Google Play Store
App Store

Taş hastalığının çocuk yaşlarda görülebildiği gibi genellikle 30-40 yaşlarda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Minimal İnvaziv Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömer Demir, “Şikayetlere yol açmazsa ciddi anlamda böbrek kaybına ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu açıdan taş düşürmüş bireylerin belli aralıklarda doktor kontrollerine gitmesi gerekir” dedi.

Kaynak: İHA
Uzmanından uyarı: “Taş hastalığı böbrek kaybına neden olabilir”
Fotoğraf: AA

Antalya’da Minimal İnvaziv Üroloji Derneği tarafından düzenlenen '8. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi'nde açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ömer Demir, böbrek taşı hastalığının çocuk yaşlarda görülebildiği gibi genellikle 30-40 yaşlarda daha sık görüldüğüne dikkat çekti.

Demir, "Şikayetlere yol açmazsa ciddi anlamda böbrek kaybına ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu açıdan taş düşürmüş bireylerin belli aralıklarda doktor kontrollerine gitmesi gerekir” dedi.

Demir, “Bu yılki kongrede, taş hastalığının minimal invaziv tedavi seçenekleri üzerine odaklanıldı ve bu alandaki yenilikçi yaklaşımların tartışılması sağlandı. Taş hastalığı ülkemizde yoğun olarak görülüyor. Gerek iklim şartları ve gerekse beslenme alışkanlıkları bunu besliyor. Taş oluşumunu arttıran faktörlere baktığımız zaman genetik etkenler var. Anne, baba ve kardeşlerinde taş hastalığı olanlarda daha fazla görülüyor. Obezite, yaşam tarzı gibi daha çok oturarak çalışmak taş hastalığını arttıran faktörlerin başında geliyor. Burada en çok altını çizmek istediğimiz nokta su tüketimidir. Eğer su tüketimiz azsa ve sıcak iklimde bulunuluyorsa taş oluşumu daha fazla oluyor” dedi. 

“BÖBREK KAYBINA VE ENFEKSİYONLARA YOL AÇABİLİR”

Taş hastalarında taşın tekrar nüksetmemesi için diyet konusunda önerilerde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Ömer Demir, “Kısıtlamalar yapıyoruz. Eskiden taş hastası olan hastalarda süt ve süt ürünleri yememesi yönünde telkinde bulunurlardı. Aksine bunların tüketilerek dengelenmesi lazım. Bol su içilerek dengelenmesi gerekir. Kemik sağlığı açısından da süt ve süt ürünlerini tüketirken günlük en az 1-5, 2 litre su tüketmesini öneriyoruz. Taş hastalığı çocuk yaşlarda görülebildiği gibi genellikle 30-40 yaşlarda görüyoruz. Bu taş hastalığı şikayetlere yol açmazsa ciddi anlamda böbrek kaybına ve enfeksiyonlara yol açabilir. Bu açıdan taş düşürmüş bireylerin belli aralıklarda doktor kontrollerine gitmesi gerekir. Su tüketim miktarı kişiden kişiye değişir. Suyun ne türlü olduğu önemli değil, çay ve kahve su kapsamına alınmamalıdır” dedi.