Eşcinsel olduğu için ailesi tarafından öldürüldüğü iddia edilen Ahmet Yıldız, ölmeden önce yazdığı mektupta, ailesinin kendisini sürekli 'değişmeye' zorladığını, doktora götürerek…

Marmara Üniversitesi öğrencisi Ahmet Yıldız, 15 Temmuz’da Üsküdar"da bir otomobilin içinde öldürüldü. Yıldız’ın ölümü dünya basınına Türkiye’nin “ilk eşcinsel namus cinayeti” olarak yansıdı. Yıldız’ın cesedinin günlerce morgdan alınmaması ve ailesinin tehditleri nedeniyle sağlığında yaptığı suç duyurusu olayın bir namus cinayeti olduğu kuşkusunu güçlendiriyor.

Ahmet Yıldız, iki ay önce kaleme aldığı yaşam hikâyesinde, cinsel tercihinden dolayı zorla doktora götürülmek istendiğini ve ailesinin kendisine yönelik tehditlerini anlatıyor. Yıldız’ın durumu Türkiye’de aileleri ve toplum tarafından dışlanmış tüm eşcinsellerin hayatıyla benzerlikler taşıyor. Yıldız’ın ölümünü değerlendiren diğer eşcinseller Kaos GL’ye gönderdikleri mesajlarda “Anne bunu oku” sözleriyle, aileleri tarafından kabul edilmek istendiklerini belirtiyorlar.

Yıldız, "Türkiye Ayıları" isimli eşcinsel erkek örgütü tarafından çıkarılan Beargi dergisinin Mayıs sayısına yazdığı yazıda, ailesiyle yaşadığı sıkıntıları şöyle anlatıyor: “Babam doğulu bir Kürt ve annem de yine aynen doğulu bir Kürt olmasının yanında İslamiyet’e çok bağlı yaşamayı tercih etmiş bir annedir. Küpe takan erkeklere tepki vermek, kısa etek giyen kadınları namussuz gözüyle görmek gibi marjinal tepkileri olan bir ailedir.”

 

‘BABAMA TELEFONDA SÖYLEDİM’

Lise yıllarının sonuna kadar ailesine 4 kez “yakalandığını” yazan Yıldız, “Ailem durumumu çözmek istedi. Sürekli sorular sordu, sıkıştırdılar, araştırdılar. Cep telefonumu, bilgisayarımı kurcalamak, kardeşimle beraber yaşamaya zorlamak, kapılarımı dinlemek gibi, hatırlamak istemediğim birçok olay yaşadım. Özgürlüğümü elimden almaya çalışıyorlardı durumumu öğrenmek için. Öyle bir yere geldik ki söylemek zorunda kaldım. Söyledim. Babama. Telefonda. Şimdi bile kalp atışımı hızlandıran bir diyalogdu. Uzun zamandır gey olduğumdan emin olduğunu kardeşime söyleyen ve öğrenince bana neler neler! yapacağını söyleyen babam artık telefonda sadece şoke olmuştu. Günlerce birbirimizi aramadık. Onlar çıkış yolu arıyorlardı. Kendi yaşamlarına benzemeyen bir hayatı olacak, kendi kurallarını benimsemeyen torunlarının olmasını engelleyen bir cinsel duruma sahip oğullarını acilen değiştirmeleri gerekiyordu” diyerek ailesinin eşcinselliği ile yüzleşmek ve kabullenmek istemediğini anlatıyor. Babasına gerçeği anlatmasının ardından ailesiyle 8 ay yüz yüze görüşmediğini söyleyen Yıldız alisinin durumu kabullenmesini beklediğini belirterek şöyle devam ediyor: “Ama böyle bir şey olmadı. İnançları, örfleri ve ananeleri ahlaksal olayları kendi iç dünyalarında bile tartışmaya asla izin vermeyen cinsten korkular oluşturmuş cinstendi.”

 

‘DOKTOR İSTEYENİ İYİLEŞTİRİYORMUŞ’

Ailesinin sık sık değişmesi için kendisini zorladığını anlatan Yıldız, “Telefonda görüştükleri oğullarının işlerinin nasıl olduğu, sağlık sorunları olduğunda kimin ilgilendiği, neler hissettiği gibi şeyleri sorgulamayan ailem her telefon görüşmesinde bir süre konuştuktan sonra herhangi bir bahane bulup hemen bir silah doğrultuyordu bana değişmem için. Ya annem 1 kilo daha kaybetmiş oluyordu, ya küçük kardeşimi bu durumdan çok etkilenmiş. Yahu hani o kadar sigara içerken sigarayı bırakmıştım? İrademe hani sahip biriydim? Dolayısıyla ben bu illeti de bırakabilirdim? Bir doktor varmıştı yaşadığım metropolde. Babam gelecekmişti gidecekmiştik o doktora. Ve beni tedavi edecekti. İsteyeni tedavi edermişti. Hastalıkmıştı gey olmak! Anlattım onlara. Yok, kardeşim değil… Hastalık değil bu. Gey olmak insanların ela gözleri olması, siyah saçları olması, kıllı olması, ayrık parmaklı veya birleşik parmaklı olması gibi genlerle taşınan bir özellikti” diyor.

‘AİLENİZE SÖYLEMEKTEN KAÇININ’

Ailesinin kendisini değiştirmekten vazgeçmeyeceğini anladığını söyleyen Ahmet Yıldız, artık ailesiz yaşamayı tercih ettiğini söylerken, yazısını “Arkadaşlarımdan dinleyerek edindiğim teorik tecrübelerim, doğruyu söyleyip onur duyacağımı söylüyordu. Evet, onur duyuyorum yalandan kurtulduğum için. Ama zor bir savaş içine gireceğinizi bilin ve söylemekten her zaman kaçının derim, ailenizin sizi anlamasının zor olacağını zannediyorsanız” sözleriyle bitiriyor.

 

‘ANNE BUNU OKU!’

Ahmet Yıldız’ın yazısı ve başına gelenler eşcinsel arkadaşlarını da üzdü. Yıldız’ın yaşam hikâyesini yorumlayan arkadaşları, Kaos GL’yi mesaj yağmuruna tuttu:

* "Anne umarım bunu okuyorsundur. Bana keşke şehit olsaydın demiştin. Çok içim acıyor.”

“Aileme açılalı bir yıl oldu. Annem, abim ve ablam biliyor. Durum babamdan saklanıyor. Şahsen tehdit almadım. Ama abim benimle konuşmayı kesti, ablam beni artık hayatında istemediğini belirtti." ANF