Avrupa Birliği ülkelerinde kapatılan bazı madenlerin yeraltı ekipmanlarının Türkiye'ye gönderildiğini bildiren ATEX Uzmanı Terzioğlu, bu malzemelerin gerekli denetimden geçirilmeden kullanılmaya başlandığını söyledi. Uzman Terzioğlu, denetimsizliğe vurgu yaptı.

Uzmanlar denetimsizliğe vurgu yaptı: İşçiler kaderine terk ediliyor

Hüseyin ŞİMŞEK

Bartın Amasra’da 42 madencinin ölümüne yol açan maden faciasının ardından kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nda milletvekillerini bilgilendiren uzmanlar, yeraltında çalışan işçilerin kaderine terk edildiği gerçeğini gözler önüne serdi.

TBMM Araştırma Komisyonu’nda madenlerin son durumu hakkında sunum yapan işyerleri ve patlayıcı ortamlardaki güvenlik kriterlerini kontrol eden ATEX Uzmanı Nurettin Terzioğlu, “Maden ekipmanlarının üretici firmaları maalesef ülkemizde çok az, yok denecek kadar azdır. Bu bizim için büyük bir problem” dedi.

"AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN GELİYORDU"

Geçmiş yıllarda hiç üretim olmadığı için ekipmanlarda ikinci el tercihine yönelindiğini bildiren ATEX Uzmanı Terzioğlu, “Almanya'da ve Avrupa Birliği’nin bazı ülkelerinde maden ocakları kapandı ve dolayısıyla yer altından sökülen bu malzemeler, ekipmanlar Türkiye'ye verildi çünkü bulunmuyor. Bu, Polonya'dan da geldi, Almanya'dan da… Tabii ki bu ekipmanların mutlak surette değerlendirilmesi gerekli ve risk taşıyor ise hiçbir şekilde kullanılması mümkün değildir. Bunların mutlaka denetiminin yapılması gerekiyor” dedi.

Bu denetimlerin kim tarafından yapıldığı ve yeterli olup olmadığı yönündeki soruları da yanıtlayan Terzioğlu, denetimsizlik vurgusu yaptı. Terzioğlu, “Denetimleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapıyor diye biliyorum… Ama denetimlerde bir yetersizlik var. Avrupa Birliği'ndeki uygulamalarda, benim gördüğüm, denetim yapan komitedeki elemanlar, maden mühendisi, elektrik mühendisi, mekanik, jeoloji mühendisi gibi bir gruptan oluşuyor. Eğer ileride böyle bir denetim ekibi kurulacaksa biraz daha teferruatlandırılması uygundur” şeklinde konuştu.

"TECRÜBESİZSENİZ ŞAŞIRIRSINIZ"

Karadeniz Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Karakurt da faciaya zemin hazırlayan etkenler hakkında konuştu. Faciada yaşamını yitirenlerin çoğunun 2019 yılından sonra madenlerde çalışmaya başladığının hatırlatılması üzerine söz alan Karakurt, “Madencilik özel çalışma koşulları isteyen bir meslek. Tecrübeniz yoksa tecrübesizseniz herhangi bir kaza anında ne yapacağınızı şaşırırsınız” dedi.

“Yerüstündeki 1 metrelik mesafe yeraltındaki 1 metrelik mesafeyle aynı değildir” diyen Prof. Dr. Karakurt şöyle konuştu: “Tecrübe eksikliği olan kişilerin yeraltında çalıştırılmasına onay vermiyorum. Tecrübesi eksikse buna tecrübe kazandırılması lazım veya kaza anında neler yapılabilir, bunların eğitimlerinin sürekli ve periyodik olarak tekrarlanması lazım.”

***

MADENİ RİSKLİ DİYE KAPATMIŞLAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Bakan Vedat Bilgin’in Amasra’da 42 madenciye mezar olan madeni defalarca denetlediklerini, 2015’te ise riskli diye kapattıklarını söyledi. TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Bakanı Vedat Bilgin’in Amasra’daki madeni defalarca denetlediklerini, 2015’te riskli diye kapattıklarını, buna karşın TTK’nin mahkemeye giderek cezanın iptali ve müfettişlere tazminat davası açtığını açıkladığını paylaştı. Cumhuriyet’in haberine göre ise Bakan Bilgin, madendeki patlamayla ilgili “Patlama olmadan önce 11.00 civarında bir fan bozulmuş. Fan bozulduktan sonra değerlerde farklılaşma oluşmuş. İşletme hemen işi durdurmalıydı” dedi. Bartın’da meydana gelen maden patlamasıyla ilgili soruları yanıtlayan Bakan Bilgin, “Reel tabloyu söylemek lazım kusurlar ortaya çıkacak yargıya intikal etti. Müfettişlerimizin raporları savcılıkta. Bütün işletmeler özel bir kuruluştan iş sağlığı güvenliği hizmeti satın alıyor. Satın aldıkları hizmetin parasını patron ödüyor. Patronun İşletmenin ödediği iş güvenliği iş sağlığı müessesi işleyebilir mi? Bir kanun teklifi hazırlayacağım değiştirilmesini öneriyorum” diye konuştu.