Yarımada Talanını Durdur Platformu, Çeşme Projesi’ne ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Projenin doğayı tehdit ettiğine ve kamu yararı taşımadığına dikkat çeken açıklamada, Çeşme Projesi’ne yönelik açılan davalar sonucu 27 Ekim’de yapılacak bilirkişi incelemesi için çağrı yapıldı.

Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu’ndan çağrı: Talana dur demek için 27 Ekim’de buluşalım

BİRGÜN EGE

İzmir’de Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından merkezi Çeşme olmak üzere İzmir yarımada bölgesinde hayata geçirilmesi planlanan ve uzun süredir tartışma konusu olan Çeşme Projesi’ne ilişkin Mülkiyeler Birliği Lokali’nde bir basın açıklaması düzenledi. Dr. Ahmet Soysal’ın okuduğu basın açıklamasında, İzmir’in sivil toplum kuruluşları (STK) ve çevre örgütlerinin Çeşme Turizm Projesini durdurmak için açtığı davalara yönelik 27 Ekim’de Çeşme’de yapılacak bilirkişi incelemesi için yerel yönetimler ile İzmir halkına çağrı yapıldı.

Dr. Ahmet Soysal, yaptığı açıklamada, “İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak bilinen ve ayrıntıları kamuoyundan sır gibi saklanan ‘Çeşme Turizm Projesi‘ne ilişkin meslek ve çevre örgütleriyle, İzmir ve Çeşmelilerin açtığı davalara ilişkin Danıştay tarafından atanan bilirkişiler Çeşme’ye keşfe gelecek. Yarımada’da ‘İzmir Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarını genişleten kararın yerinde incelemesini yapılacak. Çeşme Turizm Projesi’ne ait detaylar kamuoyu tarafından tam olarak bilinmiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı proje ile ilgili ayrıntıları kısmen işadamları ve yerel yönetimlerle paylaşıyor. Bu toplantılardan kamuoyuna yansıyan bilgilere göre turizm geliştirme bölgesi olarak belirlenen 166,2 milyon m2’lik, yüzde 98’i kamuya ait bu alan çok sayıda parsele bölünerek; turizm yatırımcılarına verilecek. Böylece kamu malı olan, dönümlerce arazi sermayeye aktarılmış olacak” diye konuştu.

yarimada-talanini-durdur-koordinasyonu-ndan-cagri-talana-dur-demek-icin-27-ekim-de-bulusalim-935142-1.

'YAŞAM ALANLARI TEHLİKEDE'

Bölgedeki yabani yaşam alanları, endemik bitkiler ve tarım alanları, deniz kıyıları ile su altı değerlerinin yaşamının tehlikeye gireceğini belirten Soysal, şunları dile getirdi: “Bu alanda endemik, nadir ve acil korunması gereken on dokuz tür var. Örneğin ender görülen ‘orcislectea’ adlı orkide, doğal sit alanı statüsünden çıkarılarak ‘Çeşme Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesine’ ilave edilen alanda çok yaygın. Üstelik bu bölgede çok sayıda, bazıları nadir görülen kuş türü de yaşıyor. Bunlardan bazıları da soyları tehlike de olan tavşancıl, bıyıklı doğan ve küçük kerkenez… ‘Çeşme Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesine’ ilave edilen sahiller ise soyu tükenmek üzere olan Akdeniz fokunun üreme alanları olarak Ege kıyılarında işaretlenen beş öncelikli bölge arasında… Yapılması planlanan büyük ölçekli oteller, sayıları yirmiyi bulan golf sahaları, marnalar ve alışveriş merkezleri ile şantiyeye dönüşecek olan Yarımada’da mevcut turizm yapısı tümüyle değiştirecek. Proje tamamlanırsa, bölgenin nüfusunun 5-6 kat artacağı hesaplanıyor. Tüm bunlar yan yana konulduğunda proje ile Çeşme yarımadasına ve İzmir’e yaşatılmak istenen tehdidin gerçek boyutu ortaya çıkıyor.”