Siyasi partiler, emek-meslek ve demokratik kitle örgütleri, AKP hükümetinin Kobane için yaşam koridoru açmasını ve savaş siyasetine son vermesini istedi

‘Yaşam koridoru açılsın’

Kobane’deki IŞİD kuşatması ile Türkiye’deki dayanışma eylemlerine yönelik saldırılar hakkında Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde ortak bir açıklama yapan demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler, Kobane direnişinin yanında olduklarını ifade ederek, hükümete de krizden çıkış reçetesi verdi. “IŞİD’i durduralım, Kobane’ye sahip çıkalım” çağrısının yapıldığı toplantıya DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eşbaşkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun, Halkevleri Başkanı Oya Ersoy, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile diğer örgütlerden temsilciler katıldı.
Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Divriği Kültür Dernekleri,  Halkın Türkiye Komünist Partisi, Komünist Parti, Antikapitalist Müslümanlar, Kapitalizmle Mücadele Dernekleri, İslami Hakikatler Araştırma Derneği, HDK gibi kurumların da altına imza attığı ortak basın açıklamasını DİSK Genel Başkanı Kani Beko okudu.


‘KOBANE İÇİN ÜÇ TALEP’
Kani Beko’nun okuduğu bildiride, hükümete krizden çıkış için üç maddelik bir öneriler listesi sunuldu. Hükümete, Kobane’nin düşmesine seyirci kalınmaması ve ihtiyaçlar için yaşam koridoru açılması önerisinin yanında, bölgeden yaralı geçişlerinin kolaylaştırılması, sınıra sahra hastanesi kurulması ve ağır yaralıların helikopterlerle taşınması çağrısı yapıldı. AKP iktidarının Suriye ve Rojava’ya dönük savaş siyasetinden vazgeçerek “sınır ötesi harekât, tampon bölge, uçuşa yasak bölge” gibi müdahale planlarından vazgeçmesi, cihatçı çetelere desteğini kesmesi istendi.

‘BİNGÖL SALDIRISI PROVOKASYON’
Beko’nun ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ söz aldı. Yüksekdağ, Türkiye’nin karanlık günlere sürüklendiği uyarısı yaparak, hükümetin polis, asker, kontra karanlık örgütler ve paramiliter güçleri derhal sokaklardan çekmesi gerektiğini söyledi. Yüksekdağ sorulan bir soru üzerine, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Kobane’yi savunmak için tezkere çıkarılması teklifinin “Üzerine tartışılabilir, makul bir öneri” olduğunu ancak asıl yapılması gerekenin Kobane’ye silah, mühimmat ve lojistik destekte bulunarak IŞİD’e karşı kurulan öz savunma hattının kuvvetlendirilmesi olduğunu söyledi.
Bingöl’de 2 emniyet mensubunun yaşamını yitirdiği olayla ilgili de değerlendirmede bulunan Yüksekdağ, “Bingöl olayı bu tablodaki genel provokasyonun parçası olabilir. Henüz saldırıyı üstelenen olmadı ama olayın arkasından büyük bir hızla 5 kişinin infazı gerçekleştirildi. Hükümetin aydınlatıcı olması lazım” diye konuştu.


‘ŞEBEKELER GÜÇ KAZANACAK’
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya ise medeni dünyanın, “barbar” diye nitelediği IŞİD saldırılarına karşı kulaklarını tıkandığını, hükümetinse ‘zımni bir mutabakat sağladığı’ IŞİD eliyle, alternatif bir yaşam kurulan Kobane’nin düşmesini beklediğini ifade etti. Çetinkaya şu uyarıyı yaptı: “Bu olaylar sayesinde Türkiye’de Hizbullah ve Hüda-Par gibi silahlı şebekelerin hazırda beklediği görüldü. Kobane düşerse bu şebekeler güç ve cüret kazanacak; Kobane’nin düşüşünün bedelini hepimiz çok ağır ödeyeceğiz.”
EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, “Bu yaşananlar neden değil sonuçtur. Demokrasilerde hukuk devletinin gerekleri eli silahlılar yoluyla yerine getirilmez” değerlendirmesini yaparken, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ise cihatçı çetelere verilen desteğin savaşı Türkiye topraklarına taşıdığına dikkati çekti.