Devlet elektrik dağıtım şirketlerine sattığı elektriğe 3 dönemde toplam yüzde 62 oranında indirim yaptı. Ancak EPDK bu indirimin tüketiciye yansıtılmasını istemedi. Böylece elektrik şirketlerinin milyarlarca dolar borcunu devlet ödemeye başlamış oldu

Yandaşın borçlarını hükümet ödüyor!

OZAN GÜNDOĞDU

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPKD) önceki gün temmuz-eylül döneminde meskenlerde elektriğe zam yapılmayacağını duyurdu. Aynı karara göre sanayide kullanılan doğalgaza yüzde 9,8 ile yüzde 12,5 arasında indirime gidildi. Ancak bu indirimden meskenler yararlandırılmadı. Kararın ardından Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Ekonomideki her olumlu gelişmeyi insanımıza yansıtmaya, üretim ve istihdamı artırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu esnada iktidar medyasında elektriğe 3 ay daha zam yapılmayacağı müjde diye köpürtülerek kamuoyuna duyuruldu. Ancak işin iç yüzü bu kadar temiz değil.

Elektrik dağıtım sektörü 2009’dan önce kamunun kontrolündeyken o yıl başlayan özelleştirme dalgasıyla 4 yıl içinde özel sektörün eline geçti. Dağıtım şirketleri ise elektriği satın alıp meskenlere ve üretim tesislerine iletmekle sorumlular. Satış fiyatını ise EPDK belirliyor.

Ancak söz konusu dağıtım şirketleri elektriği büyük ölçüde Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EÜAŞ) satın alıyor. Bu şirket ise kamuya ait. Bunun yanı sıra özel elektrik üretim şirketleri de mevcut. Bu üretim şirketleri de elektriği büyük ölçüde devletten sağladıkları alım garantisi veya yüksek tutarlı teşviklerle üretiyorlar.

EPDK her 3 ayda 1, özel elektrik şirketlerinin dağıttığı fiyatı düzenleyen tebliğler yayımlıyor. Böylece elektrik fiyatlarını devlet otoritesi belirliyormuş gibi görünüyor. Fakat aynı devlet EÜAŞ eliyle elektrik dağıtım şirketlerine giderek ucuzlayan fiyatlarla elektrik satarken, dağıtım şirketlerinin halka ulaştırdığı elektriğin fiyatında hiçbir fiyat indirimi yapmıyor. Yani elektrik şirketleri elektriği giderek daha ucuza alıyor, ancak halka bu indirim yansımıyor. Şirketler de elektriği zarar ettiğinde vergilerle finanse edilen bir kurumdan yani EÜAŞ’tan alıyor.

Peki son dönemlerde dağıtım şirketlerine EÜAŞ tarafından verilen elektrik ne kadar ucuzladı?

► 1 Ekim- 31 Aralık 2019 Dönemi: 34,86 kuruş /kWh

► 1 Ocak-31 Mart 2020 Dönemi: 27,56 kuruş /kWh

► 1 Nisan- 30 Haziran 2020 Dönemi: 22,83 kuruş /kWh

► 1 Temmuz- 30 Eylül 2020 Dönemi: 13,20 kuruş/kWH

Görüldüğü üzere 1 Ekim 2019’dan 1 Temmuz 2020’ye kadar EÜAŞ’ın elektik dağıtım şirketlerine sattığı elektriğe yüzde 62 oranında indirim yaptı. Sadece son 3 aylık dönemin indirim oranı yüzde 42. Ancak bu tarife halka yansıtılmadı ve 9 aydır halkın tükettiği elektriğe tek kuruş indirim yapılmadı. Salgın sürecinde dahi, elektrik faturaları internet üzerinden tahsil edilmeye devam etti. Halk elektrik borcunu ödeyebilsin diye kamu bankaları temel ihtiyaç kredisi adında borç bile dağıttı.

Kim bu şirketler?

2009’dan 2013’e kadar özelleştirilen elektrik dağıtımını sayısı iki elin parmağını geçmeyen şirketler aldı. Bu şirketlerin hemen hepsi aynı zamanda garantili otoyol, köprü, havalimanı, şehir hastaneleri ihalelerinde adları sık sık duyulan inşaat şirketleriydi. Örneğin 3. Havalimanı’nın kuruluşunda 5 işletmeci firmadan 3’ü olan Cengiz, Limak ve Kolin bazı illerde birlikte bazı illerde ayrı ayrı toplam 17 ilin elektriğini EÜAŞ’tan alıp hanelere satıyor. 3’üncü Köprü’nün ve Zafer Havalimanı’nın işletmecisi IC Yatırım Holding Edirne, Kırlareli, Tekirdağ illerinin elektriğini dağıtıyor. Berat Albayrak’ın geçmişte CEO’su olduğu Çalık Holding ise Doğu Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerindeki 12 ilin elektrik dağıtım ihalesini elinde tutuyor. Elektrik dağıtımındaki aslan payını ise “Berat Bey’i enerji bakanlığı döneminden tanırız” diyen Güler Sabancı’nın EnerjiSa şirketi alıyor. Sadece bu şirket İstanbul Anadolu Yakası ve Ankara da dahil olmak üzere toplam 14 ilin elektrik dağıtımını üstleniyor.

Amaç enerjinin borçlarını bitirmek

Önemli kısmı kamu ihaleleriyle servetlerini büyüten bu şirketler elektrik dağıtım ihalelerini 2009-2013 arasında döviz kredileri çekerek aldı. Uzun süredir döviz kurunun 1 ile 2 TL arasında ucuz seyretmesi ve gelecekteki büyüme tahminlerinin ise abartılı yapılması enerji şirketlerini döviz kredisi kullanma konusunda cesaretlendirdi. Artık bu şirketlerin batması tüm bankacılık sektörü için büyük bir tehdide dönüşmüş durumda. Durum böyle olunca kamu şirketi EÜAŞ bu şirketlere sattığı elektrikte dampinge giderek borcu dolaylı olarak üstleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 2005 yılı Mayıs ayında 490 milyon dolar olan “Elektrik, Gaz ve Su Kaynakları Üretimi, Dağıtımı” sektörünün bankalara olan nakdi kredi borcu özelleştirme sürecinin tamamlandığı 2013’te 20 milyar 438 milyon dolara çıkmıştı. O günden bugüne bankacılık sektörünün stres kaynağı haline gelen sektörün borçları yeniden yapılandırmalarla birlikte giderek arttı. 2020’nin Mayıs ayı itibariyle sektörün nakdi kredi borcu 34 milyar 811 dolara ulaşmış durumda. Bu ise tüm bankacılık sektörünün nakdi kredi alacağının yüzde 7’sine denk geliyor.