Sanayi sektörü çağın gerekliliklerine göre üretim yapamıyor. TÜİK’e göre teknoloji yatırımları için üretim ölçeğinin büyümesi gerekiyor. Türkiye’de ise 10 binden fazla çalışanı bulunan sadece 3 sanayi kuruluşu var

Üretimde planlama yok, sanayi borçlu KOBİ’lere emanet: Teknoloji yatırımı yapıl(a)mıyor!

OZAN GÜNDOĞDU

2000’li yıllarını borçlanarak tüketim ekonomisine ayıran Türkiye, 2010’lu yıllarını ise “çılgın projelere” ayırdı. Kaynaklarını cömertçe harcayan ülkenin sanayisi ise gittikçe küçük ölçekli işletmelere kaldı. Ancak sanayide bir yandan küçük ölçekli bir yandan da borca batık işletmeler yenilikçi projeler geliştiremiyor. Dünyada yeni bir teknoloji atağı yaşanırken, Türkiye’de sanayi üretiminde özel şirketler borçla boğuşuyor. Sonuç; çağın gerisinde kaldıkça yoksullaşan Türkiye.

Üretim KOBİ’lere bağımlı

Yeni teknolojileri takip edebilmek ve çağı yakalamak için büyük ölçekli üretim tesislerine ihtiyaç duyuluyor. Bu durumu Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün yayımladığı “yenilik araştırması-2018” sonuçları da teyit etti. Buna göre, 2016-2018 döneminde 10-49 çalışanı olan girişimlerin yüzde 33,9'u, 50-249 çalışanı bulunan girişimlerin yüzde 43,3'ü yenilik faaliyeti üretebildi. Görüldüğü üzere üretim ölçeği arttıkça çağın gerekliliklerine uyum sağlama yeteneği de artıyor. Üretim ölçeği KOBİ’nin ötesine geçen yani 250’den fazla çalışanı bulunan işletmelerde yenilik faaliyeti yapanların oranı yüzde 58,2’yle KOBİ’lerden çok daha yüksek. Ancak Türkiye’de kamu yatırımlarının sanayiden çekilmesi nedeniyle sanayi yapısı KOBİ’lere bağımlı hale geldi. Üstelik KOBİ’lerin hayatta kalma becerisi büyük ölçekli kuruluşlara göre son derece düşük. Hele ki 2010’lu yıllarda bir yandan karlılık düşerken bir yandan borçluluğu artan KOBİ’ler iflasın eşiğinde.

KOBİ’ler borç batağında

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri KOBİ borçluluğunun ülke sanayisinin önündeki en büyük sorun olduğunu kanıtlar nitelikte. Buna göre 2009’un ekim ayında 54,3 milyar dolar kredi borcu bulunan KOBİ’lerin 2019 ekim ayına gelindiğinde kredi borcu 106,8 milyar dolara yükseldi. 10 yılda 2 misline çıkan borçluluğa karşılık Türkiye’nin toplam geliri 10 yıl öncesinin neredeyse aynısı. Başka bir deyişle gelir artmamasına rağmen borç artıyor. Üstelik KOBİ’ler borçlarını ödemekte de zorlanıyor. Geçen yılın ekim ayında ödenemediği için takibe düşen 37,4 milyar TL borcu bulunan KOBİ’lerin bu yılın ekim ayında takibe düşen borcu 58,6 milyar TL’ye ulaştı. Böylece 1 yılda ödenemeyen borç tutarı yüzde 56,7 artmış durumda. Borcunu ödemesi dahi hükümet desteklerine kalmış bu işletmelerin çağın gereklerine uygun teknoloji yatırımları yapması ise mucizelere kalıyor.

Üretim küçük ölçekli, çok parçalı

Peki Türkiye’de sanayi üretiminin ne kadarı KOBİ’lere kalmış durumda? Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8 KOBİ ölçeğinde üretim yapıyor. Buna karşın istihdamın ise yüzde 73,4’ü KOBİ’lerde çalışıyor. Başka bir deyişle KOBİ ölçeğinden daha büyük olan yüzde 0,2’lik işletmeler istihdamın geri kalan yüzde 26,6’sını kapsıyor. Örneğin İSO500 verilerine göre Türkiye’de en çok çalışanı olan sanayi kuruluşu olan Arçelik’in çalışan sayısı 16 bin 745. Böylece tek bir Arçelik 150 çalışanı olan 111 KOBİ’ye eşdeğer. Ölçek büyüyünce yeni teknolojilere uyum sağlama imkanları da böylece artıyor.

Yenilik yatırımları azalıyor

TÜİK’in yenilik araştırması raporunda yenilik faaliyetlerinin neden yapılmadığı da araştırıldı. Buna göre yeniliğin önündeki en büyük engelin nedeni yüzde 52,7 ile yüksek maliyetler. Gerek borçluluğun artması, gerek karlılığın düşmesi yüzünden çoğunluğu KOBİ olan işletmeler katma değer üretmekte zorlanıyor. Üstelik geçmiş yıllara göre durum gittikçe kötüleşiyor. Zira araştırmaya göre yenilik faaliyetinden bulunan firmaların oranı 2016’da yüzde 61,5 iken 2018’de bu oran yüzde 36’ya gerilemiş durumda.

Toyota’nın 371 bin çalışanı var

Türkiye’de 10 binden fazla çalışanı olan sadece 3 firma bulunuyor. Bunlar çalışan sayısının büyüklüğüne göre sırasıyla Arçelik, Sofra Yemek Üretim AŞ, ve Ford Otomotiv sanayi. Sadece bu 3 şirketin toplam çalışan sayısı 39 bin 170. Buna karşılık sadece Toyota’nın çalışan sayısı ise 370 bin 870. Ancak Türkiye’nin sermaye yapısı sanayileşmede bu ölçekte üretim yapabilecek özel yatırımlardan yoksun. Kamu ise sanayiden elini eteğini çekmiş durumda. Bu nedenle ülke büyük ölçekli sanayi üretiminden faydalanamıyor.

Sanayi devlerinde durum ne?

uretimde-planlama-yok-sanayi-borclu-kobi-lere-emanet-teknoloji-yatirimi-yapil-a-miyor-666974-1.

Türkiye’nin en çok çalışanı olan sanayi şirketi Arçelik’in toplamda 16 bin 745 çalışanı bulunuyor. Buna karşılık sanayileşmiş bazı ülkelerin önde gelen şirketlerinin çalışan sayıları şu şekilde;

Toyota (Japonya): 370 bin 870

Volkswagen (Almanya): 302 bin 554

Ford Motor (ABD): 199 bin

Renault (Fransa): 181 bin 344

Novartis (İsviçre): 125 bin 161

Roche (Avustralya): 94 bin 442

Teknoloji, ölçek büyüdükçe gelişiyor

uretimde-planlama-yok-sanayi-borclu-kobi-lere-emanet-teknoloji-yatirimi-yapil-a-miyor-666975-1.

TÜİK’in yenilik araştırması verilerine göre çağa ayak uydurmak için büyük ölçekli üretimler yapabilmek şart. Ancak ülkedeki sanayi kuruluşlarının ölçeği küçük ve çok parçalı. Teknolojik yeniliklere ayak uydurabilenler ise 250’den fazla çalışanı olan işletmeler. İşletme büyüklüğüne göre yenilik faaliyetinde bulunanların oranı şu şekilde;

10-49 çalışan: yüzde 33,9

50-249 çalışan: yüzde 43,3

250 ve fazla çalışan: yüzde 58,2