TBMM Deprem Komisyonu’nun 2021’de kaleme aldığı rapora göre, depremin vurduğu sekiz kentte 5 bin 85 riskli yapı kentsel dönüşüme tabi tutulmadı. Muhalefet ise imar affının güvensiz yapıları artırdığına dikkat çekti. Jeoloji Mühendisleri Odası’nın da Hatay ve Maraş’a dair rapor hazırladığı ortaya çıktı.

Uyarılar kâğıt üzerinde kaldı
Fotoğraf: AA

Hüseyin ŞİMŞEK

Elazığ’da 2020 yılında meydana gelen depremin ardından kurulan TBMM Araştırma Komisyonu raporunda, son depremden etkilenen illerde depreme dayanıksız olduğu halde müdahale edilmeyen 5 bin 85 riskli yapı tespit edildi. Muhalefet milletvekillerinin güvenli yapı stoku hakkındaki önerileri ve mevcut yapılara ilişkin uyarıları ise kâğıt üzerinde kaldı.

Deprem Araştırma Komisyonu, daha sonra 20 kez daha bir araya gelerek uzmanlar eşliğinde ülkenin depreme hazırlığını ve binaların son durumunu ele aldı. 17 Mart 2021’de son toplantısını gerçekleştiren komisyon, aynı yıl 16 Temmuz’da raporunu tamamladı. Depremin etkisinin derinden hissedildiği kentlerde toplam 5 bin 85 riskli yapı henüz 2021’in yedinci ayına kadar herhangi bir dönüşüme tabi tutulmadı.

Depremin etkisinin yoğun olarak hissedildiği kentlerde, riskli olmasına rağmen raporun kaleme alındığı tarihe kadar kentsel dönüşüme tabi tutulmayan yapıların sayısı şöyle:

•Hatay: 8 bin 641 riskli yapı tespit edildi, bin 858’ine dokunulmadı.

Adana: 8 bin 705 riskli yapı tespit edildi, bin 715’ine dokunulmadı.

•Malatya: 4 bin 248 riskli yapı tespit edildi, bin 231’ine dokunulmadı.

•Urfa: 4 bin 750 riskli yapı tespit edildi, 870’ine dokunulmadı.

•Diyarbakır: 2 bin 204 riskli yapı tespit edildi, 469’una dokunulmadı.

•Maraş: 4 bin 597 riskli yapı tespit edildi, 246’sına dokunulmadı.

•Adıyaman: 2 bin 344 riskli yapı tespit edildi, 219’una dokunulmadı.

•Osmaniye: 848 riskli yapı tespit edildi, 106’sına dokunulmadı.

•Antep: 866 riskli yapı tespit edildi, 86’sına dokunulmadı.

•Kilis: 28 riskli yapı tespit edildi, 15’ine dokunulmadı.

DİKKATE ALINMAYAN UYARILAR

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri tarafından kaleme alınan ek görüş yazısında, iktidarın verdiği sözleri tutmayarak yeterli derecede önlem almadığı vurgulandı. Yapı stokunun depreme hazır olmadığı vurgulanan raporda, iktidar tarafından iki yıl boyunca dikkate alınmayan şu uyarılara yer verildi:

•Bir milat olarak kabul ettiğimiz 1999 depreminden bu yana geçen yıllar boşa geçmiştir. Bu büyük deprem sonrası verilen sözler yerine getirilmemiştir. 2011 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nda depremi öğrenmek, deprem güvenli yerleşme ve yapılaşma ve depremin etkileriyle baş edebilmek üzerine hedeflenen planlar yerine getirilmemiştir.

•Yaşayacağımız olası deprem üzerine senaryolar oluşturulmuş, bu senaryoda yıkılacak, ağır hasar görecek ve can kaybı yaşanılacak binaların toplam sayıları ifade edilmesine rağmen esas soru olan "hangi binalar yıkılacak/hasar görecek" sorusunun cevabı verilmemiştir.

•“Vatandaşların cebinden para çıkmasın” denilerek mühendislik hizmeti dışında tutulan yapılar imar afları ile belgelendirilmiştir.

•İmar Kanunu’nda yapılan değişikliklerle kaçak yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen, kamuoyunda imar barışı veya imar affı olarak bilinen düzenleme, ülkemizin yapı stoku güvenliğine olumsuz yönde yansımıştır.

***

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI UYARMIŞ
Berkay SAĞOL

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın (JMO), Hatay ve Kahramanmaraş için “fay üzerinde yaşayan kentler” raporu hazırlayarak, 2021 yılında kentlerin durumunu ve acil yapılması gerekenlerle ilgili uyarılarda bulunduğu öğrenildi.

JMO tarafından 8 Şubat 2021 tarihinde yayımlanan raporda, Hatay’ın diri fay hatları üzerinde kurulu bir şehir olduğuna vurgu yapıldı. Rapora göre, Hatay merkez dahil Hassa, Kırıkhan, Reyhanlı, Dörtyol, Erzin ilçeleri ile kentin 25 mahallesi doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerinde olduğu ifade edildi. Raporda Hatay’ın çok önemli bir deprem tehlikesi altında olduğuna dikkat çekildi ve il merkezinin deprem olduğu takdirde en fazla sarsılacak alanlardan biri üzerinde yer aldığı kaydedildi.

Raporda Hatay’ın etkileneceği olası bir depremde en az zararla atlatabilmesi için yapılması gerekenler şu şekilde sıralandı:

•Doğu Akdeniz’de deniz içinde meydana gelebilecek depremlerin oluşturabileceği olası tsunami etkileri de dikkate alınarak, Hatay’ın kıyı yerleşim alanlarının planlarının, olası tsunami etkileri de göz önüne alarak yeniden yapılması gerek.

•Diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vb.) edinilecek bilgiler ile diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planı hazırlanmalı.

•Deprem Master Planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejileri belirlenmeli. Bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni haritalarına işlenmesi ve bina ile bina türü yapılar için sınırlama getirilmeli.

•2 Mart 2021 tarihinde yayımlanan Maraş’a ilişkin raporda ise kent merkezi dahil Türkoğlu ve Nurhak ilçe merkezleri ile 40’a yakın eksi köy statüsünde bulunan mahallesi ile bazı baraj ve gölet gibi tesisler doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerine oturduğu belirtildi. Raporda, Kahramanmaraş’ın çok önemli bir deprem tehlikesi olduğunu ve il merkezinin de deprem olduğu takdirde en fazla sarsılacak alanlardan biri üzerinde yer aldığı vurgulandı.

Kahramanmaraş’ın meydana gelebilecek bir olası depremi en az zararla atlatabilmesi yapılması şu şekilde belirtildi:

•Kahramanmaraş kent merkezinde mikrobölgeleme çalışmasının yapılmış olduğu bilinmekle birlikte, diğer ilçe yerleşimleri başta olmak üzere kent bütünündeki yerleşim yerlerinin tamamında mikrobölgeleme çalışmaları yapılmalı.

•Diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vb.) edinilecek bilgiler ile diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planı hazırlanmalı.

•Deprem master planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmesi gerekmekte olup bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni haritalarına işlenmesi ve aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan alanların 1’inci derece doğal eşik değerler arasına alınmalı.”