Zam dalgasından mazottan sonra gübre de payını aldı. Gübre fiyatları son bir ayda yüzde 42 oranında arttı. Yeni sezon hazırlığı yapan üreticiyi kara kara düşündüren maliyet artışları, yurttaşın da sofrasını vuracak.

Üreteni kara kara düşündüren zam

Havva GÜMÜŞKAYA

Durdurulamayan kur artışı, gıda enflasyonunu tetikliyor ve tarımsal girdi fiyatları artıyor. Zam dalgasından tarımsal üretiminin en önemli maliyet kalemlerinden olan gübre de payını aldı. Üre gübresine kur artışlarından dolayı tonda ortalama 4 bin lira, taban gübresine ise 2 bin 500 lira zam geldi. Ülkede üretilen gübrenin hammaddesinin yüzde 80-90 oranında ithalatla karşılanması nedeniyle kurdaki artış doğrudan gübre fiyatlarına etki etti. Gübre ve mazot fiyatları üreticiyi endişelendiriyor.

Seçim öncesi dönemde kurların Merkez Bankası aracılığıyla sabit tutulması gübre fiyatlarında da gerilemeye neden oldu. 14 Mayıs öncesinde 19 lira seviyesinde olan dolar kuru, 26,95 liraya çıktı. Kurdaki yüzde 41’in üzerindeki artış, birçok ürünün fiyatını artırdı. Böylece 6 aydır yaşanan düşüşün ardından haziranda yeniden yükselmeye başlayan gübre fiyatları, geçen yılın aynı seviyelerine yükseldi.

TÜİK’in Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım GFE) verilerine göre, gübre fiyatları ocak-mayıs döneminde yüzde 11,17 oranında düştü. Fakat seçimlerin hemen ardından başlayan Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı, gübre fiyatlarında da durumu tersine döndürdü. Son gelişmelerin ardından taban gübre yüzde 30 zamlanarak 8 bin 500 liradan 11 bin liraya yükseldi. Üst gübre olarak kullanılan üre gübre ise yüzde 42 artarak 9 bin 500 lira seviyesinden 13 bin 500 liraya yükseldi.

SOFRAYA YANSIYACAK

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) verilerine göre, Temmuz 2022’de üre gübre 13 bin 500 TL'ye satılıyordu. Geçen sürede 9 bin liranın altına kadar düşen gübre fiyatları, yine aynı seviyeye ulaştı. Üretici yeni sezon hazırlığına yine yüksek girdi maliyetleriyle başladı.

Üretim maliyetlerinin artması önümüzdeki dönemde tüketiciye de gıda enflasyonu olarak yansıyacak. Gıda enflasyonu bir yılı aşkındır dünya genelinde gerilirken Türkiye’de artış son hız devam ediyor. Dünya Bankası’nın "Gıda Güvenliği" raporuna göre Türkiye, mayıstaki yüzde 52’lik oranla en yüksek gıda enflasyonuna sahip 10’uncu ülke oldu. Birleşik Kamu-İş, seçimden sonra TL’deki değer kaybı ve vergi oranlarındaki artışın ardından gıda fiyatlarının temmuzda yüzde 12,8, yıllık olarak da yüzde 92 arttığını hesapladı. Sendika, Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatlarının yüzde 402 oranında arttığına dikkat çekti.

***

AKARYAKIT BÜYÜK YÜK

Gübrenin yanı sıra mazot fiyatlarındaki artış da üreticinin sırtındaki yükleri artırdı. Özellikle benzin, mazot ve LPG fiyatlarındaki dalgalanmalar üretim maliyetlerine de yansıdı. Son dönemde kurdaki yükselişin yanında ÖTV ve KDV’deki artışla birlikte akaryakıt fiyatları da üreticilerin belini büktü. Çiftçinin kullandığı mazotun litre fiyatı da son iki ayda yüzde 74,4 zamlandı. Mayıs ayında 19,70 lira olan mazotun litresi 34,37 TL’ye çıktı. Geçen yılın temmuz ayında mazotun litresi 24,62 liraydı. Yüksek fiyatlar, yeni üretim sezonuna hazırlanacak çiftçileri düşündürüyor.

HALK EKMEK 5 TL OLDU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Halk Ekmek’in fiyatlarına zam yapıldı. Halk Ekmek’in paylaştığı tarifeye göre, 3 lira olan 250 gram normal ekmek ve kepekli ekmek fiyatı 5 liraya yükseldi. Fırınlarda ise ortalama 7,5 lira olan ekmeğe zam yapılması gündemde.