Uzmanlar Bolivya'daki darbeyi BirGün'e yorumladı: Yaşanan Amerikancı bir darbedir

HABER MERKEZİ

Bolivya’da ABD destekli darbe nedeniyle istifa etmek zorunda kalan solcu Devlet Başkanı Evo Morales’in evi basıldı, hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.

Morales, ABD destekli çetelerin sokak eylemleri ardından güvenlik güçlerinin de baskıyı yoğunlaştırması sonucu görevinden istifa etmişti. İstifası ardından Morales hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

BirGün yazarı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Latin Amerika uzmanı akademisyen Esra Akgemci ve BirGün gazetesi Yayın Kurulu Üyesi İbrahim Varlı, Bolivya'daki sürece ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Kozanoğlu, Bolivya'da yaşananları 'Amerikancı bir darbe' olarak nitelendirirken, İbrahim Varlı Latin Amerika'nın yeni bir sağcı darbe ile karşı karşıya olduğunu vurguladı. Latin Amerika uzmanı Esra Akgemci ise, Bolivya'da yaşananların Venezuela'daki süreç ile benzerlik taşıdığını söyledi.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Yaşanan Amerikancı bir darbedir

Bolivya’da Amerikancı bir darbe ile ordunun siyasete müdahale etmesini kınamak gerekiyor. Evo Morales 2016 referandumunu kaybetmesine karşın üçüncü kez başkan adaylığını zorlamakla, demokrasi adına gerçekten büyük bir hata yaptı. Bolivya Sosyalizme Doğru Hareketi (MAS) içerisinden birine yerini devretmemesi ciddi bir yanlış oldu. Örneğin başkan yardımcısı Alvara Garcia Linera partisinin teorisyeni, sosyal hareketler ve ekoloji üzerine değerli bir uzman. 1990’larda Kutac Kopori Gerilla Ordusu’nun da lideriydi. Gelgelelim Morales başkanlığı döneminde yoksulluğun büyük ölçüde azaldığını demiryolları ve kısmen enerjinin ulusallaştırıldığını, özellikle emtia fiyatlarının yüksek seyrettiği dönemde halkın çıkarına önemli adımlar atıldığını biliyoruz. Bu yönleriyle hakkını teslim etmek gerekiyor. Gelgelelim 20 Ekim’deki seçimlerde Morales’in oy çalarak zaferini ilan etmesi kanıtlanamamış bir iddia olmaktan ileri gitmiyor. Amerika Devletler Örgütü (OAS) ve AB temsilcilerinin alelacele seçimleri gayrimeşru ilan etmeleri hiçbir somut veriye dayanmıyor. ABD’deki araştırma kuruluşu Center For Ekonomic and Policy Research (CEPR) seçimle ilgili bir kural dışı uygulamaya rastlanmadığını belirtiyor. Kaldı ki ilk sonuçlar, oyların yüzde 83.35’i sayıldıktan sonra Morales’in yüzde 7.87 farkla Carlos Mesa’nın önünde olduğuna, ancak ilk turda seçilmek için gereken yüzde 10 farkı sağlayamadığına işaret ediyordu. Tüm oyların çalındığı tezleri, bundan sonra Morales’in farkı yüzde 10’un üzerine çıkardığının açıklandığı aşamaya ilişkindir. Yani Mesa’nın daha fazla oy alması mümkün değildir. Olsa olsa seçimleri ikinci tura taşıyacak bir durumdan söz edilebilir. Mesa, bir demokrat değil, 2002 ile 2005 arasında Morales’in başını çektiği kitle gösterilerine karşı askeri müdahalelerle başvurmuş otoriter bir karakterdir. Bundan sonra Bolivya’daki askeri darbeyi kınamak, MAS hareketinin ve çeperindeki sosyal hareketlerin dağılmadan ayakta kalmasını dilemek gerekiyor. Artık Morales’in başkanlığı zorlaması değil başka bir sosyalist figüre yerini bırakması da en doğru yol olacaktır. MAS’ın kitle desteğinin sürmesi, demokratik bir seçim süreci yaşanırsa tekrar başkanlığı kazanması beklenebilir. Ne yazık ki tam da bu nedenle ordunun baskıları artırmasından demokratik örgütlenmeleri dağıtmasından ve emperyalist merkezlerin desteğiyle Mesa’yı zorla başkanlığa monte etmesinden korkulur. Anti-emperyalistlerin görevi de Latin Amerika’da ki yeni bir Washington darbesini teşhir etmek olmalıdır. Unutmayalım ki bir dönemin umut ekseninin bileşenleri Venezuela, Ekvator şimdi de Bolivya emperyalizmin saldırısına maruz kalıyor. ABD arka bahçesinde sol, sosyalist kamucu girişimlere tahammül edemiyor.

bolivya-daki-darbeyi-uzmanlar-birgun-e-yorumladi-648051-1.

