Rusya’da ordu ile paramiliter Wagner arasındaki gerilim çatışmaya dönüştü. Wagner Rostov’u ele geçirip meydan okurken, Kremlin ise ‘silahlı isyan’ dedi. Gün boyu çatışmalar sürerken Rus Lider Putin, 'Her türlü fitne, ölümcül tehdittir, eylemlerimiz çok sert olacak' diye konuştu. Akşam saatlerinde anlaşma sağlandı.

Wagner Rusya’yı karıştırdı
Fotoğraflar: AA, Depo Photos

Dış Haberler

Ukrayna savaşında önemli rol oynayan Rus paramiliter askeri grubu Wagner ile ordu arasında aylardır süren kriz isyana dönüştü. Bir süredir Rus ordusuna cephe alan Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin’in önceki gece ordunun kendi kamplarına saldırı düzenlediğini ileri sürerek karşılık verileceğini açıklaması fitili ateşledi. Prigojin’in açıklamaları üzerine Federal Güvenlik Servisi (FSB) ‘silahlı isyan’ suçlamasıyla ceza davası açtı. Savunma Bakanlığı ise Wagner’in kamplarına saldırı düzenlediği yönündeki iddiaları yalanladı. Gece boyunca gerilim devam ederken Prigojin dün sabah ülkenin güneyinde Donetsk ve Lugansk sınırlarındaki Rostov kentinde askeri karargâhları ele geçirdi. Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Genelkurmay başkanı Valeri Gerenimov’un kendilerine teslim dilmesini isteyen Prigojin, Moskova’ya yürüyeceğini söyledi. 

ÜSLERİNİZE DÖNÜN

Kremlin yönetimi Wagner kalkışmasını 'silahlı isyan' olarak nitelendirdi. Rusya Savunma Bakanlığı, teslim olup operasyon mevzilerine geri dönmek isteyen paralı askerlere yardımcı olunacağını açıkladı.

Gelişmeleri an be an takip eden Rusya lideri Vladimir Putin ise dün sabah halka seslenerek, “Silah arkadaşlarına karşı silah kaldıranlar Rusya’ya ihanet etti. Bu suça zorla çekilenleri de hata yapmamaya, suç eylemlerine katılmaktan vazgeçemeye çağırıyorum” dedi.

Putin, "Her türlü fitne, ölümcül tehdittir, eylemlerimiz çok sert olacak" dedi.

Rusya’nın geleceği için ağır mücadele verdiğini kaydeden Putin, şöyle dedi:

“Ülke idaresi Rusya’da bir kez daha bölünmeye izin vermeyecek, halkımızı koruyacağız. Tüm zorlukların üstesinden gelip daha güçlü olacağız. Özel askeri harekat bölgesinde savaşan Wagner savaşçıları birer kahraman. İsyan başlatanlar onlara ihanet etmiş oldu. Her türlü iç fitne, devletçiliğimiz ve ulusumuza yönelik ölümcül tehdittir. Bu, Rusya’ya, halkımıza vurulan darbedir. Ülkemizi bu tür tehditlere karşı korumaya yönelik eylemlerimiz sert olacak. Her türlü sınavın üstesinden geleceğiz ve daha da güçlü olacağız.

YAŞANANLAR 'İHANET' 

“Aşırı hırslar ve kişisel çıkarlar, kendi ülkesine ve kendi halkına karşı ihanete yol açtı” diyen Putin yine Ekim Devrimi’ni karalamaya çalıştı: “Rusya Birinci Dünya Savaşı’ndayken 1917’de ülkeye darbe vuruldu. Bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. Rusya bugün geleceği için en ağır mücadeleyi veriyor. Nazilerin ve sahiplerinin saldırganlığını püskürtüyor.”

Putin, "Rostov-on-Don şehrindeki durum karmaşık. Devlet kurumlarının faaliyeti engellenmiştir. Ama istikrar yönünde adımlar atılacak" açıklamasında bulundu.

DÜŞMANLAR YENİLECEK

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev de herkesi 'dıştaki ve içteki düşmanı' yenmek için Putin'in etrafında birleşmeye çağırdı. Medvedev, “Ülkemizi yıkmaya çalışan dış ve iç düşmanları yeneceğiz” ifadelerini kullandı. Putin'in "vatana ihanet" hususunda tamamen yanıldığını söyleyen Prigojin ise teslim olun çağrılarına şu sözlerle yanıt verdi: "Biz vatanseveriz. Savaştık ve savaşıyoruz. Hiçbir Wagner savaşçısı kendisini suçlu görerek devlet başkanı veya FSB'nin talebiyle teslim olma niyetinde değil." 

