Vicdani Ret Derneği, Türkiye’de yoklama kaçağı, bakaya ve vicdani retçilerin yaşadığı hak ihlallerini raporlamak için online ihlal bildirim formu oluşturdu

Vicdani Ret Derneği'nden hak ihlalleri raporu

Türkiye’de vicdani ret hakkının, bir insan hakkı olarak tanınması için çeşitli çalışmalar yürüten Vicdani Ret Derneği, 2020 yılı itibariyle Türkiye’de yoklama kaçağı/ bakaya/ vicdani retçilerin yaşadıkları hak ihlallerini raporlamak için çalışma başlattığını açıkladı.

Online ihlal bildirim formu oluşturan dernek yakın dönemde ihlalle karşılaşanların burada yer alan soruları yanıtlayarak rapora katkı sağlamasını talep ediyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Türkiye’de vicdani ret hakkının ihlal edildiğine ilişkin ilk kararını 2006 yılında Ülke v. Türkiye dosyasında verdiği belirtilen açıklamada, "AİHM, 2011 yılında ise Bayatyan v. Ermenistan kararı ile vicdani reddi sözleşmenin 9. maddesinde yer alan düşünce, inanç ve din özgürlüğü kapsamında bir hak olarak tanımlamıştır ve bu kapsamda ihlal kararı verdi. AİHM, ayrıca Erçep v. Türkiye kararında sözleşmenin 9. maddesinin yanı sıra adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğine karar vermiştir. AİHM ile birlikte, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin de Türkiye’de vicdani ret hakkına ilişkin düzenlemeler yapması gerektiğine dair kararları bulunmakta ancak Türkiye hükümeti bu konuda düzenleme yapmamakta ısrarcı tutumunu sürdürüyor" ifaderi kullanıldı.

“Vicdani reddinizi kamuoyuna açıkladınız mı?”, “Seyahat edebiliyor ya da otelde konaklayabiliyor musunuz?” ve “Sigortalı bir işte çalışabiliyor musunuz? Çalışıyorsanız herhangi bir sıkıntı yaşıyor musunuz?” sorularını yönelten derneğin açıklamasında, “Vicdani ret konusunda sistematik bir çalışma yapmak gayretinde olan tek örgüt olmamız nedeniyle, herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Vicdani ret hakkının hayata geçmesi, bir diğer ifadeyle militarizmle mücadele, yalnızca vicdani retçilerin değil hepimizin sorumluluğudur” denildi.

Türkiye’de bakaya ve yoklama kaçağı olan insanların, birbirinden ayrı hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığı vurgulanan açıklamada, "Bunlara örnek olarak, sigortalı işte çalışamamak, işten çıkarılmak, seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, eğitim hakkının engellenmesi gibi hak ihlalleri gösterilebilir. Vicdani retçiler ise bu ihlallerin yanı sıra, vicdani retçi olduklarını beyan ettikleri andan itibaren, bu kimlikleri nedeniyle kolluk güçleri, yargı ve toplum tarafından çeşitli ayrımcılıklara maruz kalabilmektedir. Bu hak ihlallerinin anlaşılabilmesi için öncelikle araştırılması ve belgelenmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.

Açıklama, "Vicdani ret konusunda sistematik bir çalışma yapmak gayretinde olan tek örgüt olmamız nedeniyle, herkesi dayanışmaya çağırıyoruz. Vicdani ret hakkının hayata geçmesi, bir diğer ifadeyle militarizmle mücadele, yalnızca vicdani retçilerin değil hepimizin sorumluluğudur" sözleriyle sonlandırıldı.

Vicdani ret hak ihlali bildirim formuna ulaşmak için tıklayın.