Sayıştay, kamu işletmelerinin denetim raporlarını bu yıl da açıklamadı. Ancak açıklanan genel rapor, kamu işletmelerinin içine sürüklendiği batağı gözler önüne serdi

Yağmaya yine sır perdesi

NURCAN GÖKDEMİR | @nurcangokdemir
nurcangokdemir@birgun.net

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin AKP Grup Başkanvekilliği döneminde dinlemeye takılan 'Meclis’e gelirse duman oluruz' dediği kamu işletmelerinin denetimine ilişkin Sayıştay raporları, bu yıl da açıklanmadı. Sayıştay, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da açıklayıp açıklamama konusundaki inisiyatifi TBMM KİT Hesaplarını İnceleme Komisyonu’na bıraktı. Ancak kamuoyuna açıklanan genel rapor da kamu işletmelerinde yaşanan yağma ve batağı gösteriyor.

Sayıştay, geçen yıl uygulamaya başladığı raporları açıklamama kararıyla ilgili yasanın 43’üncü maddesini dayanak gösterse de, 44’üncü madde denetim raporlarının açıklanmasını hükme bağlıyor. Ancak buna karşın Sayıştay bu yıl da raporları açıklamama uygulamasını sürdürdü.

Her yıl 31 Aralık’ta açıklamasına karşın bu yıl erken davranan Sayıştay’ın 230 sayfalık genel denetim raporunda, denetimin sonuçları ayrıntılarıyla görülmese de yaşananların izleri gizlenemedi.

Rapordaki genel değerlendirmeler özetle şöyle:

Kadrolaşma uyarısı
»Kuruluşların birçoğunda bilimsel yöntemlerle hazırlanmış norm kadrolar bulunmasına rağmen uygulamaya konulmaması; gerçek personel ihtiyacının tespitini ve işin niteliğine uygun personel seçimini güçleştirmekte, mevcut kadroların ihtiyaca göre dağılımını da olumsuz yönde etkilemektedir.
»“Kıdem Tazminatı Fonu”nun tesis edilmemiş olması, kuruluşların kıdem tazminatı ödedikleri dönemdeki yüklerini artırmaktadır.
»Kuruluşların bilimsel esaslara dayalı norm kadrolarını tespit etmek üzere başlatılmış olan çalışmalar sürdürülerek sonuçlandırılmalı ve uygulamaya konulmalı; faaliyetlerin en uygun sayı ve nitelikte personelle yürütülmesi sağlanmalıdır.
»Kuruluşların faaliyetlerini yürütmede ihtiyaç duydukları öz kaynaklarının yetersizliği yanında destekleme faaliyetlerinden ve görev zararından doğan Hazine’den alacaklarının zamanında ve tam olarak ödenmemesi, ilgili kuruluşların mali yapısında olumsuzluklara neden olmaktadır.
»KİT’ler, alacaklarının tahsilindeki gecikmeler nedeniyle, yükümlülüklerini yerine getirebilmek için kredi kullanmak ve dolayısıyla ilave finansman yüküne katlanmak zorunda kalmaktadır.

»Alacakların zamanında tahsili sağlanmalı, kamu kuruluşlarının birbirlerine sattıkları mal ve hizmetlerin bedelinin zamanında ödenmesi için etkin önlemler alınmalıdır.
Takipteki krediler
»Kamu sermayeli mevduat bankalarının mevduat vadelerinin kısa olması kaynak maliyetlerinin yüksek gerçekleşmesine neden olmaktadır.
»Kamu bankalarının takipteki kredilerinin tahsilatında yaşanan gecikmeler, bankaların gelirlerini ve kaynakların etkin şekilde kullanılmasını olumsuz etkilemektedir.
Enerjiye bağımlılık
»Türkiye’nin birincil enerji arzında büyük oranda yurt dışından karşılanan petrol ve doğal gaz kaynaklarına olan bağımlılığı devam etmektedir. Özellikle elektrik üretiminde doğalgazın payı yüksekliğini sürdürmekte, bu kaynak da sınırlı sayıda ülkeye olan bağımlılık arz güvenliği açısından ayrıca bir risk unsuru olarak görülmektedir.
»Demiryolu taşımacılığının toplam taşımacılık içindeki payının halen düşük seviyelerde bulunması nedeniyle, yük ve yolcu ulaştırma hizmetlerinin etkin, verimli, ekonomik, çevreye duyarlı, emniyetli ve kaliteli bir şekilde sürdürülmek üzere geliştirilmesi hususu önemini korumaktadır.