Gazeteci İsmail Saymaz, Antep'te intihar eden uzman çavuş Ökkeş Gök'ün veda mektubunu paylaştı: "Sürekli üstlerimden doğrudan veya dolaylı tehdit yaşamaktan bıktım. Tüm birikimlerimi anneme bırakıyorum. Özür dilerim."

Yaşamına son veren uzman çavuşun mektubu: 'Üstlerimin tehditlerinden bıktım, özür dilerim'

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, yaşamına son veren uzman çavuş Ökkeş Gök'ün intiharıyla ilgili olarak edindiği bilgileri okurlarıyla paylaştı.

Şırnak Güneyçam Köyü Jandarma Karakolu'nda görev yapan Gök'ün 25 yaşında henüz dört yıllık asker olduğunu anlatan Saymaz, "Gök, mektubunda, sürekli baskı ve angaryaya maruz kaldığını belirtti" diye yazdı.

Saymaz, "Uzman çavuşu intihara götüren zorbalık" başlığıyla yayımlanan yazısında, şu detayları aktardı:

"Dün Gaziantep’te, bir uzman çavuşun cenazesi toprağa verildi. 

Adı; Ökkeş Gök.

Henüz dört yıllık asker.

Ve daha 25’inde.…

Bekar. 

Şırnak Güneyçam Köyü Jandarma Karakolu’nda görev yapan Gök, 14 Aralık sabahı saat 05.14’te Uzman Çavuş S.A. ile kulede nöbet tutarken, iddiaya göre uykuya daldı.

Nöbetçi Astsubay A.A. ve S.K. video çekerek tutanak tuttu.  

Disiplin soruşturması başlatılan Gök, 15 Aralık’ta ifade verdi.

İfadesinde, uyumadığını söyledi.

Gece nöbetinin üç saati geçmemesi gerekirken, dokuz saat gözetleme kulesinde görev yaptığını anlattı.

KÜFREDİP TEHDİT ETMİŞ

Gök:

“Bundan dolayı algılarım kapanmış olmalı ki kuleye tuttukları ışığı fark edemedim. Kapıyı zorladıklarında ‘Kimdir’ diyerek, üst kattan inip kapıyı açtım. Uyumadım, suçlamayı reddediyorum. O saatlerde kule benim özel yaşam alanımdır. Bana haber vermeden video çeken A.K. ve S.K.’den şikayetçiyim.”   

Gök, ifadesinde, nöbetten sonra saat 9’da istirahat ettiği odaya gelen A.K.’nin kendisine “Senin a..… koyarım, kafanı gözünü kırarım” diyerek, küfrettiğini ve tehdit savurduğunu ileri sürdü.   

Gök, bir gün sonra, 16 Aralık’ta, yatakhanede yanında arkadaşı varken kafasına bir el ateş etti ve hayatına son verdi.

Gök’ün yanında veda mektup bulundu.

VEDA MEKTUBU

Gök, mektubunda, sürekli baskı ve angaryaya maruz kaldığını belirterek, şunları yazıyor:

“Şırnak’ta 2020 yılından beri çalışmaktayım. Geldiğim günden beri sürekli baskı ve insan vücuduna aykırı çalışmalara maruz kalıyorum. Karşı çıktığımız zaman tehdit ve daha ileri sorunlar ortaya çıkıyor.

Artık tahammül edemiyorum.

Sürekli üstlerimden doğrudan veya dolaylı tehdit yaşamaktan bıktım.

Tüm birikimlerimi anneme bırakıyorum.

Özür dilerim.

Yaşamayı beceremedim.”

İTİLİP KAKILMANIN GÖRÜNTÜSÜ VAR

Bu arada, bir video görüntüsünde Gök’ün üstü tarafından itilip kakıldığı görülüyor. Ancak bu olaydan ötürü hiç kimsenin şikayetçi olmadığı belirtiliyor.

Gök’ün silah arkadaşları, ellerindeki ses kayıtlarını, bilgileri ve  belgeleri tahkikat heyetine sunduklarını anlatıyor. 

Arkadaşları şöyle konuşuyor:

“Olay amirin değil, kendisinden iki yıl kıdemli çavuşun tutanak tutması sonucunda oluşuyor. O yetkiyi veren amir varsa o da ortaya çıkacak. Her kim mobbing ve baskı uyguluyorsa cezasını alacak.”

AİLE İKİNCİ KEZ OTOPSİ İSTİYOR

Gök, memleketi Gaziantep’te toprağa verildi. 

Baba Ali Gök, oğlunun “Bizi sıkıyorlar” diye yakındığını ifade ederek, “Bildiğimiz bir meselesi yoktu. Ancak yazdığı mektuba göre eziyet görmüş” diyor. Gök, askeri yetkililerin kendilerine bilgi vermediğini vurguluyor.

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, savcılıkla ve askeri yetkililerle görüştüğünü belirterek, şu bilgileri veriyor:

“İntihar ettiği kesin. Ancak psikolojik sorunları olan biri değil. 

Ailesiyle sorunu yokmuş. Son bir haftadır içine kapanmış. Problem şu: Cenazeyi bir albay teslim ediyor. ‘Gereken her şeyi yapacağız’ diyor. Hiçbir şekilde ilgilenmiyorlar.”

Meriç, ailenin ikinci kez otopsi istediğini, ancak bu talebin geri çevrildiğini ifade ediyor.

KİMLER TEHDİT ETTİ?

TSK’daki intiharlar ve kuşkulu ölümler askerliğin kısaltılması, bedelli askerliğe geçiş ve uzman askerliğin yaygınlaşması sonucunda dikkate değer bir şekilde düştü.

Ancak Gök’ün intiharından önce çekilen, üstü tarafından itilip kakıldığına dair görüntü ve bıraktığı veda mektubu, TSK’daki angarya ve baskının gözden ırak kışla ve karakollarda halen sürdüğünü gösteriyor. Bu zorbalık TSK’nın itibarına zarar veriyor.

Uzman çavuş A.A. ve S.K. başta olmak üzere Gök’e kim tarafından angarya yapıldığı, küfredildiği, tehdit ve baskı uygulandığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalıdır. ‘Peygamber Ocağı’ Mehmetçiklerin ocağına incir ağacı dikilecek yer değildir.