MOSKOVA ÖNÜNDEN DÖNDÜ

Gerilim gün boyu devam ederken Wagner lideri Yevgeni Prigojin, akşam saatlerinde Moskova’ya doğru yola çıkan birliklerine savaş riski nedeniyle geri dönüş emri verdi. Prigojin yaptığı açıklamada, "Taraflardan birinin Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu anlayarak konvoylarımızı geri çeviriyor ve plana göre saha kamplarına geri dönüyoruz" dedi.  

Wagner isyanının sona erdirilmesi için Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko devreye girmişti. Lukaşenko, Prigojin’in, gerilimi azaltma önerisini kabul ettiğini açıkladı. Prigojin ile telefon görüşmesi yapan Lukaşenko’nun basın sözcüsü, “Wagner savaşçılarının Rusya topraklarındaki hareketini durdurma ve gerilimi azaltmak için daha fazla adım atma önerisinin Prigojin tarafından kabul edildiğini” söyledi.

Açıklamada, “Wagner savaşçılarına güvenlik garantileri sağlanarak krizi çözmek için kesinlikle karlı ve kabul edilebilir bir seçenek masada” denildi. Lukaşenko ile Prigojin arasındaki müzakerelerin tüm gün sürdüğü, Putin ile de koordinasyon içinde yürütüldüğü belirtildi. Lukaşenko’nun açıklamasının ardından Prigojin, kan dökülmesini önlemek için durma kararı aldıklarını teyit etti. Prigojin, Wagner güçlerinin Moskova’ya 200 kilometre kala durduklarını söyledi.

KRİZİN ARKA PLANI: SÖZLEŞME RAHATSIZLIĞI

Wagner lideri Prigojin, daha önce de çeşitli tarihlerde Savunma Bakanlığı’na yönelik sert eleştirilerde bulunmuştu. Ancak asıl mesele Savunma Bakanı Şoygu’nun 10 Haziran'da çıkardığı ve tüm “gönüllü oluşumların” yani paramiliter grupların 1 Temmuz'a kadar Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalama mecburiyeti getiren kararnamesiyle çıktı.  Bu kararname hükümetin Wagner üzerinde daha fazla kontrol elde etme girişimi olarak görülmüştü. Prigojin bu karara sert tepki vermişti. Prigojin, son aylarda sık sık Savunma Bakanı Şoygu’yu ve Ukrayna’daki ordunun başı Gerasimov’u “beceriksizlikle” ve Ukrayna’da savaşan Wagner birimlerini kasten yetersiz ikmalle suçlamıştı. Prigojin kendilerine yeterli silah ve lojistik destek verilmediğini ileri sürerek Bahmut’tan çekileceklerini açıklamıştı.

ASKERİ KALKIŞMA SERT ŞEKİLDE BASTIRILMALI

Belarus, Özbekistan ve Kazakistan liderleriyle telefon görüşmesi gerçekleştiren Putin, ülkedeki durumla ilgili bilgi verdi. Yaşananların, Rusya’nın iç meselesi olduğunu kaydeden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, anayasal düzen ve hukukun üstünlüğünün, toplumun güvenliğinin ve başarılı bir şekilde gelişmesinin temeli olduğunu söyledi.

Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan’ın lideri Ramzan Kadirov, Putin’in her bir sözüne destek verdiklerini belirtti. ‘İsyan bastırılmalı, sert önlemler almaya hazırız’ diyen Kadirov, Çeçen askerlerin gerilim bölgelerine gitmek üzere yola çıktığını duyurdu.

KONTROL EDİLEMEYEN MERKEZLER VAR

Prigojin önderliğindeki Wagner grubunun silahlı isyanını Moskova Üniversitesi’nden Doç. Dr. İkbal Dürre, BirGün’e değerlendirdi. Prigojin’in Donbass Komutanı Surovikin ile Çeçen lider Kadirov’un desteğini alacağını düşündüğünü aktaran Dürre sürecin tersine işlediğini ifade etti. Dürre, Prigojin’in amacının halktan destek toplamak olduğunu belirterek “Bir taraftan sempati toplamaya çalışırken bir taraftan da mücadeleye devam edeceğinin sinyalini veriyor. Bu kalkışma bize gösterdi ki Rusya’da hâlâ kontrol edilemeyen güç merkezleri var” dedi.

