Yaşam savunucuları ülkenin dört bir tarafında enerji ve maden şirketlerinin önünü açan torba yasa teklifine karşı bir araya geldi. Meclis’te görüşülecek olan kanun teklifinin geri çekilmesi için çağrı yapan yaşam savunucuları, ülkede talanın ve rantın arttığına dikkat çekti.

Yaşam hakkı şirketlerin torbasına sığmaz

Dilan Şahinbaş

Madenci şirketlerin önünü açan Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı ülkenin birçok noktasında ortak basın açıklaması düzenlendi. “Büyüme adı altında talan ve rant dayatılıyor” diyen yaşam savunucuları kanun teklifinin geri çekilmesi için çağrıda bulundu.

Ekoloji örgütleri, İstanbul, Sinop, Artvin, Mersin, Dersim ve Çanakkale’nin de aralarında bulunduğu toplam 18 ilde basın açıklaması düzenledi. Kanun teklifinde maden şirketlere birçok imtiyaz tanındığını belirten yaşam savunucuları açıklamada, Ünye’de sondaj faaliyetlerine karşı direnen bölge halkını da selamladı.

ŞİRKETLERİN ÖNÜNÜ AÇIYOR

“Yaşam hakkı torbaya sığmaz” diyen Sinop Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) üyeleri Uğur Mumcu Meydanı’nda bir araya geldi. Basın açıklamasını okuyan Sinop NKP Dönem Sözcüsü Kayhan Konukçu, “Torba kanun teklifi, havayı, suyu, toprağı, ormanları, yaban hayatını, tarım ve yaşam alanlarını talan eden bir avuç maden ve enerji şirketine yeni imtiyazlar sağlarken, tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırıları ve talanı koşulsuz hale getirmeyi hedefliyor” dedi.

Bu kanun teklifinde halk yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok diyen Konukçu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekolojik duyarlılık yok. Teklifte, enerji ve maden şirketlerine daha fazla destek, daha fazla kıyak, kamu denetiminin ortadan kaldırılması, tüm yetkilerin tek adamda toplanması, karın şirketlere, zararın halka yıkılması var. Ekolojik yıkım var.”

YIKIM VE TALAN ARTIYOR

Çanakkale’de de bir araya gelen yaşam savunucuları kanun teklifinin şuan ki yağma düzenini ve denetimsizliği artıracağını belirti. Basın açıklamasını okuya Canan Hakko, “Ne yazık ki gerek ülkemizde gerekse dünyada doğa katliamlarının, ekolojik yıkımın ve ulusal-uluslararası şirketlerce gerçekleştirilen talanın giderek arttığı bir dönemdeyiz. Geçen yıl Kazdağları’nda Kanadalı bir şirketin altın madeni projesi için gerçekleştirilen ağaç katliamının sebep olduğu toplumsal üzüntü ve öfke hala dinmedi. Bu üzüntü ve öfkenin toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmesi sonucunda halkın gücü sayesinde ilgili şirketin ruhsatını yenilemesinin önüne geçildi” dedi.

TARİH VE DOĞA YOK EDİLİYOR

Ülkenin dört bir yanında doğa katliamlarının sürdüğünü belirten Hakko, “Nükleer santral için 650 bin ağacın kesildiği Sinop, Rus doğalgaz boru hattı ve 3. köprü gibi mega rant projelerinin tahribi altında can çekişen Kuzey Ormanları, 40 yıl ekonomik ömrü olan bir baraj için 10 bin yıllık tarihin yok edildiği Hasankeyf, çevre duyarlılığında simge olan buna rağmen yüzde 80’ine maden ruhsatı verilen Kazdağları, imara açılmaya çalışılan doğal cennetler Salda Gölü, Munzur Gözeler, tüm itirazlara rağmen ısrarla sürdürülen Rant Kanalı Projesi ve daha niceleri” ifadelerini kullandı.

***

Ekolojik parçalanma yaşanıyor

Artvin’de ise Yeşil Artvin Derneği üyeleri kanun teklifinin geri çekilmesi için bir araya geldi. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, yüzlerce maden sahası, onlarca büyük baraj ve sayıları her geçen gün artan HES tesisleriyle ekolojik parçalanma yaşandığına dikkat çekti. Kanunun alt komisyon görüşmelerinde pandemi bahanesiyle ekoloji örgütlerinin toplantıya alınmadığına dikkat çeken Karahan, “Teklif, enerji ve maden şirketlerine daha fazla imtiyaz ve teşvik sağlamakta, bu şirketlere daha fazla kaynak aktarımı yapmakta, buna karşılık kamu denetimini ve gelirlerini ise azaltmaktadır” dedi.

Karahan, tüm muhalefet partilerini, demokratik kitle örgütlerini, ekoloji örgütlerini ve halkı bu yasa teklifine karşı çıkmaya çağırarak torba teklifinin bir an önce geri çekilmesini talep ettiklerini vurguladı.