Başbakan’ın faizlerin indirilmesi için Merkez Bankası’na yaptığı baskı, yandaş sermaye çevrelerinin talebi. Başta inşaat sektörü ve iç pazara dönük üretim yapan sektörler, artan faizle birlikte satışların durmasından şikayetçi

‘Yandaşlar’ için faiz indirimi

Yerel seçimlerin ardından politik riskin azalmış görünmesi ve spekültif yatırımcıların Türkiye borsasına girişi ile birlikte döviz kurunun gevşemesi, “faizlerin indirilmesi” talebini hemen gündeme taşıdı. Başbakan’ın geçen cuma, Merkez Bankası’nın faizlerin indirmesi gerektiğine ilişkin talimat karışımı yorumu, bir anda faizlerin indirilmesini isteyenler ve erken bulanlar arasında bir gerilimin de ön işaretlerini verdi.

Başbakan’ın, başta inşaat sektörü olmak üzere iç piyasaya dönük iş yapan ve faizlerin yükselmesiyle talebin azalmasından ve kredi maliyetlerinin artışından şikayetçi olan yandaş sermayedarların taleplerini dikkate alarak faiz indirimi istediği bildiriliyor.

 

AKŞAM…

AKP ile birebir politika belirleyen Akşam gazetesi’nin Pazar günü manşetinde, faizlerin indirilmesine destek çıkan işadamlarının görüşlerine şöyle yer verildi; “Merkez Bankası'na faiz çağrısına sanayiciden tam destek geldi. "indirim maliyetleri azaltır" diyen işadamları, "Daha çok üretim hem Türkiye ekonomisini büyütür, hem de daha fazla insana iş vermemizin yolunu açar" görüşünde” biçimindeki manşette AKP yandaşı bazı işadamlarınden şu görüşler aktarıldı:

Abdulkadir Konukoğlu(Sanko): “ Faizler ne kadar düşerse sanayi yatırımı da o kadar artar. Düşüş, Türkiye'nin lehine. Faiz yükselirse üretici parasını üretime değil faize yatırır. Bu da yeni yatırımların önünü engeller.”

TİM Başkanı Ekşioğlu; “ Seçim sonrası indirin çağrısı yaptık. Merkez faizleri hangi gerekçeyle artırdıysa şimdi o gerekçeyle indirmeli. Dolar 2.10'a düştü. İndirim, üretici için de sanayici için de faydalı olacaktır.”

Hüseyin Özdilek;” Yatırımların uygun maliyetlerle yapılması ve istihdam yaratılması için düşük faiz çok önemli. Dolar düşüyor, demek ki belirli bir istikrarı yakaladı. Doğru yolda olduklarına inanıyorum”.

 

BABACAN KARŞI…

17 Aralık rüşvet operasyonlarının da etkisiyle doların 2.40 TL’yi görmesiyle yüzde 4,5’tan yüzde 10’a çıkarılan repo faizleri, kurdaki tırmanışı ancak dizginleyebilmiş ama bu kez faiz artışları şikayet konusu olmuştu.

Başbakan ve yandaş sermayedarların seçimin arkasından faizlerin indirilmesi telkinine Başbakan yardımcısı Ali Babacan geçtiğimiz Cuma günü karşı çıktı. Bloomberg HT’nin sorularını yanıtlarken Babacan, Merkez Bankası ile ilgili sorular üzerine, Merkez Bankası'nın tüm gelişmeleri yakından izlediğini ve faiz kararı konusunda nihai kararı Banka'nın vereceğini belirtti .

Babacan, kur geçişkenliğinin henüz tamamlanmadığını, enflasyon üzerinde etkisinin süreceğini söyledi ve talep kaynaklı bir enflasyon riskinin görülmediğinin, yaşanan enflasyonun maliyetlerden kaynaklandığının altını çizdi. Babacan Merkez Bankası ile ilgili konuşmak istemediğini çünkü aşırı etki algısının oluştuğunu aktardı.

 

NE İNDİRİMİ; ARTIŞ GEREK…

Özellikle dış gözlemcilerin raporlarına itibar ettiği yabancı yatırım ve kredi değerlendirme kuruluşları, faiz tartışmasının kur artışına yol açabileceğine dikkat çekiyorlar. Enflasyonun büyük sorun olduğuna dikkat çeken dış gözlemciler, Mart ayı tüketici fiyatlarının ortalama yüzde 1.1 oranında artış gösterdiğini ve yıllık enflasyonun yüzde 8,5’a yaklaştığını, değil indirim, faizde artış gerektiğini savunuyorlar.

Yatırım şirketlerinden Goldman Sachs , yaptığı açıklamada; TCMB'nin gelecek 12 aylık süreçte faiz koridorunda toplam 200 baz puanlık artırıma gireceği beklentisini dile getirdi. Piyasanın ise gelecek 3 ayda 50 baz puan indirim olacağına dair beklentiyi fiyatladığını belirtti.

Goldman Sachs, akut enflasyon baskılarının olduğu bir ortamda Merkez Bankası'nm faiz koridorunda indirime gitmesine izin vermeyeceğini düşünüyor.

Piyasalarda faiz indirimine ilişkin beklenti alınmaya başlanırken yabancı kurumlardan faiz indirimine yönelik olumsuz raporlamalar bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in kıdemli direktörü Paul Rawkins, faiz indirimi olması durumunda konunun belirsizleşeceğini ve notun tehlikeye gireceğini söyledi. Rawkins, "Faiz indirimi, kredi büyümesi ve cari açığı artırabilir. Bu olumsuz bir durum. Merkez Bankası faiz indirimi yaparsa kamu ve özel sektör döviz riskine karşı açık olur"