Veblen’in The Dial dergisindeki yazılarından oluşan 'Bolşevizm Üzerine Metinler' kitabı, Bolşevizm’in ekonomik, toplumsal, siyasal dönüşümünü teorik, politik düzlemde tartışan metinler olması nedeniyle dikkat çekici.

Veblen’den Bolşevizm üzerine

İLKE KAMAR

‘Bolşevizm Üzerine Metinler’ Amerikalı iktisatçı, sosyolog ve akademisyen Thorstein B. Veblen’in The Dial dergisinin editörlüğünü yaptığı 1918-1919 yılları arasında yayımlanan yazılarını bir araya getiren bir çalışma. 1918 tarihinde New York merkezli yayın yapan dergide yer alan Veblen’in yazıları Birinci Dünya Savaşı sonrasında Bolşevizm’in Sovyet Rusya’da işleyişiyle ilgili verileri ortaya koyarken, Bolşevizm’in karşısında duran çıkar gruplarının savunucularıyla ilgili tartışmaları da mercek altına alıyor. Aslında Veblen hem yaşadığı dönemde hem de günümüzde kurumsal iktisat üzerine hazırladığı akademik çalışmalarıyla bilinen bir bilim insanı. Özellikle de ekonominin temel kuramları üzerine sosyolojik yaklaşımlarıyla tanınan biri.

‘Aylak Sınıfın Teorisi’ adlı eserinde tüketim ilişkisinin ilkel toplumdan modern topluma geçirdiği dönüşümü ele almıştı. Örneğin bugün bile akademik çalışmalarda atıf alan ‘gösterim amaçlı tüketim yaklaşımı’ onun sosyolojik değerlendirmelerinin sonucu. Yaşadığı dönemde, liberal ideolojik sınırları dışında duran, ideolojiyi eleştiren bir teorisyen olarak Veblen hep dışlanır. Kültürel geleneği liberalizm üzerine kurulu olan bir ülkede yani ABD’deki entelektüel ve akademik çevrede bilinçli bir şekilde ‘marjinal’ olarak kabul edilir. Dahası kişiliği ve fikirleri dolayısıyla hep yalnızlaştırılır. Ölümünden sonra ise yerleşik iktisat geleneğine muhalif değerlendirilmeleri önemsenmeye, tartışılmaya başlar. İşte, ‘Bolşevizm Üzerine Metinler’, onun bugüne kadar diğer çalışmaları kadar bilinmemesi ve yeterince tartışılmaması bakımından önemli. Veblen 20. yüzyılın en önemli siyasal, toplumsal ve ekonomik olaylarından biri olan, tüm dünyayı etkileyen Bolşevik İhtilali’ni, ABD’de 1917’den 1920’ye kadar süren ‘red sacare’ (kızıl tehlike-kızıl panik) döneminde uzaktan da olsa izlemiş, değerlendirmiş ve anlamaya çalışmıştır. Uzaktan da olsa derken, Veblen yazılarında Rusya’daki Bolşevik hükümetin icraatlarıyla ilgili haber ajanslarının nitelikli bilgi vermediğinden yakınır. Ona göre bu durum bilinçlidir. Bu yüzden Veblen Rusya’da olup biteni, Batı’nın verdiği tepkileri ulaşabildiği belgelerden ve ‘emarelerden’ yola çıkarak tahlil etmeye çalışır.

BOLŞEVİZM KİMLER İÇİN TEHDİT?

Veblen’in The Dial dergisindeki yazılarından oluşan kitap Bolşevizm’in ekonomik, toplumsal, siyasal dönüşümünü teorik, politik düzlemde tartışan metinler olması nedeniyle dikkat çekici. Heretik Yayınları tarafından yayımlanan, Eren Kırmızıaltın tarafından derlenen çalışma, Veblen’in Bolşeviklerin “baş etmek zorunda kaldığı” gruplardan söz ediyor. Ama temel sorusu ‘Bolşevizm Kimler İçin Tehdit?’ oluyor.

