Erbil ile Bağdat arasındaki gerilim sürerken BirGün’e konuşan Prof. Dr. Güvenç, Bağdat yönetiminin İran’ın da etkisiyle güçlü pozisyonda olduğunu söyledi. Doç. Dr. Han’a göre ise, IKBY’nin çekilmesi tamamlandıktan sonra diplomatik pazarlıklara geçilecek

Uzmanlar BirGün'e yorumladı: Bağdat yönetimi avantajlı durumda

UĞUR ŞAHİN ugursahin@birgun.net @uugurs

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 25 Eylül’de düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından doruk noktasına ulaşan Bağdat ile Erbil arasındaki gerilim sürüyor. Irak Ordusu ile Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin, Kerkük başta olmak üzere birçok tartışmalı bölgeyi herhangi bir çatışma yaşanmadan ele geçirmesi bölgede tansiyonun artmasına neden olurken, son olarak IKBY’nin silahlı gücü olan peşmerge, 2014 öncesindeki alanlara geri çekildi. Tüm bunlar, bölgedeki yeni hamlelerin ne olacağına dair birkaç soruyu da beraberine getirdi. Biz de referandum sonrasında ortaya çıkan tabloyu, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç ile Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Kasım Han’a sorduk.

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç’e göre, bölgede yaşanan gerilimde belirleyici olan ABD ve AB’nin tepkisi değil. İran’ın aldığı etkin tutum oldu. Moskova ve Washington’ın bölgeye ilişkin hamlelerin beklendiğini dile getiren Güvenç, “Bağımsız Kürdistan birkaç 10 yıl daha bekleyebilir gibi gözüküyor” dedi. Bölgede artan tansiyonun merkezi hükümete de yansımaları olduğunun altını çizen Güvenç, “Tabii Bağdat yönetiminin de şöyle bir sorunu var. ‘Bağımsızlık değil de, bölgesel yönetimin kaderi ne olacak?’ Belki bağımsızlık olmayacak ama bir alan tanınması gerekecek. Bağdat, İran’ın da etkisiyle müzakereye etkin girecek” ifadelerini kullandı.

uzmanlar-birgun-e-yorumladi-bagdat-yonetimi-avantajli-durumda-368798-1.İran, hamle üstünlüğüne sahip
“Ne olursa olsun IKBY’nin sınırları içerisinde yaşayan Iraklı Kürtler, bağımsızlık yönünde güçlü bir irade ortaya koydu. Bunu görmezden gelmek kolay değil” diyen Güvenç, şöyle devam etti: “Ancak buna karşın gösterilen tepkinin bu derece olacağı beklenmiyordu. IKBY’deki siyasal bölünmüşlük hali, yani KYB ve KDP arasındaki ayrılığın böyle bir şeye zemin hazırlayacağını düşünmemiştim. Şu an için İran, hamle üstünlüğüne sahip. Öte yandan Türkiye için ise, Haşdi Şabi gibi pek de hazmedilmesi kolay olmayan bir aktör devreye girdi. Bu da yeni bir durum. İran faktörünü yeterince dikkate almadığımızı düşünüyorum.”

ABD’nin sessiz kalmasının üç nedeni
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç, ABD’nin sessiz kalmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Sessizliğin birkaç nedeni var. En başta geleni ABD yönetiminde yer alan kargaşadır. ABD’de siyaset belirleme konusunda kurumlar arasında çekişme bir olduğu aşikâr. Dolayısıyla ABD’nin pozisyon belirlemesi her zamankinden daha uzun zaman alıyor, bu birinci neden. İkinci neden ise tabii Irak Ordusu’nun, Irak Kürdistanı’na karşı böyle bir hamleye geçmesi herkes için sürpriz oldu. Sahada yeni bir durum var ve bu durumun ABD’nin öncelikleriyle ne derece örtüştüğünü şu an için bilemiyoruz. Aslında bakarsınız Rusya’da da benzer bir sessizlik var. Dolayısıyla Irak’ın geleceği konusunda bu iki süper gücün henüz net bir tavır ortaya koymamaları anlaşılır bir durum. Sahada yeni bir durum var ve bu durumun stratejik hedefleri bakımından ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorlar. Üçüncü neden ise belki de ABD’nin desteklediği Irak Kürdistan’ın çıkarlarına doğrudan yönelik bir hamle değildi bu. IKBY’nin eline 2003 ile 2014’te geçen ve tartışmalı olarak anılan bölgelere yönelik bir hamleydi. Bu bakımdan 2003 yılındaki büyük uzlaşıya çok aykırı değil. Bu üç nedenden ötürü, ABD bir pozisyon belirlemedi ve kaygıyla izlediğini belirtmekle yetindi.”

uzmanlar-birgun-e-yorumladi-bagdat-yonetimi-avantajli-durumda-368799-1.ABD belirleyici olmak istiyor
Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ise şunları söyledi: “Ortaya çıkan statükonun teyidi biçiminde bir sessizlik bekliyorum. Herkes kendi genişlemesinin sınırına geldikten sonra ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de geriye doğru çekilmesinin tamamladıktan sonra taraflar oturup biraz daha diplomatik pazarlıklara yer verir biçimde konuşacaktır. Çünkü bu tarafların hiçbir tanesi veya onları güdümleyenler, hiçbir tanesinin bütünüyle yok olmasına izin vermez.”

Han, ABD’nin bölgede yaşananlara sessizliğine dair, şu yorumda bulundu: “Amerikalılar kategorik olarak bunun karşısında değildi. Ancak ama konjektürel olarak doğru bir şey olmadığına inanıyorlardı. Dolayısıyla Amerikalılar buradaki tavırlarını değiştirmiş değil. Herkesin davranışını kendinin davranışlına göre kalibre etmeye çalışıyorlar.”