Adamın biri New York, Central Park’ta yürüyüş yaparken, kuduz bir köpeğin birdenbire küçük bir kız çocuğuna saldırısına tanık olur. Araya girer ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kalır ve sonunda köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Olayı bir polis görmüştür ve adamın yanına koşar. Sarılıp teşekkür ettikten sonra: “Sen” der, “bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacak. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; Cesur New York”lu küçük kızın hayatını kurtardı.” Adam: “Ama ben New Yorklu değilim,” der. Polis: “Farketmez bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı” cevabını verir. “Ama ben Amerikalı da değilim” der adam şaşırarak. Polis: “Yaa! O halde nerelisin” diye sorunca adam yanıt verir: “Ben Iraklıyım.” Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır: “Radikal islamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü.”

Fıkra mıdır, gerçek mi bilmiyorum. Bildiğim özgür düşünce, özgür basın olmayınca dünyada bu işler ne yazık ki böyle işliyor. Bildiklerim var ama; işte Çin’den bir örnek;

yandas-medya-simdi-yaz-bakalim-50851-1.

1989 yılında, çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu demokrasi yanlıları Tiananmen Meydanı’nı yedi hafta boyunca ellerinde tutmuş ve demokratik reform talepleri karşılanmadığı sürece yerlerinden ayrılmayacaklarını belirtmişlerdi. Ancak silahsız eylemciler hiç beklemedikleri sertlikte bir tepki almışlar, protestocuları ikna etmeye yönelik birkaç girişim de sonuçsuz kalınca, askeri güçler, tanklarla birlikte Tiananmen Meydanı’na farklı yönlerden girerek eylemcilerin üzerine ateş açmışlardı.

Tiananmen Meydanı’nda gösteri yapan tankları protesto etmek amacıyla önüne çıkan öğrenci fotoğrafını, hemen herkes doğrudan bir protesto olarak yorumlarken, yıllar sonra ikon haline gelen bu fotoğrafı Çin yetkilileri dünyaya kendi rejimini onaylayan, insan haklarına saygılı olduğunu gösteren bir görüntü olarak okudu. O yüzden tankı protestocu gencin önünden çektiklerini iddia ettiler.

Bizde âlâsı var, atlamak olmaz. Son HDP Diyarbakır mitinginden bir fotoğraf ve altyazısı; yandas-medya-simdi-yaz-bakalim-50852-1.
HDP Diyarbakır mitinginde patlama oluyor. HDP’li yetkililer ve Selahattin Demirtaş tarafından itidal çağrıları yapılıyor. 316 kişi yaralanıyor, ayağı kopanlar, ölenler oluyor. Fotoğraflar var, ancak bu fotoğrafa yandaş basın bakın neler yapıyor. Aslında patlamanın etkisiyle yaralan polis memuruna yardım eden vatandaş kendi yaralarını unutmuş, polisin kan kaybetmesini engellemek için seferber oluyor. Ancak yandaş medya altına yazdığı ‘polise linç girişimi’ yazısıyla aynı fotoğrafı ve olayı manipüle ediyor.

Son seçim sonuçlarının toplumu biraz rahatlattığı görünüyor. Yolda tanıdık birine, alışveriş yaptığınız esnafa kime rastlasanız, hatırını sorduğunuzda size “dünden iyi” yanıtını veriyor. İktidarlar değişir, kendine yandaş medyasını yaratır. Onlarla işimiz olmaz. Bizler Nâzım Hikmet’in sofrasındayız; Dalgaları karşılayan gemiler gibi, / gövdemizle karanlıkları yara yara / çıktık, rüzgarları en serin / uçurumları en derin / havaları en ışıklı sıra dağlara. / Arkamızda bir düşman gözü gibi karanlığın yolu. / Önümüzde bakır taslar güneş dolu. / Dostların arasındayız! / Güneşin sofrasındayız!