Ege’de üzüm hasadı başladı. Girdi maliyetlerinin artışının yanı sıra salgın nedeniyle tedarik zinciri bozulan, ihracat kanalları tıkanan üreticileri iklim krizi de vurdu. Rekoltede geçen yıla göre yüzde 40 kayıp olduğunu belirten üreticiler, kuru üzümün 9 numara için taban fiyatının bu yıl en az 16,5 lira olmasını talep ediyorlar.

Üzüm üreticisi fiyat bekliyor

Aycan KARADAĞ

Manisa’da yetiştirilen dünyaca ünlü çekirdeksiz sultani üzümünde hasat dönemi başladı. TÜİK verilerine göre; Türkiye’de kurutmalık üzümün yüzde 85’ini sofralık üzümün yüzde 20’si Manisa’da üretiliyor. Her sene artan girdi maliyetleri yanında Covid-19 salgını nedeniyle tedarik zinciri bozulan, ihracat kanalları tıkanan üreticileri bu yıl da iklim krizi vurdu. Üreticiler geçen seneye göre rekoltenin yüzde 40 düştüğünü söylüyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin bu yıl kuru üzüm fiyatlarını önümüzdeki günlerde açıklaması beklenirken üreticiler, kuru üzüm 9 numara için taban fiyatının en az 16,5 lira olmasını talep ediyor. Geçen sene ise TMO kuru üzüm alım fiyatı 9 numara için kilogramı 12,5 lira olarak belirlemişti.

GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK ARTTI

Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Ali İhsan Ülgen, iklim krizi sebebiyle yaşanan kuraklık ve aşırı yağışlar nedeniyle üzüm bağlarının zarar gördüğünü söyledi. Ülgen, “İlçemizin tek geçim kaynağı üzümdür. Bu nedenle üzüm bağlarımızı itina ile bakmaktayız. Üzümlerimizin yüzde 80’i yaş olarak dünyanın çeşitli ülkelerine gönderilmektedir. Bu sene iklimsel değişikliler sebebiyle üretim yarı yarıya düştü. Kuru üzümde Bakan Beyin açıklamasını bekliyoruz. Bu sene en az 16,5 lira olması lazım. 16,5 lira da az ama en kötü bu olmalı… Bu sene girdi maliyetleri çok arttı” diye konuştu. Ülgen sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Geçen sene 80 TL’lik gübre, bu yıl 150 TL oldu. Geçen sene kuru üzümün fiyatı 12 TL idi. Dokuz numara üzüm 12’den aşağı olursa tarım bakanı ‘Müdahale edeceğiz’ dedi. Millet 9-10 TL’ye üzüm verdi. Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) TARİŞ çok az üzüm alıyor. Toprak Mahsulleri ve Tariş’in oyunları var, fiyatı düşük almaya çalışıyorlar.”

Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur ise, “Çiftçi, Tarım Bakan’ın açıklamalarını bekliyor. Umarız iyi bir fiyat açıklanır. Geçen sene istenilen fiyatın altında bir fiyat verildi. Bu yıl 16,5 lira olması gerektiğini açıkladık. O da en az. Çünkü bu sene kuraklık, pandemi derken rekoltede inanılmaz bir düşüş var. Bu durumu anca iyi bir fiyat ile kapatılabilir. Çiftçinin bu dönem desteklenmesi gerekiyor. Çiftçi günden güne topraktan kaçmaya başladı. Bunu durdurmamız gerekiyor” diye konuştu.

ÇİFÇİDE KAÇIŞ BAŞLADI

Sarıgöl’de üzüm üreticiliği yapan İlyas Tosun da, bölgedeki su sorununa dikkat çekti. Tosun, “Bir sondaj 500 metreden su çekiyor. Su seviyeleri aşağı düştü. Bir kuyuyu yapma maliyeti de 500-600 milyar. Yeraltında sular bitince sulanmıyor, yağış da yok. Yapılması planlanan bir gölet vardı. Büyük ölçekli bir göletti, devlet küçük ölçekliye çevirdi. Herhalde devlet maliyetten kaçıyor” dedi. Tosun üreticilerin arazilerini satmaya başladığını belirterek, “Artık çiftçide bir kaçış başladı. Artık su yetmeyecek diye boş olan arazilere üzüm bağı dikmiyorlar, değerlendiremiyorlar. Üzüm üreticisi, kuru üzümü en az 16,5 lira istiyor. Geçen yıla göre rekoltede ciddi bir düşüş yaşandı” diye konuştu.

Alaşehir’den üretici Gültekin Uğurer de, “Üzüm üreticisinin derdi çok” diyerek şunları ekledi: “Son yıllarda yaşanan iklim krizi üzümü de çok etkiledi. Bölgede su bulmak gerçekten zor. Yetkililer bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmıyor. Bu da yetmezmiş gibi girdi maliyetleri, pandemi derken üretici bitme noktasına geldi. Borcum yok diyen üreticinin en az 100 bin lira borcu vardır. Doğal olarak üretemiyoruz ve bu yüzden borçlanıyoruz.” Uğurer son olarak şunları kaydetti: “Bu sene rekolte çok düştü. Kuru üzümde fiyat bekliyoruz ama umutsuzuz. 2-3 senedir göstermelik fiyatlar veriyorlar. Fiyatı yüksek tutuyorlar ama almıyorlar. İş özel sektöre kalıyor. O da üreticinin ürünü çok ucuza satması demek oluyor.”

JEOTERMALLER VERİMİ DÜŞÜRÜYOR

Alaşehir’de üzüm üreticisi olan Mahmut Akboğa da, “Çiftçinin hali perişan. Hasat dönemi bitti ama biz de bittik… Girdi maliyetleri çok yüksek. Pandemi döneminde çiftçi hiç desteklenmedi. Bu sene yaşanan uzun süreli kurak üretimi çok etkiledi. Rekoltede yarı yarıya bir kayıp var. Aynı zamanda bölgedeki jeotermaller yüzünden üzümün kalitesi ve verimi düşüyor. Bakan’ın iyi fiyat vermesini bekliyor. En az 16,5 lira olması lazım. Olsa da TARİŞ ve TMO çok az alıyor. Tüccarlar da düşük almak için elinde geleni yapıyor. Bu gidişle artık üretim yapmayacağım. Çünkü borçlarımız çok arttı. Geçinmekte çok zorlanıyoruz. Yetkililerin sesimizi duyması lazım” ifadelerine yer verdi.