Rusya lideri Putin, ABD’li Tucker Carlson ile olan röportajında Ukrayna Savaşı’na dair birçok soruyu yanıtladı. Batı’nın etkisindeki Kiev’in anlaşmayı bir kenara attığına dikkat çeken Putin, “Washington ile müzakereye hazırız” dedi.

Washington ile müzakereye hazırız

Maria Antonia Sánchez-Vallejo 

Eski Fox sunucularından Tucker Carlson, Moskova’da Vladimir Putin ile röportaj yaptı. Perşembe günü yayınlanan röportajda, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’a yönelik satır arası övgüler dinledik. Rusya Devlet Başkanı Putin, “Birkaç kuşaktır Amerikalı siyasetçilerden yalnızca aşağılama ve iftiralar işitiyoruz. Bay Trump bu anlamda tazeleyici bir değişiklik oldu. Kendisi Rusya’da çok popüler. Bu durum belki seçimlerde aleyhine işleyecek” dedi. Ardından Joe Biden’ın Mart 2021’de kendisine yönelik olarak kullandığı “katil” yakıştırmasına atıfta bulundu. “Donald Trump tekrar kazanırsa iletişim kanallarımız bir anda yeniden açılacaktır. Şu an Başkan Biden ile hiçbir diyaloğumuz yok.” 

Röportajın tamamı iki saatten uzun sürdü ve bazı gelişigüzel soruların yanı sıra Putin’in uzun demeçlerini içeriyordu. Carlson, Cumhuriyetçilerin sevdiği temaları aralara işliyor, belli ki her iki tarafın da işine yarayacak reklam ve propaganda fırsatlarını kaçırmıyordu. 

Röportajın ilk bölümü Ukrayna Savaşı’na yoğunlaştı. Ukrayna Savaşı’na giden sürece dair önceden anlaşılmış gibi duran bir espriye gülüştükten sonra Rusya’nın Şubat 2022’de istilaya girişmesindeki başlıca motivasyonun ne olduğu konuşulmaya başlandı. Carlson Rusya’nın kendini ‘tehdit altında’ hissedip hissetmediğini sordu ve savaşın başında yaptığı bir konuşmada “ABD’nin Rusya’ya sürpriz saldırı düzenleyebileceğini” söylediğini Putin’e hatırlattı. 

Putin, “ABD’nin Rusya’ya sürpriz saldırı düzenleyeceği yoktu, böyle bir ifade kullanmadım. Burada talk show mu yapıyoruz, ciddi bir mülakat mı?” dedi. Carlson buna hafifçe gülerek karşılık verdi. 

Mülakatın neşeli ve gelişigüzel havası, Putin istilanın gerekçelerini açıklamaya başlayınca sönüp gitti. Putin, Rusya’nın tarihinden başlayarak upuzun bir açıklama yapmaya koyuldu. Moskova’nın, Ukrayna topraklarında hakkı olduğunu izaha girişti. Açıklaması dokuzuncu yüzyıldan başladı ve Kremlin’in bu zamana kadar yaptığı açıklamaların çizgisinden milim sapmadı. “Ukrayna yapay bir devlet, tarihi kökeni yok. 1922’de Sovyetler Birliği kurulurken Bolşevikler, Sovyet Ukrayna’yı kurdular. Daha önce bu şekilde tanımlanan bir toprak parçası yoktu” dedi. 

KİEV’DE NAZİ DARBESİ 

Putin’in bu tarihsel okumayı yapması bir saati aşkın zaman aldı. Kiev Knezliği’nden girdi, Ukrayna eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma’dan çıktı. 2014 yılındaki Meydan Devrimi’ne değinmeyi de ihmal etmedi. Carlson, “Ukraynayı istila etmeye ne zaman karar verdiniz?” diye sordu. Putin, “İlk etapta gerilimi tetikleyen Ukrayna’daki darbe oldu” dedi ve Moskova’nın komşu topraklarında “Neo-Nazilerin” hüküm sürmesine göz yummalarının mümkün olmadığını söyledi. “Özel askeri operasyonun” başlıca gerekçelerinden birinin de Ukrayna’yı “Nazilerden arındırmak” olduğunu, bu bileşenlerin Meydan Devrimi’nden bu yana Kiev’de etki sahibi olduğunu söyledi. 