Ayrıca, ABD’de Komünizm korkusunun yoğun olarak yaşandığı günlerde Sovyet Rusya’ya karşı sürdürülen siyasi, ekonomik kavgaları, ambargoları da detaylı tartışıyor. “Bolşevizm Kimin İçin Tehdit”, “Bolşevizm Yerleşik Çıkarlar”, “Devrimci Bir Altüst Tehlikesi Üzerine”, “Değişimi Meydana Getiren Koşullar” ve “Olası Bir Teknisyenler Sovyet’i Üzerine” gibi başlıklarından oluşan çalışma, Bolşevizm’in mevcut kurulu düzenle çatışma noktalarının altını çiziyor. Veblen daha çok Bolşevizm’in ABD’de ve Avrupa’da niçin ‘iltihaplı bir durum’ olarak görüldüğüne odaklanırken zaman zaman da ihtilalin olduğu topraklara dair tespitlerini ve öngörülerini paylaşıyor. Örneğin, Rus Sosyalistlerinin, Rusya Sosyal Demokrasi Partisi’nin 1903 yılındaki kongrede oylamayla çoğunluğu sağlamış Bolşevik Devrimci hareketin karşısındaki direnişi ele almasındaki gibi. Ama yine dönüp dolaşıp şu soruya geliyor: Bolşevizm kimler için tehdit ya da tehlike?

“Sovyet Kongresi tarafından yürürlüğe konulan Anayasa kimin için tehdit? Bu belgeler, çıkar grupları ile sıradan insan arasında kesin bir ayrım yapar ve Bolşevik program bütün çıkar gruplarının kesin ve kapsamlı reddine dayanır. Bütün amaç esasen budur. Başlangıçtaki niyeti bakımından, kendi amacını gerçekleştirme çabasında ilgili taraflarca engellenmediği sürece, Bolşevizm yalnızca çıkar gruplarına yönelik bir tehdittir. Başka hiçbir şeye ya da kimseye karşı bir tehdit değildir.”

ÇIKAR GRUPLARI

Veblen Amerika ve Avrupa’daki çıkar gruplarının Rusya dışında “Bolşevik İltihap” korkusuna karşı Sovyet Rusya üzerinde sermaye operasyonu ve sabotaj düzenlediklerine de dikkat çekiyor. Veblen’in değindiği sabotaj, sanayi düzeninin bozulması ve üretimin engellenmesi yönünde uygulanan stratejilere kadar uzanır: “Rusya’daki Sovyet idaresinin başarıyla sürmesinin gerek Amerika’daki gerekse Avrupa’nın medeni ülkelerindeki çıkar gruplarının koruyucularına aşırı korku saldığına kuşku yoktur. Sovyetler’in son derece olumsuz koşullarda faaliyette bulunduğu düşünüldüğünde, Sovyet Rusya’nın belli bir başarı kazandığı gerçeği reddedilerek bir yere varılamaz. Ne kadar acı verse de gerçek budur. Sovyetlerin, müttefik kuvvetlerin sansür ve yalan bürolarının incelemesinden geçen raporlarda yazanlardan çok daha başarılı olduğu açıkça ortadadır”.

“MÜLK SAHİPLERİNİN İŞE GELMEDİĞİ SİSTEM!”

Veblen yazıları boyunca Bolşevizm’in Batı’da neden bu kadar korkulan bir unsur olmasının cevabını ararken geldiği noktada kavrama da bir tanım getiriyor. Ona göre Bolşevizm ‘mülk sahiplerinin işe gelmediği bir sisteme’ tehdittir, bu yüzden de yerleşik hukuk ve düzenin kutsal ruhuna karşı işlenmiş bir günah olduğu için yeterince ölümcül bir suçtur. Çünkü ‘mülk sahiplerinin işe gelmediği sistemin’ reddi, ekonomik ve politik unsurların kurulu düzenini yerinden edecektir. Bu ise Avrupa medeniyetinin sonudur.

Bolşevizm üzerine çok tartışmalar yapıldı. Günümüzde de hâlâ belli gruplar için bu teorik tartışmalar diri. Veblen’in ihtilal yıllarındaki tespitleri ve soruları da tartışılabilir, eleştirilebilir. Ama bugün gelinen noktada, ‘imtiyazlı sınıfların ve mülk sahiplerinin’ işine geldiği bir sistemin devam ediyor olması, sistemi değiştirmeye yönelik girişimlere karşı bir asır öncesi tedirginliklerini korumaları.