademisyenlere verelim.’ Ondan sonra ocakta devlete yapılan zammı es geçiyorlardı, temmuzda bir daha zam yapıyorlardı onu da es geçiyorlar ve eylülde zam yapıyorlardı. Dolayısıyla iki zam dönemi yani yaklaşık 7 ay bir kayıp olmuş oluyordu ki son 1-1,5 senedeki enflasyon oranıyla birlikte bu gerçekten dayanılmaz bir hal almıştı şu an da aynı şekilde devam ediyor bu durum, fakat bir fazlası var. Örneğin Aydın Üniversitesi veya Esenyurt Üniversitesi part çalışma sistemine geçiş yapıyorlar. Şimdi yeni taktik şöyle: Haftada gelmediğiniz saat üzerinden maaşınızı kesiyorlar. Yani 2 saat gelmediyseniz, her gün 2 saat kaçırdıysanız onun oranında bir meblağ kesiyorlar.”

PERSONEL DE SIKINTIDA

“Yaklaşık 2 senedir yapmaya çalıştığımız şey, vakıf üniversitelerindeki sorunları gündeme getirip kamuoyu yaratmayı amaçlıyoruz” diyen akademisyen şöyle devam etti: “Şunu belirtelim, YÖK yasa çıktığından beri göstermelik denetim, soruşturma dışında hiçbir şey yapmadı. Bu sene ortada daha kötü bir durum var. Yan hakları da kısıyorlar, örneğin yemek yeme hakkınız var okulun yemekhanesinde, onu ortadan kaldırıyorlar, o paralı hale geliyor. Ücret artışını bir yerden kısmaya çalışıyorlar ve başarılı da oluyorlar. Sadece akademisyenlerin sorunu değil, idari personel birçok vakıf üniversitesinde asgari ücrete çalışıyor. O kadar maliyetlerden kısmaya çalışıyorlar ki bir sekreter bir fakülte yerine iki fakülteye birden bakmaya çalışıyor. Her araştırma görevlisinin de bir sekreter olmak zorundadır işlerin yürüyebilmesi için. Haliyle bile birçok vakıf üniversitesinde işler yürüyemeyebiliyor. Böyle bir durum var yani, cumartesi çağırılıyor birçok idari personel, mesai yapıyorlar, fazla mesai ücreti verilmiyor. Maalesef idari personel arkadaşlarımızın durumu çok daha ciddi aslında. Onların da bir an önce sendikalaşıp mücadele etmeleri gerekiyor.”