"Üniversiteyi belediye gibi yönetmek istiyor"

Umut SERDAROĞLU

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atandığından beri hem öğrenciler hem de akademisyenler tarafından tepki gören Prof. Dr. Naci İnci’ye suç duyurusunda bulunuldu. Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) üyesi Prof. Dr. Taner Bilgiç tarafından yapılan suç duyurusunun nedenleri arasında “Haksız yere Bilgiç’in ÜYK üyeliğinden alınması”, “İdare mahkemesi görevden alma kararını iptal etmesine rağmen Prof. Dr. Bilgiç’in Naci İnci tarafından ÜYK toplantılarına davet edilmeyerek görevini kötüye kullanması” yer aldı.

Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi:
“Prof. Dr. Naci İnci, Prof. Dr. Taner Bilgiç' e yüklenen kamu görevini yapmasına engel olduğu gibi, kendisine, üniversiteye ve birçok kişinin mağdur olmasına sebep olacak şekilde mahkeme kararlarına yerine getirmeyerek görevini kötüye kullandı. Bu konuda bilgi isteyen ve toplantı tutanaklarının kendisine gönderilmesini talep eden Prof. Dr. Taner Bilgiç' i 2 yıl önce toplantı usulüne itiraz ettiği ve oy kullanmadığı gerekçesiyle görevden uzaklaştırdı. Bu karara karşı iptal davası açıldı ve 21.02.2023 tarihinde Prof. Dr. Naci İnci hakkında görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.”

MUHALİF SES İSTEMİYOR

Suç duyurusu ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Bilgiç’in avukatı Acun Papakçı şunları söyledi:
“Prof. Dr. Naci İnci Üniversite Senatosu ile Üniversite Yönetim Kurulunda kendi uygulamalarına karşı olabilecek bir muhalif ses istemiyor. Aksine tek sesli bir koro ile Boğaziçi Üniversitesini yönetmek istiyor. Bu hafta katıldığı bir televizyon programında özetle ‘Belediye Başkanını Belediye işçileri seçmiyorsa rektörü de öğretim görevlileri seçmemelidir’ şeklinde akıl yürüterek, Anayasa ile bağımsızlığı güvence altına alınmış akademinin belediye ile farkını bile anlayamadığını ortaya koymaktan çekinmiyor. Bilim ile siyaseti harmanyalan Prof. Dr. Naci İnci, Boğaziçi Üniversitesi'ni de Boğaziçi Belediyesi anlayışı ile yönetmek istiyor.”

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANIYOR

Naci İnci’nin görevini kötüye kullandığını ifade eden Papakçı şöyle devam etti:
“Bu amaçla üyelere soruşturma açarak görevden uzaklaştırma / görevde aldırma yöntemi ile kendisi ile farklı görüşte olan üyeleri kurullardan uzaklaştırmaktadır. Daha önce öğrencilere soruşturma açmadıkları gerekçesiyle kurulların doğal üyeleri olan Prof. Dr. Yasemin Kerestecioğlu, Prof. Dr. Özlem Albachten ve Prof. Dr. Metin Ercan' ı görevden alınmalarını sağlamış, yerlerine öncelikle vekaletten doldurmuş ve daha sonra üniversite dışından dekanlar atanması ile kurullarda çoğunluğu sağlamıştır. Üniversite Senatosunda çoğunluğu sağlandıktan sonra kendisi ile farklı görüşte olan ve toplantılara iptal davası açan Prof. Dr. Taner Bilgiç ile Prof. Dr. Ünal Zenginobuz' e soruşturma açmıştır. Prof. Dr. Ünal Zenginobuz'un görev süresi dolması peşinden Prof. Dr. Taner Bilgiç' i de Senato toplantısı gündemine alarak görevden alınmasını sağlamıştır. 
Prof. Dr. Taner Bilgiç adına açtığımız davada İdare Mahkemesi kararı hukuka aykırı bularak iptal etmiş, Bölge İdare Mahkemesi de Boğaziçi Rektörlüğünün yürütmenin durdurulması talebini oybirliği ile reddetmiştir.
İptal kararı 24.04.2023 tarihinde Boğaziçi rektörlüğüne tebliğ edilmiştir. Buna rağmen mahkeme kararını gecikme olmaksızın yerine getirmesi gereken Prof. Dr. Naci İnci acilen Üniversite Yönetim Kurulunu Prof. Dr. Taner Bilgiç' i davet etmeden toplamıştır. Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Kurulu 26.04.2023, 03.05.2023, 24.05.2023 tarihli toplantılar başta olmak üzere üye olan Prof. Dr. Taner Bilgiç toplantıya davet edilmeden gerçekleştirilmiştir. 
Prof. Dr. Taner Bilgiç, Prof. Dr. Naci İnci' den gerçekleşen tutanaklarını talep etmiş, toplantılara çağrılması gerektiğini bildirmiş ve neden davet edilmediği konusunda Prof. Dr. Naci İnci' den cevap talep etmiştir.

