Google Play Store
App Store

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetva hattından yapılan açıklama da Vicdani Ret’in dinen caiz olmadığını, devletin bekası...

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetva hattından yapılan açıklama da Vicdani Ret’in dinen caiz olmadığını, devletin bekası için silahlı emniyet güçlerine de gerek olduğunu, ‘herkes askerlik yapmayı reddederse vatan savunması nasıl gerçekleştirilecek’ denildi. Türkiye’de halen bir suç olarak kabul edilen, dini, ahlaki ve politik gerekçelerle zorunlu askerlik hizmetini reddeden, bireylerin savaş politikalarına karşı geliştirdiği bir tavır olarak bilinen Vicdani Ret Diyanet’in onayına takıldı: Vicdani Ret dinen caiz değildir!

Milli Gazete'nin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetva hattından yapılan açıklamada İslam’da vicdani Ret hakkının olmadığının, devletin yasalarla birlikte silahlı emniyet güçlerinin de olması gerektiğini savunarak: Devletin silahlı güçlerinin olması demek bireylerin özgürlüklerinin teminat altında olması anlamına gelir. Her bireyin kendi teminatı için de askerlik hizmeti kaçınılmazdır. Kanunen yapmak zorunda olduğumuz askerliği "vicdanî red" gibi bir gerekçeyle terk etmek dinen caiz değildir. Herkes bu gerekçeyi ileri sürerse vatan savunması nasıl gerçekleşir?" dedi.

MİLİTARİST BİR DEVLET GÜZELLEMESİ
İslam dinine göre akıl ve baliğ sahibi herkesin devletine karşı sorumlu olduğunu söyleyen Diyanet devletin olmadığı yerde terör ve anarşinin hüküm süreceğini, insanların namus ve inançlarının bir nevi namlunun ucunda olduğunu söyleyerek: "Dinimize göre akıl ve baliğ olan her kimse, ibadetlerinin yanı sıra ailesine karşı (nafaka, himaye, terbiye vs. görevlerle), devletine karşı (vergi, askerlik vs. ile) yükümlüdür" diyen Diyanet, "İnsan sosyal ve medeni bir varlık olduğundan bir arada yaşamak zorundadır. Bir arada yaşamanın kuralları da ahlak ve kanunla belirlenir. Bunun uygulanması için de bir devlet olma gereği ortaya çıkar. Devletin yani kanunun, adalet ve hukukun olmadığı bir yerde terör ve anarşi hâkim olur. Bu ise insanların can, mal, namus ve inançlarının tehdit ve tehlike altında olması demektir. ‘’ açıklamasında bulundu. Diyanet’ten yapılan açıklamada askerlik yapmak dinen kutsanırken öte yandan da gönüllü ya da paralı olmasının yasalarca belirleneceğini ifade ederek devletin bekasımı yoksa halkın bekası mı çelişkisine de imza atıyor: Devlet yasalarla birlikte silahlı emniyet güçlerinin de olmasının gerektiğini aksi takdirde varlığını idame ettiremeyeceğini belirten Diyanet fetvasında, "Devletin silahlı güçlerinin olması demek bireylerin can, mal, namus, din ve ibadet özgürlüğünün teminat altında olması anlamına gelir. Her bireyin kendi teminatı için de askerlik hizmeti kaçınılmazdır. Bunun gönüllü ya da paralı olması yasalarla belirlenir. Bu itibarla kanunen yapmak zorunda olduğumuz askerliği "vicdanî red" gibi bir gerekçeyle terk etmek dinen caiz değildir" denildi.

'ESAS OLAN VATAN SAVUNMASI!'
Herkes "vicdanî red" gerekçesini ileri sürerek askerlik görevini yapmayacak olursa vatanın savunması, vatandaşların huzur ve güveni ve en önemlisi de can, mal ve namus emniyetinin gerçekleşmesinde sorun olacağını düşünen Diyanet fetvasını şöyle sonlandırdı: "Silahlı ve caydırıcı emniyet güçlerinin olmadığı bir devlette, ortaya sadece bir iç güvenlik sorunu çıkmaz, bunun yanında, dış tehdit ve bağımsız devlet olma sorunu da çıkar. Güvenlik güçleri yetersiz veya tamamen ortadan kaldırılmış olduğundan kendini savunamayan devletlerin şu an düştükleri durumlar da göz önüne alınırsa askerliğin bir ülke için ne kadar önemli olduğu kendiliğinden anlaşılacaktır."