'Yargı krizi'ne tepkiler büyüyor: İzmir Barosu'ndan eylem
İzmir Barosu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında şikâyette bulunarak İzmir Adliyesi önünde kararı protesto etti. Yapılan açıklamada oturma eylemi de gerçekleşti.
BİRGÜN EGE
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve Gezi tutuklusu Can Atalay hakkındaki ‘hak ihlali’ kararını tanımayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirterek AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaşanan gelişmeye hukukçular tepki gösterdi.
Yargıtay’ın bu tutumuyla suç işlediğini belirten İzmir Barosu da İzmir Adliyesi önünde açıklama yaparak oturma eylemi gerçekleştirdi.
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Zöhre Dalkıran, çok ağır bir hak ihlaline, bir yargı darbesine karşı, hukuku savunmak için bir arada olduklarını vurguladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin hukuka aykırı hareket ettiğinin altını çizen Dalkıran, “Anayasa Mahkemesi verdiği kararda hak ihlalini tespit etmiş, dosyayı görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiş ve Mahkemeye ‘Can Atalay’ı yeniden yargıla, cezanın infazını durdur ve tahliye et’ demiştir. Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca, ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir’ ve ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.’ Bu açık hükme rağmen, bu karara uymak ve bu karar doğrultusunda karar vermekle görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise bugün burada, bir araya gelmemizin gerekçesi olan hukuka aykırı kararları vermiştir” diye konuştu.
DERHAL SORUŞTURMA BAŞLATILMALI
Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri başta olmak üzere ilgili yargı mensupları hakkında derhal soruşturma başlatmasını ve görevden uzaklaştırılmasını beklediklerini dile getiren Avukat Dalkıran, “Anayasa ve Anayasa’nın emredici hükümleri ve bağlayıcı nitelik taşıyan normatif düzenlemeler ve kesin nitelikteki kararlar; istenildiğinde uygulanacak, istenilmediğinde göz ardı edilecek keyfi metinler değildir. Verilen bu kararlarla; hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesi ihlal edilmiştir, yaşanan süreç, tam anlamıyla bir yargı darbesidir Anayasal suç işlenmiştir. Ancak bilinmelidir ki suçluların cüreti, haklıların cesareti karşısında yenilmeye mahkumdur. İzmir Barosu ve İzmir Barosu üyesi avukatlar olarak; yasama organını işlevsiz hale getiren, ülkeyi bir saray rejimi ile yönetmeyi amaçlayan siyasi iktidarın, yargı üzerindeki tahakkümüne geçit vermeyeceğiz" dedi.
Avukat Dalkıran, şunları söyledi: "Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan ve açık yasa hükümlerine aykırı hareket ederek suç işleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri başta olmak üzere ilgili yargı mensupları hakkında derhal soruşturma başlatmasını ve ivedilikle bu kişilerin görevden uzaklaştırılmasını bekliyoruz. İzmir Barosu olarak biz de Anayasal suç işleyen yargı mensupları hakkında tüm şikayetleri yapacağımızı buradan duyuruyoruz. Bağımsız ve tarafsız bir yargı için, hukukun üstünlüğü için, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti için mücadele etmekten ve direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz."