Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, aralarında Balyoz, Şike, KCK ve Dink davalarının da bulunduğu 2335 savcının...

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, aralarında Balyoz, Şike, KCK ve Dink davalarının da bulunduğu 2335 savcının yerini değiştirmesinin etkileri sürüyor.

HSYK, yaz kararnamesini tamamlayarak dün yayınladı. Kararnameyle Şike, Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını yürüten savcılar ‘terfi’ ettirilerek, özel yetkileri kaldırıldı. Hrant Dink davasının hakimi Rüstem Eryılmaz tenzili rütbeye uğrarken, Uludere soruşturmasını sürdüren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekili Ahmet Karaca Adana’ya atandı. ‘Anadilde savunma’ya izin vermeyen KCK davasına bakan mahkemenin hakimi Menderes Yılmaz’ın yeni görev yeri ise İstanbul.

TÜM ATAMALARI ‘ARADAN ÇIKARDILAR’
148 yerdeki küçük çaplı adliyenin en yakın adliyeyle birleştirilmesi kararlaştırıldığından, ataması yapılan hakim ve savcılardan 600’ünün görev yerleri değişti. Bundan sonra yalnızca yaz kararnamesiyle atama yapılacağından, sonbaharda atanacak 400 kişinin de ataması yapıldı. HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, Balyoz, Ergenekon ve Şike savcılarının kendi istekleri doğrultusunda görev yerlerinin değiştiğini söyledi.

’50 YILIN EN KAPSAMLI ATAMASI’
Daha önce Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı sırada tenzili rütbeye uğrayarak İstanbul’a atanan YARSAV ve Yargı- Sen kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na ise yine sürgün düştü. İstanbul hakimi olarak görev yapan Eminağaoğlu, Çankırı hakimi yapıldı. Eminağaoğlu, hem diğer atamaları hem kendi atamasını şöyle değerlendirdi:

“HSYK’nin 50 yıllık tarihindeki en kapsamlı atama kararnamesini AKP-Cemaat içindeki güç çekişmesi olarak değerlendirilmeliyiz. Başbakan Erdoğan’ın “ÖYM’ler (Özel Yetkili Mahkemeler) kapatılabilir” demesi ve Cemaatin ÖYM’lerin kapanmasını istememesinin ardından patlak veren krizin, iç çatışmaların alevlenmesi olarak görülebilir. ÖYM’ler kapatılmayacak ancak belli bölgelerdeki hakimler ve savcıların yerleri değiştirilerek AKP’nin istediği şekilde çalışacak.”

‘ATANMAMIN GEREKÇESİ HUKUKSUZ’

Eminağaoğlu, kendi atamasının da hukuksuz olduğunu söyleyerek bu ‘hukuksuzluğu’ şöyle anlattı:

 “Anayasa değişikliğine ‘Yargı sivil darbenin dipçiği olamaz’ diyerek karşı çıkmıştık. Bugün haklılığımız kanıtlandı. Çankırı’ya atanmam hukuk mücadelesini Anadolu’da devam ettirmem demek. Atanmamım disiplin cezam olduğu gerekçesiyle yapıldığı iddia ediliyor. Ancak Yargıtay hakkımda açılan soruşturmanın usulsüz olduğuna ve bana soruşturma açan savcının soruşturulmasını uygun görmesine rağmen HSYK atanmama karar vermiştir. “

KİM NE DEDİ?
Demokrat Yargı Derneği eski Eşbaşkanı ve Beypazarı Hakimi Orhan Gazi Ertekin:
“Şuana kadarki durumun asıl özeti şu; cemaatin HSYK’deki ve yargıdaki iktidarı iyice pekişmiş durumda. Artık genel iktidar alanları bakımından temel düzenlemeler, temel atamalar, işlemler yapılmış durumda. Bugünkü kararnameyi cemaatin sıradan bir kararnamesi olarak değerlendiriyorum. Ciddi herhangi bir sonucu yok. Ortada bir cemaat AKP gerginliği var ancak kararname bunu yansıtmıyor. Bunun yansımamasının temel sebebi de hükümetin HSYK içerisinde ciddi bir gücünün olmadığını anlaması. Ciddi bir gücü yok ve daha çok yukarıdan sadece Başbakan nezdinde pazarlık, müzakere süreci devam ediyor. Tayin isteyen hakim ve savcıların önemli bir kısmı kendi istekleriyle tayin oldu ama arada mağdur olan birçok insan var. Bu kararnamede asıl belirleyici olan şey cemaatin yargı içerisindeki stratejik konumlanmasıdır. Esas olan bu olduğu için diğer hakim ve savcıların istekleri ikincilleşiyor ve daima da mağdur oluyorlar. Bu HSYK’de bir öncekinin aynısını yapmıştır. Bir öncekinden farkı yok. Tek bir farkı var artık HSYK’de cemaat iktidarının kesinleştiğini ve hükümetinde ciddi ölçüde orada varlık gösteremediğini ortaya çıkartıyor. Örneğin Ergenekon savcıları diğer özel yetkili savcılar başkanvekilliğine geldiler; bu bir terfidir ve kendi istekleriyle gerçekleştirilmiştir. Burada herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bu tür kararnameleri gidenlere değil gelenlere bakarak değerlendirmek gerekiyor.” Kübra Akalın