Zirai ilaçlar sebebiyle her geçen gün arı ölümü artıyor. Avrupa’da yasak olan bu ilaçlar Türkiye’de hibrit tohum kullanımına bağlı olarak oldukça yaygın. Doğal denge için tehlike büyük

Yasak ilaç 200 bin kovan arıyı yok etti

Avrupa’da yasak olan zirai ilaçların kullanımı sebebiyle Türkiye’de ölen arıların sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin raporuna göre ölümlerin sebebi olarak bu ilaçlar saptanmış durumda. ‘Neonikotinoid’ olarak adlandırılan bu ilaç grubu sebebiyle yılda 200 bin arı kovanı yok oluyor.

Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK) Başkanı Şamil Beştoy, “Sorunun temelinde endüstriyel tarım ve hibrit tohum politikası var” diyor. Arı ölümlerinde önemli noktanın yaban arılarının ölmesi olduğunu vurgulayan Beştoy, “Bal arıları için durum kısmen kontrol altında tutulabiliyor ama yaban arıları için durum tam tersi. Bu da ekolojik denge için büyük bir tehlike.”

Yağmur ilacı taşıyor
Beştoy, hibrit tohum ve ‘Neonikotinoid’ ilaçalrının arılara etkisini şu sözlerle özetliyor: “Sertifikalı hibrit tohumların belirli üretim alanları var ve bu tohumlar kaplama ilaç denen ilaçlarla kaplanıyor. Amaç depolarda iyi saklamak ve ekildiğinde ortaya çıkabilecek zararlı etkiden korumak. Adı ‘neonikotinoid’ olan bu ilacalar da yağmurlar sonucunda birçok bitkiye geçiyor. Sonuç olarak arı ölümleri kaçınılmaz oluyor.”

Avrupa’da yasaklı olan bir ilacın Türkiye’de kullanılabiliyor oluşuna tepki gösteren Beştoy, hibrit tohum olduğu sürece bu ilaçların olacağını, konunun devlet tarafından çözülmesi gerektiğini söylüyor. Sözlerine, “Arı ölümlerinden endişe duymalıyız” ifadelerini ekleyen Beştoy, yaban arılarına dikkat çekerek şöyle konuşuyor: “Burada en büyük kayıp yaban arılarında. Bu ilaçlamayla, floranın, ekosistemin, doğal dölleyicisi olan bu yaban arıları da ölüyor. Kovandaki arıları bal üreticileri bir şekilde çoğaltılıyor. Ama yaban arılarında bu mümkün değil. Daha büyük ve ciddi bir tehlike ama devletin buna yönelik bir çalışması ya da önlemi yok.”

Azalan bal arıları için farklı bir tehlikenin de olduğunu söyleyen Beştoy, “sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Bal arıları yok olunca üreticiler hızlı bir şekilde yerine koymak için şeker beslemesi yapıyor ya da ana arı ithal ediyor. Daha farklı ırklara yöneliyorlar. Üstelik tüm bunlar denetlenmiyor. Böyle olunca da Türkiye’nin yerli arı ırkı yok olmuş oluyor.”