Yardım değil itirazla karşılandı

ABD’deki temaslarını tamamlayan AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç günlük kritik Almanya ziyareti dün başladı. Ziyaret, ‘ilişkilerin normalleştirilmesi’ çerçevesinde açıklansa da Erdoğan’ın başlıca beklentisinin ekonomik destek olduğu biliniyor. Ancak Almanya ise ise Ankara’dan demokrasi ve hukuk devleti alanında ilerleme sağlamasını istiyor.

Protestoların gölgesinde
Almanya’ya cumhurbaşkanı olarak ilk devlet ziyaretini gerçekleştiren Erdoğan’ın bu gezisi protesto gösterilerinin gölgesinde geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyaretinde, siyasi miting havasında kapalı salon konuşması da olmayacak.

Almanya’da Erdoğan’ın yapacağı devlet ziyareti çerçevesinde askeri törenle karşılanacak ve onuruna bir yemek verilecek olması tepkiyle karşılanmıştı. Muhalefet partilerinden pek çok siyasetçi Erdoğan’ı protesto için devlet yemeğine davet edilmelerine rağmen katılmayacaklarını açıklamıştı.

Tepki çeken güvenlik önlemleri
Ziyaret için güvenlik önlemleri de en üst düzeye çıkartıldı. Erdoğan’ın kalacağı otele keskin nişancılar yerleştirildi.
Erdoğan’ın konvoyunun geçeceği güzergâhlarda yolların belli aralıklarla kapatılacağı; başbakanlık, cumhurbaşkanlığı ve heyetin konaklayacağı Adlon otelinin bulunduğu bölgede bir güvenlik alanı oluşturularak araç trafiğine kapatılacağı duyuruldu.

‘Kimliksiz çıkmayın’
Alınacak güvenlik tedbirleri Alman kamuoyunda tepki yarattı. Adlon otelinin etrafındaki binalarda camların kapalı tutulması, balkonlara çıkılmaması istenirken, mutlaka kimlikle dışarıya çıkılması gerektiği, kimliğini taşımayanların bu bölgeye alınmayacağı bildirildi.

Resmi temaslar bugün yapılacak
Erdoğan’a Almanya ziyaretinde eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra, Hazine ve Maliye Bakanı ‘damat’ Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan eşlik ediyor.

Alman mevkidaşı Frank Walter Steinmeier’in daveti üzerine gerçekleştirdiği ziyaretinde Erdoğan, bugün ve yarın Başbakan Angela Merkel ile biraraya gelecek. Erdoğan daha sonra Berlin’den Köln’e geçecek ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne ait (DİTİB) Merkez Camii’ni açacak.

‘Beklentileri’ sıraladı
Öte yandan ziyaret öncesi Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung’da (FAZ) ‘Almanya’dan beklentiler’ başlığıyla bir makale kaleme alan Erdoğan, “Türkiye’nin Almanya’dan beklentisi, FETÖ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri ile mücadele konusunda, müttefiklik hukuku çerçevesinde Türkiye’ye gerekli desteği vermesidir” dedi.
Erdoğan, Türkiye ile Almanya’nın anlaşmazlıklarını bir tarafa bırakarak ilişkilerinde yeni bir sayfa açması ve ortak çıkarlarına odaklanması gerektiğini savundu.

***

Polise ‘casusluk’ soruşturması

Kritik ziyaret öncesi Almanya’da Berlin emniyetinde görevli üst düzey bir polis hakkında Türkiye için casusluk yaptığı gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Deutsche Welle’nin Der Tagesspiegel gazetesinden aktardığı habere göre polis, Berlin’de yaşayan muhalif Türkiye vatandaşlarının ikamet bilgilerini Türk istihbaratına iletti. Haberde Türkiye istihbaratının Alman kamu görevlileri arasından bilgi kaynakları edinmeye çalıştığı belirtildi. Söz konusu polisin yüksek rütbeli olduğu ve Türkiye büyükelçiliğindeki bir kişiye bilgi aktardığı belirtiliyor. Alman güvenlik makamları enformasyon verilen kişinin Türkiye istihbarat görevlisi olduğunu da tahmin ediyor.

***

Alman Bakan ‘kolay unutmayız’ dedi

Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmekten hâlâ çok uzak olduğunu söyledi. Roth, Türkiye ile “işbirliğine hazır” olduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Nazi’ benzetmesini hatırlatan ve bunu “kabul edilemez hakaret” olarak niteleyen Roth, “Ne olduğunu unutmayacağız” dedi.
İlişkilerin düzelmesi için Ankara’nın izlediği siyaseti değiştirmesi gerektiğini söyleyen Roth, “Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri gibi temel meselelerde ve siyasi nedenlerle tutuklamalar gibi zorlu bir konuda tutumunu değiştirmesi gerekiyor” diye konuştu. Bakan ayrıca, Türkiye’de hâlâ beş Alman vatandaşının siyasi suçlamalarla cezaevinde bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.