Varlık Fonu ile kamu kaynaklarının yandaşlara aktarılmasından sonra, yurttaşların küçük birikimlerinin de kitle fonlamasıyla peşkeş çekilmesini getirecek tasarı yasalaşma yolunda

‘Yandaşı fonlama’ tasarısı Meclis’te

NURCAN GÖKDEMİR


Hazine Müsteşarlığı’nın, kara para aklama ve dolandırıcılık uyarılarında bulunduğu yeni sistemin kurulmasına ilişkin tasarının TBMM’de görüşülmesine başlanıyor.

Referandum öncesi yasalaştırılması istenen Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören tasarı, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme gelecek. Tasarı ile proje sahipleri ve girişim şirketlerinin iş fikirlerini veya şahsi projelerini gerçekleştirmek için gerekli finansmanı Kitle Fonlama Platformu üzerinden halktan internet üzerinden para toplayarak sağlaması amaçlanıyor.

Yeni nesil finansman aracı
Tasarının gerekçesinde, kitle fonlamasının, ‘tek başına kayda değer bir etki yaratmayacak çok sayıda kişinin ufak meblağlar ile bir girişimi internet siteleri üzerinden fonlamasına veya bağış yapmasına imkân tanıyan yeni nesil bir finansman aracı olduğu’ belirtiliyor. Tasarıyla, kamu maliyesine yük getirmeden, başta teknoloji odaklı yatırımlar olmak üzere tüm sektörlerde erken aşama finansmana ihtiyaç duyan girişimci sayısı ve bunların finansmana erişiminin artırılmasının hedeflendiği ifade ediliyor.

Hazine’den uyarı
Hazine Müsteşarlığı’nın 2015 yılında sistemle ilgili hazırladığı raporda, iki önemli uyarıda bulunuldu. Sistemin dolandırıcılığa ya da kara para aklamaya yol açabileceği bildirildi.

Raporda, en sık rastlanan dolandırıcılık örneğinin sahte platformlar aracılığı ve sahte/ olmayan firmalar için para toplanması olduğu belirtilerek, ‘’Platformların bulunduğu ülkede kara para aklamaya karşı yasaların etkin bir şekilde uygulanması bu riski neredeyse tamamen ortadan kaldırabilmektedir’’ denildi.

‘Önemli riskler içeriyor’
Ekonomist ve BirGün yazarı Aslı Aydın’ın sistemle ilgili yaptığı değerlendirmeler ise özetle şöyle:

“Kitle fonlaması uygulaması, Türkiye koşullarında önemli riskler ve iktidar eğilimlerini ortaya koymaktadır. Kitle fonlaması uygulaması 2008 krizi sonrası yaygınlaşan, finansman bulamayan proje ve girişimlerin imdadına yetişmiştir. Bankalar tüm aracı kurumları devre dışı bırakarak tasarruf sahibi ile yatırımcıyı buluşturmaktadır. Türkiye’de AKP’nin bugün bu fona başvurması, ülkeye uyarlaması tesadüf değildir. Nedenlerini şöyle sıralamak mümkün:

»Hükümetin bugün sermaye çevrelerini teşvik edeceği, yönlendireceği bir alan nerdeyse kalmamıştır. İzlenen ekonomi politikaları sonucunda öne çıkarılan altyapı-inşaat-müteahhitlik işleri, AKP’nin 2013 öncesi dönemine kıyasla cazibesini büyük ölçüde kaybetmiş, Varlık Fonu gibi tüm çabalara rağmen iştah kabartmaya yetmemiştir. Ülkeye ‘yatırım yapılabilir’ kredi notu veren hiçbir derecelendirme kuruluşu kalmamış, kredi notu çöp seviyesine indiği için yurtdışı tasarrufları da çekemez hale gelmiştir.

»Bu tıkanıklığı açmak için hukuki sınırları zorlayan, varlık barışı gibi yöntemlerle günü kurtarmaya dönük çabalar izlense de bu sonuçların da hükümetin beklentisini karşılamadığı izleniyor.

»Bu kapsamda öncelikle hükümet garantili altyapı projelerinin, inşaat işlerinin finansman zorluğu yaşadığı şu günlerde Kitle Fonu uygulaması beklenilir bir adımdır. Bankaların kredi vermek istemediği, finansman maliyetinin giderek yükseldiği projeler yahut hükümetin yakınında veya yakınında tutmak istediği sermaye çevrelerine sunacağı yatırımların fonlama araçlarından biri olarak görülmelidir.”