Dürre’nin açıklamalarının tamamı şöyle:

“Prigojin’in Ukrayna Savaşı sırasında Sudan benzeri bir faaliyet yürüttüğünü biliyoruz. Ukrayna cephesinde Prigojin grubunun büyük bir çoğunluğunun özgürlüklerini geri iade edecekleri sözü verdikleri mahkûmlar oldu. Ancak çelişki o ki en büyük kayıplar da mahkûmlar arasında yaşanmaya başladı. Çünkü savaşın en ön cephesine mahkûmlar gidiyordu.  

Bugün yaşanılan bu kalkışma ise son zamanlarda Prigojin ile Rusya Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı arasında yaşanan sürtüşmeler ile başladı. Prigojin, ayaklanmayı yolsuzluklarla savaşma, boşuna asker ölümlerini durdurma ve savaşı doğru yönetememe sebepleri ile güvendiği komutanlardan yola çıkarak başlattı.  Çeçen lideri Kadirov ile Rusya’nın Donbass’taki komutanı Sergey Surovikin’in ‘Prigojin doğru söylüyor’ diye söylemleri vardı ve Prigojin iki ismin kendisine destek olacağını düşünüyordu.

Doç. Dr. İlkbal Dürre, Moskova Devlet Üniversitesi

Ancak son haftalarda Kadirov bunun tam tersi söylemler üretmeye başlamıştı. Ayrıca kalkışmanın ardından beklenen Surovikin desteği de tam tersi işledi. Surovikin ilk açıklaması ile Putin’e desteğini açıkladı.

Prigojin’in bu kalkışmada Putin’e verdiği cevap ise ne istediğini belli eder pozisyonda. Putin kalkışma hakkında ‘Bunu yapanlar vatan haini’ dese de herhangi bir isim telaffuz etmedi. Karşılığında ise Prigojin, Putin’in yanıldığını kendisinin vatan haini olmadığını ve asıl vatan hainlerinin yanındakiler olduğunu belirtti. Yani bu şu demek; Prigojin bu söylemleri ile devleti hedef almadığını, Putin’in yanındakileri hedef aldığını söylüyor ve bahsettiği yolsuzluk, bürokratik işleyiş eleştirisi ile de halkın desteğini almaya çalışıyor.  

HALKTAN DESTEK ALMAYI AMAÇLIYOR

Yani bir taraftan sempati toplamaya çalışırken bir taraftan da mücadeleye devam edeceğinin sinyalini veriyor.

Öte yandan bu kalkışma bize gösterdi ki Rusya’da hâlâ kontrol edilemeyen güç merkezleri var. 25 bin kişilik örgütün bir ordu karşısında başarı elde etmesi çok zor. Buradaki hedef Rostov’da askeri kurumları eline geçiren Prigojin’in adalet yürüyüşü diye adlandırdığı kalkışmasına olabildiğince destek toplama beklentisi ve kendisinin günün sonunda Savunma Bakanlığı arasında bir yetkinlik savaşında galip olma isteği.

GEÇMİŞİNDE KRİMİNAL UNSURLAR VAR

Ancak burada kaçırılan bir nokta var. Prigojin sonuçta bir Navalni değil. Halktan beklediği bu desteği alabilmesi, buradan güçlenip herhangi bir yetkiyi eline geçirmesi çok zor bir ihtimal. Her ne kadar kendine dair bir sempati geliştirme çabası olsa da Prigojin geçmişi kriminal bir unsurlara sahip kişi. Onu o yapan şeyin kendisi zaten bugün kalkıştığı sistemin ta kendisi. Ayrıca bu kalkışma çıkışına karşı bir dava süreci de başlatıldı. Yani bu saatten sonra ben işlerin 1-2 gün içerisinde çözüleceğini düşünüyorum. 

Rostov’u kontrol etmesi bakımından direnmeye devam ederse ve burada bir ihtimal özerk bir yer edinebilirse ‘Rostov Cumhuriyeti’ tarzında bir işe kalkışırsa askeri şekilde işlerin hemen biteceğini düşünüyorum. Çünkü şu durumda gözüken o ki halk da ordu da olağan rejimi destekleyecektir.

Olağan savaş durumunda ise muhakkak Rusya olumsuz etkilenecektir. Bunu dün kalkışma saatlerinde yaşanan Ukrayna atakları ile de görmüş olduk. Ancak Rusya da saldırılara roket atışları ile cevap vermeye başladı ve ağır silahlara geçebileceğinin sinyalini vermiş oldu. Sonuç itibarı ile dengelerde ciddi bir değişiklik gözükmüyor.

Son olarak ise Prigojin’in ‘Rusya Savunma Bakanı birliklerimi vurdu’ açıklamasına rağmen Bakanlık bunu yalanladı. Zelenski’nin açıklamalarına göre beklediği gibi bir ortamın oluşmadığını söyleyebiliriz.”