Ürdün-Suriye: Kanlı düşmanlıktan ılımlı ilişkilere

Christopher Phillips

Ürdün ve Suriye yönetimleri ilişkileri normalleştiriyor ancak yerel veya bölgesel bir kriz yeniden yaşandığında bu kolayca düşmanlığa dönüşebilir. Suriye’deki savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtlarını destekleyen Kral 2’nci Abdullah neredeyse on yıllık düşmanlığın ardından yakın zamanda ilişkileri normalleştirmek için adım attı. İki isim ilk kez geçen ay telefonda görüştü. Durum, Ürdün’ün birkaç yıl önce ABD destekli silahlı gruplara ev sahipliği yapmaya başladığı dönemden oldukça farklı.

Suriye ve Ürdün arasında sınır ticareti yeniden açılacak ve başkentler arasında uçuşlar devam edecek. Her iki hükümet de iki ülkenin tarihsel ilişkilerinin bilincinde ve ilişkilere onarılamaz biçimde zarar verme konusunda temkinli oldu. Abdullah birçok Arap liderin aksine Şam’daki büyükelçiliğini hiçbir zaman kapatmadı. Şam da Ürdün’e düşmanlığında dikkatli oldu. Türkiye, İsrail, Suudi Arabistan, ABD gibi düşmanlarına gösterdiği tepkiler kadar ağır eleştirilerde bulunmadı.

BAE, MISIR VE ÜRDÜN İLİŞKİLERİ ÖNEMSİYOR

Ürdün için Esad’ı devirme operasyonlarının başarısız olduğu açık. Esad’la ilişkilerin iyileştirilmesiyle ticaret yollarının açılacağı ve ülkesine gelen yüzbinlerce göçmenin eve döneceğini umuyor. Dahası, ABD’nin Suriye’den geri çekilmeye hazırlanmasıyla değişen dengelere uyum sağlıyor. Esad da bu durumdan açık bir şekilde faydalanıyor. Abdullah’la yeniden yakınlaşmak için herhangi bir taviz vermek zorunda kalmaması meşruiyetini daha da güçlendirdi. Ürdün’le sınır ticaretinin açılması ve Sezar yaptırımlarının hafifletilmesi ise Suriye’nin zayıflayan ekonomisini kısmen rahatlatmaya başladı. Ürdün, Suriye ile ilişkileri normalleştirmede yalnız değil. Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de Esad’la bağları güçlendirmeye çalışıyor. Liderler, aralarındaki çalkantılı ilişkileri arkadaşça değil işlevsel olarak yürütmekte istekli görünüyor.

Middle East Eye’dan çeviren BirGün Çeviri Kolektifi