Ege’de meydana gelen depreme ilişkin DAUM’un ön raporunu değerlendiren uzmanlar yapısal hasarların engellenebilir olduğunu ve felaketin insani kusurlardan kaynaklandığını belirtti.

Yapısal kusurlar depremi felakete döndürdü

BirGün/EGE

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü Senato Salonunda gerçekleştirilen toplantıda, Samos Deprem Ön Raporu bilim insanları tarafından değerlendirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (DAUM) Ege Denizi’nde meydana gelen depreme ilişkin hazırladığı raporu değerlendiren uzmanlar üniversitenin senato salonunda bir araya geldi.

DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Samos Depremi’nde gelişen yapısal hasarların engellenebilir olduğunu ve felaketin yapısal kusurlardan kaynaklandığını belirtti. Depremin ardından 3 bini aşan artçı depremlerin meydana geldiğini ifade eden Sözbilir, “Normal koşullarda Bayraklı ilçesinin etkilenme derecesinin bu şekilde olmaması gerekirdi. Ancak buradaki binalar eski yapılar. Hasarın da çoğunlukla 1999 öncesinde yapılan binalarda olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

FAY YASASI ACİLEN HAZIRLANMALI

Deniz altındaki diri fayların da haritalanması ve Türkiye Diri Fay Haritasına işlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Yakın gelecekte yıkıcı deprem üretme potansiyeli olan ve yerleşim yerlerinden geçen diri fayların 1/1000 ölçeğindeki imar haritalarına işlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın yapılabilmesi için uluslararası ölçekte hazırlanacak bir ‘Fay Yasası’na acil gereksinim duyulmaktadır” dedi.

Resmi kurum ve kuruluşların doğru bilinçlendirilmesinin önemine vurgu yapan Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin deprem araştırma politikasının belirlenmesi için bir ‘Deprem Bilim Kurulu’ kurulmalıdır. Türkiye’nin 81 ilinde öncelik sırasına göre, deprem senaryolarına dayalı İl Afet Risk Azaltma Planlarının yanı sıra, doğrudan uygulamaya yönelik Deprem Master Planları yapılması ve uygulamaya konulmalıdır.”

KOLONLAR KISALTILMIŞ

Bayraklı ilçesinde yaptıkları incelemeleri aktaran Prof. Dr. Özgür Özçelik, “Bina hasarının yoğunlaştığı Bayraklı’da yapı stoğu çok çeşitlidir. Yıkılan binaları incelediğimizde perde sistemleri yeterince yok. Kolonları yetersiz. Zayıf malzeme, betonun kalitesizliği, donatıların doğru yerleştirilmemesi, yapısal düzensizlikler nedeniyle ağır hasarlar ve yıkılmalar meydana geldi. Özellikle yapım aşamasında kolonların kısaltıldığı görülüyor. Bu da binalarda ani göçmelere neden oluyor. Bilinçsiz tadilat nedeniyle bölme duvarlarının zemin kattan kaldırılması da yıkımların nedenlerinden birini oluşturuyor” ifadesini kullandı.