Yabancı karşıtları
Dış Haberler
Avrupa Birliği (AB) sığınmacıların kıtaya seyahat etmesinin zorlaştırılmasını esas alan yeni sığınma ve göç anlaşmasını kabul etti. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Komisyonu Ortak Avrupa İltica Sistemi (GEAS) "reform metni" için iki gündür müzakereler sürdürüyordu.
Avrupa Birliği, 2015 yılındaki sığınmacı krizinden bu yana kalıcı bir yasal düzenleme arayışı içindeydi.
Uzlaşma haberini Avrupa Birliği Komisyonu'nun Göç ve Güvenlik Politikalarının Koordinasyonundan Sorumlu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas duyurdu. Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola da yaptığı paylaşımda, "20 Aralık 2023 tarihe geçecek. AB göç ve ilticayı düzenleyen dönüm noktası niteliğinde bir anlaşmaya vardı. Göç ve İltica Paktı ile çözümler sunduğumuz için çok gururluyum" ifadesini kullandı.
NELERİ ÖNGÖRÜYOR?
AB'de sağlanan uzlaşma İtalya ve Yunanistan gibi AB'nin göçten yoğun şekilde etkilenen ülkeleri "rahatlatmayı" amaçlıyor. Buna göre AB'ye gelmek isteyen mülteci aday sayısının arttığı durumlarda sığınmacılar, kayıt sürecinde dış sınırlarda uzun süre tutulabilecek. AB ülkelerinde iltica başvurusu kabul edilme oranı yüzde 20'nin altında olan ülkelerden gelenlerin başvuruları doğrudan burada değerlendirilecek ve 12 hafta içinde hızlı bir süreçle sonuçlandırılacak. İltica şansı olmayanlar ya da şansı düşük görülenler hızlıca sınır dışı edilebilecek. Uzlaşma ayrıca AB sınırlarında yer alan, yük altındaki AB üyelerine kabul programları veya tazminat ile destek verilmesini de öngörüyor. Ancak reform, Dublin kuralı olarak bilinen sığınma başvurusunun, başvuran kişinin ilk geldiği AB ülkesinde değerlendirilmesi kuralını değiştirmiyor.
ALMANYA KARŞI ÇIKMIŞTI
Almanya iltica reformuna muhalefet eden ülkelerden biriydi. Özellikle koalisyonun ortağı Yeşiller insani gerekçelerle reforma başta karşı çıktı. Ancak Yeşiller partili Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock daha sonra uzlaşmaya onay vererek Sosyal Demokrat Partili İçişleri Bakanı Bakanı Nancy Faeser'e destek verdi.
Uzlaşmanın Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.