Dün TBMM çatısı altında anlaşılmaz bir olay daha gerçekleşti. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve Veli-Der yöneticilerinin ortak düzenleyeceği basın toplantısına polis izin vermedi. Polisin anlaşılmaz tutumunun nedeni Veli-Der’in eğitimin geldiği noktaya ışık tutan açıklamasını görünce açıklığa kavuştu.

Veli-Der'in polis engeli nedeni ile mecliste okuyamadığı bildiri

BirGün / Ankara

Okullar dün onlarca sorunla birlikte açıldı. Veli-Der bu sorunları bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak için TBMM çatısında basın toplantısı yapmaya çalıştı. Anlara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ile birlikte basın toplantısı yapılacak bölüme geçmek isteyince müdahale ile karşılaştılar. Hakverdi ve Veli-Der yöneticileri içeri alınmadı.

Veli-Der yaklaşık üç yıldır eğitimde uygulanan çarpık anlayışa karşı okulları ve öğrencileri korumaya çalışıyor, o anlayışla mücadele ediyor. Veli-Der yetkilileri dün Ali Haydar Hakverdi ile birlikte açıklma yapabilseydi aşağıdaki metni okuyacaklardı. Metindeki rakamlara ve uygulamalara bakınca AKP’nin neden bu açıklamaya izin vermediği daha iyi anlaşılıyor.

Veli-Der’in yapmak istediği açıklama şöyleydi:

“4+4+4=0” Eğitim sistemi iflas etmiştir

4+4+4 düzenlemesi ilk gündeme geldiği günden itibaren yasanın uygulanamaz olduğunu ve eğitim sistemini iflas ettirecek sonuçlarının olacağını söyleyen bizler gördük ki şapkadan tavşan bile çıkmadı.


Okul öncesi eğitim sibyan mekteplerine bırakıldı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, okul öncesi eğitim yüzde 67’den yüzde 54’e gerilemiştir. Parasız ve zorunlu olması gereken okul öncesi eğitim, Hizmet Vakfı’na devredilerek sıbyan mekteplerine terk edilmiştir.
Tüm çocuklar için parasız ve 2 yıl okul öncesi eğitim istiyoruz.

Haydı kızlar eve

Kız öğrencilerin okul bırakma oranı yüzde 41 ile rekor bir seviyeye ulaşmıştır.2015-2016 itibariyle 15-29 yaş arası kız çocuklarının ve kadınların yüzde 43’ü okulda ve iş hayatında yer almamaktadır.
Eğitimde cinsiyetçi yaklaşımlardan vazgeçilmelidir.

Öğrenciler örgün eğitimden açık liselere

2015-2016 eğitim öğretim yılı itibari ile açık liseye kayıtlı öğrenci sayısı, 1 milyon 470 bin 434’e ulaştı.
Çocuklarımız, 4+4+4 ile “çocuk işçi” veya “çocuk gelin” olmaya mahkûm edildi.

8 yaş altı her birey çocuktur, eğitim hakkına sahiptir, hiç bir şekilde çalıştırılmalarını ve evlendirilmelerini kabul etmiyoruz.

Meslek Lisesi=İmam Hatipler

Sadece İmam Hatip Ortaokulları açıldı. Diğer meslek liselerinin hiç birinin orta bölümü açılmadı. Var olan ortaokul ve liseler imam hatip okullarına dönüştürüldü.

Her 3 gençten biri meslek lisesi veya imam hatip lisesi mezunudur.Meslek ve İmam Hatip Liseleri açılırken ülkenin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.

Dipsiz kuyu: İkili eğitim sorun

İkili eğitim, sabah 7’den akşam 8’e kadar, 40-50 kişilik sınıflarda eğitim yapan binlerce okul ve yemek saati bile olmayan öğrenci ile öğretmenler yaratmaktadır.

Tüm okullarda en fazla 24 kişilik sınıflarda tam gün eğitim verilmelidir.

Devlet okullarına bütçe yok, kime var?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinden devlet okullarına ayırdığı pay:
1997 yılında yüzde 30, 2002 yılında yüzde 17, 2015 yılında yüzde 9 olarak gerçekleşmiştir.
Çocuklarımızdan katkı payı istenirken, özel okullara öğrenci başına 2860-4000 TL para ödenmektedir.

Paran varsa ve paran kadar

2015-2016‘dan itibaren özel okul sayısı %60, özel okullara giden öğrenci sayısı yüzde 92 artmıştır. Lise sayısının yetersizliği nedeniyle meslek lisesi ve imam hatip lisesi seçmek zorunda bırakılan öğrenciler özel okullara mahkûm edilmiş, özel lise sayısı %183, özel liselere giden öğrenci sayısı yüzde 201 artmıştır.
Tüm öğrenciler için eşit, parasız, nitelikli eğitim istiyoruz.

Çocuk işçiliğin önü açılmıştır

4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşının 6-13 yaş aralığına çekilmesi çocuk işçiliğin daha da artmasına neden olmuştur.
Okula gitmeyen çocuklar için haftalık çalışma süresi 54 saattir. Çocukların % 4’ü yaralanmış ya da sakatlanmış, çocukların üçte birine işyerinde yemek verilmemekte, yarısından çoğu 400 TL altında bir ücretle çalıştırılmaktadır.

İdeolojik çalışma yapan dernekler okullarda

Milli Eğitim Bakanlığı; Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Ensar Vakfı, Kimse yok mu, TÜRGEV vb. yapılar ile protokoller yapmıştır. Okullarda bu yapılar kendi ideolojik çalışmalarını yapmaktadır. Bu derneklerden gelerek okullarda yarışma, panel, konferans, yaz okulu adı altında çalışma yürüten kişilerin hiçbir eğitimci kimliği bulunmamaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği din eğitimi zorunlu olamaz kararı ivedilikle uygulanmalıdır.
Okullardaki , “zorunlu seçmeli” din dersleri, vakıfların değerler eğitimi adı altında verdiği ideolojik eğitimler ve “dört gün okul bir gün cami” “her okula imam hatip sınıfları” gibi uygulamalar iptal edilmelidir.
Devlet tüm inançlara eşit mesafede durmalıdır.
Laik ve bilimsel eğitim en temel haktır.

Kadrolaşmayı reddediyoruz. Laik, bilimsel, akademik eğitim veren öğretmenlerimizi geri istiyoruz

KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli 28 bin 163 öğretmenin ihraç edilmesinden sonra geçtiğimiz günlerde 11 bin 285 öğretmen daha açığa alındı.

En az;1 milyon öğrenci yeni eğitim ve öğretim yılında öğretmensiz kalacak. Yeni eğitim dönemi karışıklığa açılacak. Okullarımızdan laik, bilimsel, akademik eğitim veren öğretmenlerimizin açığa alınmasını veya ihraç edilmesini kabul etmiyoruz.

Proje okulları adı altında, başarılı anadolu ve fen liselerinin öğretmen atamaları 4+4+4 ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış, liyakat sistemi terk edilmiştir.
Nitelikli eğitim yapılabilmesi için, liyakat ile öğretmen alımı esas alınmalıdır.

ÇAĞRIMIZ

Eğitimde öğrencilere, velilere, öğretmenlere, uzmanlara sorulmadan, danışılmadan uygulanan, eğitim sistemini her geçen gün daha büyük uçurumlara sürükleyen eğitim politikalarına ARTIK YETER! Diyoruz.
Laik, Bilimsel, Eşit, Parasız ve Kamusal eğitim mücadelemize katılın, destek olun.
Siz yoksanız eksiğiz!