Carlson belagatli bir soru daha sordu: “Ukrayna’nın gerçek bir ülke olmadığı tezini, 22 yıllık başkanlığınız boyunca neden daha önce dile getirmediniz?” Putin, “Sovyet Ukrayna’sına kendine ait olmayan bolca toprak verilmişti. Buna Karadeniz bölgesindeki topraklar da dahil” dedi. Sözünü ettiği topraklara Moskova’nın hukuka aykırı şekilde işgal ettiği Kırım da dahildi. “Rusya bu toprakları Osmanlı-Rus savaşları sonucu ele geçirdiğinde buralara ‘Yeni Rusya’ denirdi. Fakat burası önemli değil. Önemli kısım şu, Sovyetler Birliği’nin kurucusu Lenin, Ukrayna’yı bu şekilde kurmuştu. İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Romanya ve Macaristan’ın da bazı toprakları ellerinden alınmış ve bu topraklar Ukrayna’ya verilmişti. Bu topraklar halen Ukrayna’ya ait. Yani bu açıdan baktığınız zaman Ukrayna’nın Stalin’in isteği sonucu kurulmuş yapay bir devlet olduğunu söylemek için geçerli sebeplerimiz var.” 

NATO TEHDİDİ 

NATO tehdidi konusuna girilince Putin 1998 senesindeki Belgrad bombardımanını hatırlattı. “BM Kuruluş Anlaşması’na aykırı bir saldırıydı ve cin şişeden ilk böyle çıktı” dedi. Zamanında eski ABD Başkanı Bill Clinton ile NATO’ya katılmak için görüştüğünü; Rusya, Avrupa ve ABD ortaklığında hava savunma sistemi kurabileceklerini ifade ettiğini söyledi. Putin,“Onlara ortak çalışmayı teklif ettim. Teklifimi çok ilginç bulduklarını söylediler, ciddi olup olmadığımı sordular. Tamamen ciddi olduğumu söyledim. Clinton evet deseydi, yakınlaşma süreci başlamış olacaktı ve belki zamanla dürüst bir ortaklığa bile dönüşebilirdi. Fakat öyle olmadı. Hayırsa hayır, tamam” dedi. 

ANLAŞMAYA HÂLÂ AÇIK 

Washington ile yapılan ateşkes görüşmeleri sonucu hazırlandığı iddia edilen ‘ateşkes sözleşmesi’ de konuşuldu. Rusya Devlet Başkanı, ABD yönetimine net bir mesaj gönderdi: “Savaşı bitirmek istiyorsanız, silah tedarik etmeyi bırakın. Savaş birkaç haftada bitecektir” dedi. Biden ile en son ne zaman konuştuğunu hatırlamadığını da sözlerine ekledi. Savaşın nasıl sona erebileceğine dair, alışılmışın dışında bir şeffaflıkla konuştu. Savaşın sonucu Rusya zaferi olmayabilirdi, Batı ile anlaşmaya varılabilirdi. “Rusya müzakere masasını asla reddetmedi” diyerek Washington, Ukrayna için ateşkes anlaşmasını konuşmak isterse bunu memnuniyetle karşılayacağını söyledi. 

“Farklı kurumlar vasıtasıyla iletişim halindeyiz” dedi. Savaşın ilk aşamalarında, Rusya askerlerini Kiev’den çektiğinde ateşkes anlaşmasının “neredeyse imzalanma noktasına geldiğini” söyledi. “Fakat Ukrayna tüm bu seçenekleri bir kenara attı ve Batı ülkelerinin emirlerine uyarak Rusya ile sonuna kadar savaşmayı seçti.” 

Çeviren: Fatih Kıyman 

Kaynak: El Pais English