3 AY UZAKLAŞTIRMA

Prof. Dr. Naci İnci kendisini sorulara cevap vermemiş ve iki yıl önceki toplantılarda oy kullanmadığı gerekçesiyle Prof. Dr. Taner Bilgiç'i tedbiren 3 aylığına görevden uzaklaştırmıştır.
Görevden uzaklaştırma kararı düz mantıkla dahi açıklanamayacak şekilde kendi içinde çelişkilidir. Prof. Dr. Taner Bilgiç oy kullanmadığı gerekçesiyle tedbiren görevden uzaklaştırılmakta, bu şekilde oy kullanması kendisine yasaklanmaktadır.
Kaldı ki 2 yıl geçmiş bir olay hakkında 1 aylık zamanaşımı süreleri geçmiş olması nedeniyle soruşturma dahi başlatılamayacakken soruşturma başlatılması ve bunun görevden tedbiren uzaklaştırmaya gerekçe yapılması söz konusudur. Bunu hiç hukuk bilgisi olmayan bir kişi görevden almanın gizlenen gerçek amacını anlayabilir. 
Prof. Dr. Naci İnci bilerek ve isteyerek ve hatta mahkeme kararını uygulamayarak Prof. Dr. Taner Bilgiç' in Üniversite Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yapmasına engel olmuş ve olmaktadır. Kendisi açıkça Türk Ceza Kanunu m. 257 aykırı şekilde uyarınca görevini kötüye kullanmış ve halen kullanmaktadır.
Bu nedenle hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. 
Bundan sonraki süreçte Savcılık şikâyetle ilgili olarak Yüksek Öğretim Kurulundan soruşturma izni isteyecektir. İzin verilmesi durumunda ceza soruşturma başlatılacak, izin verilmemesi durumunda ise tarafımızdan YÖK' e karşı dava açılarak soruşturma izni verilmesi sağlanacaktır.

YÖK SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ

Daha önce Üniversite Senatosu üyeleri izinleri olmadan toplantıların kayda alındığı gerekçesiyle Prof. Dr. Naci İnci hakkında yapılan suç duyurusunda YÖK soruşturma izni vermemiş, bu işlem yargıya taşınmıştır. Bu suç duyurusu ile ilgili de ne yazık ki Prof. Dr. Naci İnci'nin korunup hakkında soruşturma izni verilmeyeceğini ve konunun YÖK'e karşı davaya dönüşeceğini düşünüyoruz.  
Ceza yargılaması dışında usulüne uygun toplanmayan Üniversite Yönetim Kurulu toplantılarının iptali söz konusu olacağından, Prof. Dr. Taner Bilgiç dışında birçok kişinin de mağdur edilmeleri nedeniyle ve Prof. Dr. Naci İnci'yi doğan zararlarından sorumlu tutmaları söz konusu olacaktır.
Güya tedbir amacıyla 2 yıl önce gerçekleşen toplantılarda toplantı usulüne itiraz ettiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle soruşturma açılması bile mümkün değilken 3 ay görevinden uzaklaştırılarak mezuniyet töreni için okula girmesi engellenen Prof. Dr. Taner Bilgiç dışında, bugünün Merkez Bankasına başkanı Hafize Gaye Erkan ile Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kaçır gibi kendisinin gelecekte bakan olarak görev yapması muhtemel öğrencileri de cezalandırılmaktadır.
Dolayısı ile kişisel hırs ve haksız amaçlarla sadece Prof. Dr. Taner Bilgiç değil, hizmet ettiği Boğaziçi Üniversitesine ve başarıları tartışmasız olan yetiştirdiği öğrencilerine zarar verilmektedir."