CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, "Yerel seçimler geçtikten sonra iktidar vatandaşa çok daha ağır maliyetler çıkaracak politikaları hayata geçirmek için oldukça kararlı görünüyor" dedi ve ekledi: "Bunlar vergi artışı şeklinde olabilir, bazı kamusal harcamaların kısılması şeklinde olabilir ya da ücret artışlarının yılın ikinci yarısında ya da geri kalan döneminde sınırlandırılması şeklinde olabilir."

Yalçın Karatepe: Yerel seçimlerden sonra yurttaşa daha ağır maliyetler çıkacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, parti genel merkezindeki basın açıklamasında, ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Bu yıl mayıs ayındaki seçimlere kadar farklı, seçimlerden sonra farklı ekonomi politikaları izlendiğini aktaran Karatepe, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bakanlık görevini devraldığı törende "artık rasyonele dönmekten başka seçeneğimiz yoktur" diyerek kendisinden önceki politikaların yanlışlığını ifade ettiğini söyledi.

Şimşek'in açıklamalarının piyasalarda olumlu karşılandığını ancak dolar kuru ve faizlerin arttığı süreçte vergi artışlarına da gidildiğini anlatan Karatepe, "İktidarın rasyonelden anladığı şeyin vatandaşın hayatını daha zorlaştıran yaklaşımlar olduğunu temmuz ayındaki düzenlemelerden net bir biçimde görmüş olduk" diye konuştu.

Büyüme rakamlarına da değinen Karatepe, manşet büyüme yüzde 5,9 olur iken vergilerin artışının yüzde 16'nın üzerinde olduğunu ve bunun da büyüme verilerine etki ettiğini kaydetti.

VATANDAŞLAR BORÇLANMAYA DEVAM ETTİ

Vatandaşların faizin maliyetine bakmadan zorunlu olduğu için borçlanmaya devam ettiğini dile getiren Karatepe, faiz artışlarının geliri ihtiyacını karşılamaya yetmeyenlere maliyet yüklemenin dışında sonuç doğurmadığını, dolayısıyla bu politikaların yeniden gözden geçirilmesinde yarar olduğunu düşündüğünü belirtti.

Şans oyunları gelirlerinden alınan vergi oranlarını indiren düzenlemeyi de eleştiren Karatepe, "Sürekli bütçe denkliğinden, bütçenin öneminden bahseden, bu sebeple kamusal yarar doğurması beklenen harcamalardan kaçınan iktidarın, şans oyunları oynatan şirketlere kaynak aktaracak sonuç doğuran bu düzenlemeyi neden yaptığını kamuoyuyla bir an önce paylaşması gerekir" ifadesini kullandı.

ASGARİ ÜCRET BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI

Açıklanan asgari ücret rakamına da değinen Karatepe, "Bu rakam beklentileri karşılamadı. Bunu net bir biçimde görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Asgari ücret değerlendirilirken Türk-İş tarafından düzenli yayınlanan açlık sınırı verisinin referans alındığını ifade eden Karatepe, "Bizim, insanlarımızın karnını doyurmaya yetecek bir asgari ücret düzeyinden mutlu olmamız söz konusu olabilir mi? Böyle bir durum hiçbirimizi memnun etmeyecek. Fakat ülkede var olan yoksulluk o kadar içselleştirilmiş ki insanların karınlarını doyurması neredeyse iktisatçılar tarafından bile referans noktası olarak alınıp yeterli düzeyde bulunabilmekte" dedi.

Karatepe, gözlerin gelecek hafta ortaya çıkacak 2023 enflasyon verisine ve buna bağlı olarak kamu çalışanları ve emekli aylıklarında yapılacak artışa çevrildiğine işaret etti.

Yapılacak artışı merakla beklediklerini dile getiren Karatepe, bu konuda iyimser bir beklentiye sahip olmadıklarını aktardı. Karatepe, "Hayat pahalılığı hem çalışanlar için hem emekliler için aynı derecede bir sorundur. Emekli vatandaş pazara gittiği zaman domatese ne kadar para ödüyorsa çalışan insanımız da o kadar ödüyor. Dolayısıyla onların gelir seviyesinin ve buna bağlı olarak refahını artıracak emekli aylığında artışa gitmemizin zorunluluk olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu.

KÖKTEN İTİRAZ EDİYORUZ

2024 yılına ilişkin değerlendirmelerde "Yerel seçimler geçsin ondan sonra iktidar gerçekten uygulamak istediği politikaları hızlı bir biçimde hayata geçirecektir" yorumlarının yapıldığını aktaran Karatepe, şunları kaydetti:

"Eğer halkın yararına olduğunu düşündüğünüz politikalar varsa bunu hayata geçirmek için yerel seçimlerin geçmesini beklemeyin. Buradan şunu anlıyoruz, yerel seçimler geçtikten sonra iktidar vatandaşa çok daha ağır maliyetler çıkaracak politikaları hayata geçirmek için oldukça kararlı görünüyor. Bunlar vergi artışı şeklinde olabilir, bazı kamusal harcamaların kısılması şeklinde olabilir ya da ücret artışlarının yılın ikinci yarısında ya da geri kalan döneminde sınırlandırılması şeklinde olabilir. Kısaca, ne 2023 yılında uygulanan politikalar vatandaşın refahını artıran sonuçlar doğurmuştur ne 2024 yılında özellikle seçimlerden sonra uygulanması vadedilen program vatandaşın lehine, onun refahını artıracak bir sonuç doğuracaktır. Biz buna kökten itiraz ediyoruz. Bir ekonomi politikasının temel hedefinin vatandaşın refahını artırmaya yönelik olması gerektiğini düşünüyoruz."