Eğitim Sen’in hazırladığı üniversiteye ilişkin rapora göre OHAL sayesinde AKP yıllardır hayalini kurduğu dönüşümleri bu dönemdeki KHK’lerle gerçekleştirdi

Üniversiteler OHAL yüzünden dönüştü

BirGün EĞİTİM

Eğitim Sen ‘OHAL Sonrası Üniversiteler Raporu’ hazırladı. Üniversitelerin 20 Temmuz 2017 tarihinde ilan edilen OHAL’in ardından AKP’nin istediği gibi dönüştürüldüğünün vurgulandığı raporda, bu dönemde en yıkıcı hak ihlallerinin üniversitelerde yaşandığına dikkat çekildi.

“Hükümetin, sermaye kesiminin yıllardır yapmaya çalıştıkları ama bir türlü tam anlamıyla yerli yerine oturtamadıkları değişimlerden bir kısmının hayat bulması için OHAL mükemmel bir fırsattı” denilen raporda “Muhalif kesimlerin uzaklaştırılması, araştırma görevlilerinin iş güvencelerinin ellerinden alınması, rektör seçimi gibi yetersiz mekanizmaların tamamıyla kaldırılıp üniversitelere “parti neferlerinin“ yönetim kadrolarına getirilmesinin yasal zemini hep bu OHAL döneminde tesis edildi” ifadeleri kullanıldı.

BAŞROL REKTÖRLERİN
Yükseköğretim Bürosu tarafından hazırlanan raporda barış akademisyenlerinin ihraçlarına dair şunlar aktarıldı: “OHAL sürecinde üniversitelerden toplam 5904 akademisyen, 1408 idari personel KHK’lerle ihraç edildi. Muhalif kesimlerin ihraçlarında elbette üniversitelerin rektörleri, ihraç listelerinin 4 hazırlanmasında başrol oynuyordu. Ne ihraçların üniversite ortamında yarattığı korkuyu, ne de ihraç edilen arkadaşlarımız üniversitelerine dönünceye kadar yaşayacağımız boşluğu tarif etmeye gerek yok! Ancak raporumuzdaki vakaların bir kısmını ihraç edilen arkadaşlarımızın yaşadığı hukuksuz, akıl dışı süreçler teşkil edecek.”

676 sayılı KHK ile Rektörlük seçimlerinin kaldırıldığı belirtilen raporda “Devlet üniversitelerinde “Rektör YÖK ün önerdiği üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanır” hale getiriliyordu. Köklü üniversiteler için seçim, hükümetin gözünde bir tehdit idi, bu KHK ile artık onlar için de bir dönem kapanmış oluyordu. Haliyle, KHK sonrasında “Rektör aranıyor” ilanları ile tanıştık” dendi.

KHK’LER YETMEDİ
KHK’lerin yetersiz kaldığı ve yeni yasal düzenlemeler de yapıldığı belirtildi ve şunlar söylendi: “6 Mart 2018 deki yasa değişikliğiyle üniversite akademik personelin kadro isimleri değişti. Okutman, uzman gibi kadrolar kaldırılarak öğretim görevlisi altında birleştiriliyor, yardımcı doçent kadrosunun ismi de “doktor öğretim üyesi” olarak değiştiriliyordu.”
Ayrıca norm kadro uygulamasına da değinilen raporda “AKP’nin üniversiteler üzerinde yürüttüğü tasfiye politikasıyla birlikte bu düzenleme ele alındığında, norm kadro fazlası olacak kişilerin rotasyon ya da geçici görevlendirme adı altında sürgün edilebilmesinin önünün açılacağı açıktır” ifadeleri kullanıldı.

Raporun sonuç kısmında ise şunlar dendi: “Üniversiteler ise insan, toplum, doğa yararına bilimsel bilgi üretmek, hakikati aramak ve üretilen bilgiyi toplumla paylaşmak gibi varlık nedenlerinden çok uzaklaştırılmış durumda. Çalışma yaşamının en ağır sorunları, en yıkıcı hak ihlalleri üniversitelerde yaşanır oldu.”