Latin Amerika uzmanı akademisyen Esra Akgemci: Venezuela senaryosu sahnelendi

ABD Latin Amerika’nın pembe dalgasını en başından beri hedef aldı… Morales, pembe dalganın son halkası olarak görülüyordu. Şu anki Latin Amerika liderleri arasında en uzun süredir iktidarda olanıydı. Dördüncü dönemine hazırlanıyordu. Morales son seçimlerin ilk turunda yüzde 10 farkla kazandığını ifade etti. İlk turda devlet başkanı seçilmek için yüzde 50’yi geçmek gerekiyor ancak birinci gelen aday yüzde 50’ye ulaşamamış olsa bile, diğer adayı yüzde 10 farkla geçerse kazanıyor. Muhalefet, Morales’in kazandığını kabul etmedi, bunun üzerine Morales seçim sonuçlarının OAS tarafından denetlenmesini önerdi. Ancak muhalefet buna yanaşmadı, bunun yerinne sokağa çıkıp Morales’I isitifaya çağırdılar. Ve o günden beri de sağcı muhalefet darbe çağrısı yapıyor. Morales taraftarları da diğerleri de 20 Ekim’den beri sokaktalar.

Morales tekrar seçim yapılabileceğini duyurdu fakat muhalifler bunu Morales’in tekrar seçime girmemesi halinde kabul edeceklerini söylediler. Genelkurmay başkanı istifaya çağırınca da Morales çatışmalar daha çok şiddetlenmesin diye istifa etti. Meksika büyükelçiliğine sığınacağı söyleniyor. Latin Amerika’da ş uan yükselen sağ dalgaya karşı Meksika lideri Obrador, Morales’e destek verebilecek en önemli figür olarak görünüyor. Zaten Morales’in 20 diplomatı da Meksika’ya sığınmıştı. Morales 2006’dan bu yana iktidarda. 2015’den bu yana Morales’e karşı tepkiler yükseliyor. O zaman da Morales ABD’nin muhalefete destek veriğini öne sürmüş, Obama’yı işaret etmişti. Doğru, ABD Latin Amerika’nın pembe dalgasını en başından beri hedef alıyor ama Morales özelinde artık kendi kitlesinden de hoşnutsuzluk var. 2016’daki referandumu kaybetmesi bunun en önemli göstergesi. Morales ABD desteğine karşı Chavez’in izlediği yolu izlemeye çalıştı. Bu anlamda yaşananlar Venezuela’ya benzetebilir. Henüz Trump darbeye destek verdiğini açıklamadı ama açıklayacaktır. Buradaki sağcı muhalefeti de tanıyacaktır. Venezuela’da Guaido gibi bir figürün çıkıp kendisini geçici başkan ilan etmesi de mümkün. Morales’in güçlü bir tabanı var, Darbe sürecine karşı güçlü bir direniş olursa önümüzdeki dönemde Bolivya’da çatışmalar artabilir.

bolivya-daki-darbeyi-uzmanlar-birgun-e-yorumladi-648052-1.

İbrahim Varlı: Yeni bir sağcı darbe süreciyle karşı karşıyayız

ABD emperyalizminin “arka bahçesi” Latin Amerika’da yeni bir darbe süreciyle karşı karşıyayız. Honduras’la başlayan Brezilya, Paraguay ve Venezuela ile devam eden süreç Bolivya’da sivil bir darbe ile taçlandırıldı. Sol/sosyal demokrat liderlerin seçimi kazanmasını hazmedemeyen sağcı muhalefet gruplarının taktikleri belli. ABD’nin desteğini arkasına alan sağcı muhalefet önce seçim sonuçlarını tanımıyor, ardından da sokakları ateşe vererek şiddete başvuruyor. Ülkeyi istikrarsızlaştırarak iç çatışmaya doğru eviren sağcı muhalefet elde ettiği dış destekle istediğini elde ediyor.

Bu bir Amerikancı darbedir. Ordunun açık tehditleri karşısında ülkede daha fazla kan dökülmemesi için Morales istifa etmek zorunda kaldı. Bundan sonraki süreçte muhtemelen Morales’in yeniden seçime girmesini engelleyecekler. Keza yenilenecek seçimi Morales’in bir kez daha kazanması büyük olasılık. Ülke tarihinin ilk yerli başkanı olan Morales bütün eksikliklerine, yetersizliklerine ve hatalarına rağmen önemli sosyal politikalar hayata geçirdi. Kamulaştırmalardan yoksulluğun azaltılmasına kadar önemli adımlar atıldı.

bolivya-daki-darbeyi-uzmanlar-birgun-e-yorumladi-648053-1.