Saray ittifakının dış politikada manevra arayışları sürerken AB’den ABD’ye, Mısır’dan İsrail ve Körfez ülkelerine dek peş peşe yakınlaşma mesajları veriliyor. İçerideki sıkışmayı bir dizi sözde reform paketiyle aşmaya çalışan Saray, dışarıda da ‘bahar havası’na ihtiyaç duyuyor.

‘Yalancı bahar’a sığındılar

Mehmet Emin Kurnaz

Dış politikada yeni manevra arayışlarını sürdüren Saray ittifakı ‘u dönüşü’ yaptı. Bir yandan Avrupa Birliği ve Trump sonrası Biden yönetimine yakınlaşma mesajları veriliyor, öte yandan Mısır, İsrail ve Körfez ülkeleriyle yakın temas kuruluyor.

Pandemiyle hızlanan ekonomik çöküş, içeride yönetim krizini derinleştirirken bir dizi reform ve insan hakları planına sarılan Saray yönetimi, bölge siyasetinde ise ‘bahar havası’na ihtiyaç duyuyor. Ankara’dan atılan adımların pek çok meselede yalnızlaşan Türkiye’yi rahatlatmaya yetip yetmeyeceği ise tartışılıyor.

Saray ittifakının son dönem gerçekleştirdiği bazı dikkat çeken hamleler ise şöyle:

1- Doğu Akdeniz ve Libya’daki gelişmeler Ankara’yı uzun süredir gerilim yaşadığı Mısır’la normalleşme arayışına itti. Önceki gün Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Mısır ile hem istihbarat düzeyinde hem de Dışişleri Bakanlıkları düzeyinde diplomatik temaslarımız başladı” dedi. Dün Mısırlı kaynaklardan gelen yanıtta ise Kahire’nin, kendisiyle normal ilişkiler kurmak isteyen herhangi bir ülkeden, uluslararası hukuk kurallarına, iyi komşuluk ve egemenlik ilkelerine uymasını ve bölgedeki Arap ülkelerinin içişlerine müdahale girişimlerini durdurmasını beklendiği vurgulandı.

2- Trump sonrası ABD ile ilişkiler yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. 20 Ocak’ta göreve başlayan ABD’nin yeni başkanı Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik mesajına hala dönüş yapmadı. Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400’lere ilişkin gerilim devam ederken ABD, yaptırımlar konusunda net tavrını sürdürüyor.

3- Avrupa Birliği ve Fransa ile gergin devam eden ilişkilerde de bir süredir yumuşama sinyalleri veriliyor. Doğu Akdeniz’de yükselen tansiyonun ardından AB ülkeleri Ankara’ya karşı aşamalı yaptırım kararlarını bahara ertelemişti. Erdoğan’ın reform çıkışına karşılık AB, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konusunda somut adımlar bekliyor. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, Erdoğan’la önümüzdeki günlerde video konferans üzerinden bir görüşme gerçekleştireceği belirtiliyor. Son olarak Avrupa Parlamentosu Suriye Savaşı’nın 10’uncu yılı nedeniyle aldığı kararda Türkiye’yi ‘işgalci’ olarak niteledi. Karar tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı ise “Milyonlarca Suriyeliye kucak açan ve ihtilaf nedeniyle tek başına ağır sorumluluklar üstlenen ülkemize ilişkin asılsız iddiaları reddediyoruz” açıklaması yaptı.

4- İsrail ile açık olmayan yakınlaşma temasları sürüyor. İsrail bir yandan Türkiye’ye karşı blokta yer alırken diğer yandan Ankara’yı bütünüyle dışarıda bırakacak formüllerden uzak duruyor. Geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin açıklama yapan İsrail Başbakanı Netanyahu, Türkiye ile normalleşme sürecine ilişkin “Evet, Türkiye ile de görüşüyoruz, bu iyi bir gelişmedir” diye konuştu. Diplomatik ilişki seviyesinin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarılması da iki ülkenin gündeminde yer alıyor.

5- Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından ilişkilerin gerildiği Suudi Arabistan’la doğrudan görüşmelerin sürdüğü ifade ediliyor. Önümüzdeki günlerde karşılıklı resmî ziyaretlerin olabileceği iddialar arasında. Ankara’nın pek çok konuda karşı karşıya geldiği Birleşik Arap Emirlikleri ile de benzer yakınlaşma girişimlerinin olduğu yönünde bilgiler paylaşılıyor.

***

Ülkeler artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikasını iyi biliyor

Prof. Dr. İlhan Uzgel: Ülkede iç politikada, ekonomide bölgesel siyasette bir sıkışma var. En başta ABD, Türkiye’ye karşı AB ile birlikte hareket edeceğini duyurdu. Zaten yeni Biden yönetimi de Ankara siyasetinde bir tıkanma yarattı. Ankara Doğu Akdeniz’den Mısır’a, İsrail’e bir açılım yapmak istiyor, bir bahar havası yaratılmak isteniyor ancak hiç de öyle bir bahar havası yok. Mısır hamlesine Kahire’den sert tepki geldi. “İçişlerimize karışıyorsunuz” denildi. Öte yandan İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle de temas kurulmaya çalışılıyor. Yani hem dış politikadaki yalnızlığı aşmaya hem de Biden yönetimi karşısına ABD’nin ittifaklarıyla yakınlaşarak güçlü çıkmaya çalışıyorlar.

yalanci-bahar-a-sigindilar-852199-1.

Zihniyet değişmedikçe dış politikada başarı şansı yok. İçeride yaptıkları reform paketi gibi, insan hakları paketi gibi birtakım göstermelik düzenlemelerin aynısını dış politika ekseninde de yapmaya çalışıyorlar. Birbirinden kopuk kopuk hamlelerin bir inandırıcılığı olmuyor. Bugün AB’nin ve ABD’nin ne istediği belli, Mısır’ın ne istediği belli. ABD, “S-400 sorunu çözülmeden görüşmem” diyor. AB, insan hakları konularında, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş mevzularında kararlı tutum alıyor. İç politikadaki göstermelik adımlar dış politikada da deneniyor ancak bu ülkeler Erdoğan’ın nasıl politika yaptığını biliyor. Dolayısıyla istenilen bahar havası estirilemiyor.

***

Sıkışmışlıktan kurtulma çabası

Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Soli Özel: Öncelikle çok sıkışmış olmasalardı ‘değerli yalnızlık kavramını ortaya atan bir devlet için bu adımlar atılmak zorunda kalınmazdı. Görebildiğim kadarıyla iç politikaya başka dış politikada başka mesajlar veriyorlar. İçeriye verdikleri mesaj üstten bakan bir Türkiye fotoğrafı. Oysa dışarıdan Türkiye’ye yönelik tespitler Ankara’nın her alanda köşeye sıkıştığı ve kendini bu sıkışmışlık durumundan kurtarmak istediği şeklinde.

yalanci-bahar-a-sigindilar-852198-1.

Mısır’ın şu anki yönetimi demokratik olarak nitelendirilemez ancak kavgayı 8 yıl önce Türkiye başattı. Bu sürede kopan ilişkiler, Mısır’ın imzaladığı deniz suları anlaşmasındaki harita Türkiye’nin imzaladığı haritaya uygun olunca sıcak temas kurmaya yöneldiler. Daha sonra Yunanistan devreye girdi ve bildiğiniz üzere harita tekrar değişti. Buradan bakınca Ankara’nın daha fazla diplomasiye yönelmesini olumlu buluyorum.

Öte yandan ABD ile kurulan ilişki Trump dönemindeki gibi değil. Türkiye’nin artık istediğini yapabildiği bir bağlam yok. Biden yönetimi demokrasi meselesini ciddiye aldığını dünyaya göstermeye çalışıyor. Osman Kavala meselesini, LGBTİ haklarını gündeme getiriyor. Türkiye, ABD’den hala telefon bekliyor. Bu telefon öncesi Ankara’ya “Sen biraz kendini toparla, müttefik gibi hareket et” mesajı veriliyor. Türkiye’nin verdiği mesajlarım samimiyeti değil, ülkelerin diplomatik başarısı başarıyı belirleyecek olan noktadır.